Kazakistan nasıl ve neden parlamenter sisteme geçiyor?
Kürşad Zorlu 01 Ocak 1970
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ülkenin modernleşme sürecinde edindiği kazanımları gelecek siyasi iktidarların da içselleştirerek sürdürebilmesi hedefiyle ülkenin hükümet sistemi alanında köklü bir reform süreci başlattı. Nazarbayev'in kafasındaki model, kural olarak bir kişinin her şeyi belirlediği geçmiş uygulamaların kendisinden sonra belli bir denge çerçevesinde götürülmesi gerektiği. Ülkenin 26 yıllık bağımsızlık dönemini yakından takip eden birisi olarak öncelikle parlamentonun ve ikincil düzeyde Başbakan/bakanlar kurulundan oluşan yürütme organının devlet başkanından bir kısım yetkileri alacağına kesin gözüyle bakıyorum.
Cumhurbaşkanı Nazarbayev bu değişikliğin en belirgin işaretlerinden birisini aralık ayında bağımsızlığın 25. yıldönümü etkinliklerinde vermiş ve ülkenin yeni kalkınma aşamasının devlet işlerinde parlamento ve hükümetin sorumluluğunu güçlendirme konusunu gündeme getirdiğini, cumhurbaşkanı, hükümet ve parlamento arasında yetkilerin yeniden dağıtılmasının zamanının geldiğini söylemişti.
Aslında bu konuda daha da geriye gitmek gerekiyor. Zira Nazarbayev ülkesindeki Başkanlık sistemine ilk önemli müdahaleyi 21 Mayıs 2007 tarihindeki değişiklikle yapmıştı. Değişikliğin ardından şöyle demişti:
"Bu Anayasa değişiklikleriyle, yönetim sistemimiz Başkanlık Tipi Cumhuriyet olarak devam etmekle birlikte, parlamentonun yetkilerinin kapsamlı bir şekilde genişletmesine yönelik çalışmalar yapılmasını öneriyorum. Bu değişiklik, bizi başkanlık tipi cumhuriyet modelinden başkanlık-parlamenter tipi bir yönetim modeline taşıyacaktır."
Başkanlı-parlamenter sistem SSCB sonrasındaki devletleri inceleyen Shugart ve Carey'in bir sınıflandırmasının ürünüdür. Burada parlamenter sistemin unsurları yerlerini korurken halkın seçtiği bir devlet başkanı sisteme sokulur. Böylelikle başkanlık, yarı başkanlık ve esasen parlamenter sisteme de tam benzemeyen bir model ortaya çıkar. Modelin avantaj ve dezavantajlarına bakıldığında ya "süper başkanlık" ile parlamenter sistem arasında bir yerde durur. Her iki sistemden bir diğerine geçmek isteyen ülkeler bu modelle mutlaka yüzleşirler. Anayasal açıdan ise bu modelin parlamenter mi yoksa süper başkanlığa mı kayacağını gösteren en önemli 3 uygulama kanun yapma, azil ve fesih yetkisidir.
Yani devlet başkanı kanun yetkisini devralabilir mi?
Meclisi fesh edebilir mi?
Bakanlar kurulunu azledebilir mi?
Kazakistan Anayasasının en belirgin özelliği "güçlü başkan, güçlü yürütme" ilkesiyle biçimlenmiş olmasıdır. Ülkenin başkanlık sistemi olduğu Anayasanın 2. Maddesinde belirtilmektedir. Ek olarak aynı maddede Kazakistan'ın devlet sistemini belirleyen 3 önemli vazgeçilmez vardır. Başkanlık sistemi, üniter devlet modeli ve Cumhuriyet… Hatta Kazakistan Cumhuriyeti ile Kazakistan adlarının aynı anlamı taşıdığı açıkça yazılmıştır.
Ancak Kazakistan Anayasası incelendiğinde Cumhurbaşkanı'nın başkanlık sistemindeki başkandan daha geniş yetkiler aldığı görülmektedir. Literatürde süper başkanlık denilen modelin Kazakistan'da var olduğu söylenebilir. Nazarbayev bu yetki odaklanmasını ülkenin tarihsel süreci ile ilişkilendirmekte ve özellikle dış müdahalelere karşı etkili cevaplar verebilmenin, istikrarın bir gerekliliği olarak açıklamaktadır. Cumhurbaşkanı Nazarbayev'in yeni düzenleme sürecinde değiştireceği yetki/sorumluluk dengesinde işte şu maddeler veya bir kısmı yer alacaktır.
- "Cumhurbaşkanı Parlamentonun Kameralarının (senato-meclis) Başkanları ve Başbakanla görüştükten sonra, Parlamentoyu feshedebilir." İstisnaları, olağanüstü hal ve sıkıyönetim durumlarında, Cumhurbaşkanının görev süresinin son altı ayı içinde feshedilemez.
- "Parlamento cumhurbaşkanının isteği ile milletvekili üye tam sayısının üçte iki oy çoğunluğuyla, yasama yetkisini azami bir yıl süreyle devralabilir."
- Hükümet genel olarak Cumhurbaşkanına, Anayasada açıkça belirtilen durumlarda Parlamentoya karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı tarafından yetki verilen Başbakan hükümeti belirleyerek parlamentodan güvenoyu almak zorundadır. Adalet, İçişleri, Milli Savunma ve Dışişleri Bakanlarını Cumhurbaşkanı isterse doğrudan seçebilir.
- Cumhurbaşkanına vekalet söz konusu olduğu durumlarda vekil, parlamentonun yetkilerini alma, parlamentoyu feshetme, genel referandum isteme ve anayasaya eklenti ve değişiklik teklif etme gibi bir kısım hakları kullanamaz.
- Cumhurbaşkanı kanunları veto yetkisi vardır. Ancak parlamento 2/3 çoğunlukla kabul ederse onaylanmış sayılır.
- Cumhurbaşkanı yüksek yargı başkanını, başsavcıyı, 7 üyeli Anayasa Konseyi Başkanını ve iki üyesini atar.
İşte bu süreçle birlikte kimi çevrelerce demokrasi/hukukun üstünlüğü bağlamında eleştirilere uğrayan Kazakistan, uluslararası destek bulma ve doğrudan dış yatırım elde etmede elini kuvvetlendirecektir.