Anlayana Trump'dan Tek Adam Dersi..
Ahmet Gürsoy 01 Ocak 1970
Trump yönetimi bize mesaj veriyor. Diyor ki: "Ey Türk halkı! Referanduma gidiyorsun ya.. İşte ben senin için iyi bir örneğim. Bak, Amerika gibi liberal demokrasinin egemen olduğu, hukuk devletini bile tek kişinin nasıl karıştırdığını gör. Tek kişinin yönetiminin nelere mal olacağını anla.. İşte ben sana ders veren gerçek bir örnek olarak kaşındayım."
Aldınız mı dersi?..
Ders, özellikle "evetçiler" için..
Referandum sonunda sistem değişirse tek kişinin yönetimi Türkiye'de uygulandığında neler olur derseniz; derim ki: İşte Trump!..
Aynen onun yaptığı gibi olur.
Gün gelir, Trump mantığında biri ülkenin başına geçer, uç kararlar alır. Herkes itiraz etse de o "dediğim dedik çaldığım düdük" deyip borusunu öttürürse aynen Amerika'daki gibi toplum karışır..
Ama parlamenter sistemde olamaz.
Neden ?
Çünkü Parlamenter sistemde tek kişinin böyle bir yetkisi olamaz ve olmaz da ondan. Varsayalım bir şekilde yapacağını yaptı..
Sürdüremez.
Niye?
Çünkü Parlamento bu adamı durdurur.
Olmasa Anayasa mahkemesi durdurur.
O da olmazsa muhalefet durdurur.
Basın demokrasinin aynasıdır en azından o durdurur.
Lakin yetkiler ve güç tek adamdaysa Trump'tan da beter olur. Çünkü tek adamı durduracak, dengeleyecek başka güç yok karşısında... Herkesi o seçiyor.
Basın onun kontrolünde.
Mahkemeleri o belirliyor.
Hükümeti o belirliyor. Dolayısı ile hükümet kendisinden başkası değil..
Bürokrasi zaten onun memuru ve emrinde. Geriye ne kaldı? Ülke onun. Bu haliyle II. Abdülhamit'ten daha güçlü bir yetiye sahip.
Böyle birine kim ne diyebilir?
Hangi güç itiraz edebilir?
Daha doğrusu yüzde yüz haklı bile olsa itiraz etme imkânı var mıdır?
Yoktur!
Çünkü o tek kişi, anayasanın kendisine verdiği yetkileri kullanıyor.
Anayasa demiş ki "dilediğini yap." E, O da yapıyor.
Ne diyeceksin?
Hiçbir şey..
Öyle ise otur oturduğun yerde.
Bu sebeple Türkiye'de referandum öncesi Trump'ın kararları, oldukça anlamlı ve çarpıcı, iyi bir örnek. Trump, kendisini denetleyen, yetki sınırları bizdekine göre daha dar olan biri olmasına rağmen bunları yapıyor.
Peki, böyle bir durum bizde gerçekleşirse?
Mecliste 400 vekil bulacaksın..
Anayasa Mahkemesi'nden kendilerini oraya taşıyan kişiyi yargılamalarını isteyeceksin.
Parlamentoya "itiraz et" diyeceksin ki, orada bulunan ekseriyeti, partili cumhurbaşkanının adamları. Partili cumhurbaşkanı, halkın "evet" diyerek verdiği oylar sayesinde anayasadan aldığı güçle tamamını kendisi tek tek belirlemiş ve vekil olmasını sağlamış... Milletvekilleri kendilerini oraya taşıyan insana "yanlış yaptın arkadaş" diyecek ve onu durduracak öyle mi?
Hele bizim ülkemizde?
Benim ülkemde insanların çoğu kendisini başkasının esiri ve ebedi mahkûmu sanarak davranıyor.. Böyleleri nasıl efendisine cür'et etsin?
Mümkün mü?
Toplum "evet" dediğinde, zihnen, fikren ve siyaseten kendisine kelepçe takmış olacak… Haydi hayırlısı..