HDP, FETÖ `Hayır` diyorsa
Özcan Yeniçeri 01 Ocak 1970
Bu ülkede bölücü, terörist ya da hain ne diyorsa onun tersini istemeyi siyaset zannetmek zavallılıktır. Olanı biteni bölücüler üzerinden okumak basitlik, ucuzluk ve uçukluktur. Antitez üzerine kurulu strateji üretse üretse refleks üretir. Birilerine ya da bir yerlere bakarak kendini konumlandıranlar kendilerine güveni olmayanlardır. Tez olmayanlar antitez olma kaderinden kurtulamazlar.
Siyaseti bölücülere
endekslemek zavallılıktır
Bölücünün hareket tarzına bakarak "evet" ya da "hayır" diyenler kendi akıllarını ıskartaya çıkaranlardır.
Bölücüler Türkiye'yi bölmeye çalışırlar. Onlar, Türkiye'nin hangi sistemle yönetileceğiyle ilgili değil ülkenin nasıl bölüneceğiyle ilgilidirler.
Kaldı ki bölücüler ya da teröristler zaman zaman "çözüm" sürecinde olduğu gibi "evet", daha başka zamanlarda da "hayır" diyebilirler.
Bölücü ve yıkıcılar hiçbir zaman millî meselelerde ölçü olarak alınamaz!
Bölücülere bakarak tutum ve tavır belirlemek akıl sahibi siyasetin yapacağı bir iş değildir.
Kendi iddiası, tezi olmayanlar tavrını bir başkasına bakarak belirleyebilirler.
Bölücüler ya da uzantıları "eş başkanlık" ya da Öcalan "başkanlık sistemini düşünebiliriz" demesi ne başkanlık sistemini yargılamada ne de aklamada ölçü olarak alınabilir.
Türkiye'de siyasetin ve ülkenin genlerini değiştirecek nitelikte olan bir sistem tartışmasını FETÖ, PKK, HDP ya da Öcalan'a endeksli olarak tartışmak şark kurnazlığıdır.
Kimler "Hayır" diyormuş?
Sayın Cumhurbaşkanı soruyor: "Bakınız kim 'hayır' diyor? Kandil, 'hayır' diyor. Kim 'hayır' diyor? Ülkeyi bölmek, isteyenler 'hayır' diyor? Kim 'hayır' diyor? Bayrağımıza karşı çıkanlar 'hayır' diyor. Kim 'hayır' diyor? Ne yazık ki bu ülkede, millî ve yerli olanlara karşı çıkanlar 'hayır' diyor."
Dahası "hayır" diyenler '15 Temmuzun yanındadır' deniliyor. Bu tam anlamıyla talihsizliktir.
Bu sözleri şiddetle reddedilmelidir!
Birileri de çıkar '15 Temmuz bu anayasal değişiklik için yapıldı' derse ona kim hangi cevabı verebilir?
Bu ülkede reşit ve mümeyyiz olan herkesin 'hayır' ya da 'evet' deme hakkı vardır. Demokrasiyi, "hayır" demeyi de "evet" demek kadar normal görenler yaşatabilir.
Demokratik hakkını kullanarak "Hayır" diyenleri bölücü, terörist ya da darbeciyle aynı kategorisine koyan bir zihniyete bu ülke teslim edilebilir mi?
Vatandaşın "Hayır" demesine bile tahammül edemeyen bir zihniyete bu kadar anayasal yetki nasıl verilir?
Kimler "Evet" diyormuş?
Birileri de çıkar "evet" diyenler için şunları sıralayabilir:
BOP'un eş başkanlığını yaparak millî ve yerel olmadığını kanıtlayanlar "evet" diyor.
Habur'a teröristler için seyyar mahkeme kurduranlar "evet" diyor.
Oslo'da PKK'lılara "size özgürlük alanı açtık" diyenler "evet" diyor.
Dolmabahçe'de terörist başından getirilen mesajı Türk milletinin gözünün içine baka baka okutanlar "evet" diyor.
21 Martlarda İmralı'daki Öcalan'dan getirilen mesajları Diyarbakır meydanında halka okutanlar "evet" diyor.
FETÖ'ye "ne istediniz de vermedik" diyenler "evet" diyor.
FETÖ'ye sizinle 'bir ortak yanımız var. Aynı menzile giden farklı yollardan biriyiz' diyenler "evet" diyor.
FETÖ liderine 'hasretinizden gözlerimiz yolda kaldı' diyenler "evet" diyor.
2010 Referandumunda HDP ile "Hayır" diyenler bu defa "evet" diyor.
Ayakkabı kutularına dolarları dolduranlar "evet" diyor.
Demokratik sistemi kökünden etkileyecek bir anayasal değişikliği bu tür demagojik söylemlerle tartışmak olanı biteni basite almaktır.
Cumhurbaşkanlığı sistemi devleti parti devletine dönüştürecektir. Yürütmeyi tek başına Cumhurbaşkanı yapacaktır. Üyelerinin atanma biçimi HSYK'yı dolayısıyla yargıyı iktidar partisinin vesayeti altına sokacaktır. Cumhurbaşkanının siyasi parti genel başkanı olması yasamayı da parti vesayeti altına sokacaktır. Kararname çıkarma yetkisi keyfi yönetimi getirecektir.
Bu durumda "hayır" demek için daha başka bir neden aramaya ihtiyaç var mıdır?