Kime saldırdı bunlar?
Emin PAZARCI 16 Temmuz 2008
Öylesine güvenlikli ki, duvarları kale gibi. Roketle vursanız yıkılmaz, dibinde bomba patlatsanız dağılmaz. İçeriye girilmesi de mümkün değil. Hadi girildiğini farz edelim...
İçeride adım atmanın, konsolosluk binasına ulaşmanın imkanı yok. Bütün bunları bilmemeleri mümkün değil. Yine de ellerindeki bir pompalı tüfek, üç tabanca ile bu kaleye saldırıyorlar. Hedefleri, sözde ABD'liler...
Sonuçta, kanına girdikleri, öldürdükleri insanlar Türkler! Bunlar Türk polisini kurşun yağmuruna tutarken, ABD'liler İstinye'deki kalenin içinde son derece rahat. Kapıları kapatıp, dışarıda olup bitenleri izliyorlar. Bilanço ortada: Baskın yapılan yer, ABD'ye ait konsolosluk binası. Çatışma sırasında ölenlerin altısı da Türk vatandaşı!
Polise bakılırsa, bunlar El Kaide militanları...
Sözde İslam adına mücadele ediyorlar. "Kafir" dedikleri ABD'lilere karşı kendilerince "Cihat" yapıyorlar. Bomba yüklü araçlarla saldırılar düzenleyip, masum insanların hayatını kaybetmesine yol açıyorlar. Dün de Türk polisini öldürüyorlar! Yaraladıkları bir polis, "şehit" olacağını düşündüğü için, ambulansta Kelime-i Şehadet getiriyor. Garip, aynı zamanda da anlaşılmaz bir tablo!
. . . . . . . . . .
Afganistan'da eğitim görmüşler, İslam adına hareket ettiklerini söylüyorlar. Bu uğurda ölümü bile göze alıyorlar. Sanıyorsunuz ki, son derece inançlılar. Oysa, durum hiç de öyle değil. Biri hırsızlıktan, diğeri dolandırıcılıktan sabıkalı. 1982 Bitlis doğumlu Erkan Kargın, dolandırıcılıktan hüküm yemiş. Bülent Çınar'ın ise hırsızlık yaptığı mahkeme kararları ile sabit. Hırsızlık ve dolandırıcılık yapıp, sonra İslam adına mücadele veriyorlar! Türkiye'de böyle tipler çok. Rakı sofrasından kalkıp, Cuma namazına gider gibiler!
Türkiye, terörist yetiştirmek için son derece verimli bir ülke. Adeta dört bir yanımızdan fışkırıyor. Münbit topraklarımız var. İsimlerinin başında "terörist" sıfatı bulunan bu katillerin çoğu psikolojik problemleri olan insanlar. Terör, bunlar için araç değil amaç. Önemli olan "terörist gömleğini" sırta geçirmek. Ondan sonra kim tutarsa, onun elinde kalıyorlar. PKK için de çarpışmaları mümkün, El Kaide için de. Aramızda bu tür hastalıklı tiplerden çok var. Her gün bir yenisi ile karşılaşıyoruz.
Onlar saldırıyorlar, vuruyor, yakıyor, yıkıyorlar. Biz de ardından tartışıp, birtakım ihtimalleri peş peşe sıralıyoruz. Diyoruz ki... "Ergenekon Operasyonu için bir uyarıda bulundular."
İşte bu da bizim hastalıklı halimiz! Bugüne kadar ortaya çıkan bilgiler, Ergenekon'un "ulusalcı" bir yapı olduğunu ortaya koyuyor. El Kaide ise, "İslam adına hareket ettiği" mesajını veren bir örgüt. Biri Hint'te, diğeri Yemen'de. Hoş, bizimkiler için pek fark etmiyor... Bir süre önce Ergenekon'un PKK ile ilişkisinden söz edilmişti. Şimdi de El Kaide ilişkisi ortaya atılsa ne mahzuru var! Doldur boşalt, salla gitsin...
Okuyanlar da bu tür iddiaları ortaya atanlarla ilgili olarak, "Bildiği bir şey var herhalde" yorumları yapsın. Ne yaparsınız, bu da bizim medyanın müzmin hastalığı!
