ÜLKÜCÜLER MOSKOVA`YA...
Alper AKSOY 15 Mayıs 2007
Bre Devletlüm!
Son aylarda Genel Merkeze gelen heyetlere “MHP’de bana ülkücü lazım değil, yol arkadaşı lazım” sözlerini sarfettiğiniz söyleniyor. Bu söz dolayısıyla urgan bıyıklı, beyaz çoraplı ülkücüler ve onların kalemşörleri saldırılarını şiddetlendirebilirler... Sakın ha sözünüzden dönmeyiniz, bu ülkücülerden değil yol arkadaşı, yal çanağı bile olmaz. Onun için bunları MHP’nin beşyüz metre yakınına bile yaklaştırmamak lazım...
Ülkücülerin Başbuğları da “Biz köyün delisiyiz, deliliğimizle de iftihar ediyoruz” demişti bir zamanlar... Bir insan parası ile övünebilir, kurnazlığı ile övünebilir, akıllılığı ile övünebilir ama deliliği ile övünebilir mi Devletlüm? Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş, Başbuğları “deli” ise bu ipten kazıktan kurtulmuş adamlar zır delidir. Şimdi bunları zatı aliniz gibi ultra modern, ultra batılı, ultra uzlaşmacı, ultra yumuşak yapmak mümkün mü?.. Değil tabii...
MHP Ülkücü Harekete Başbuğ tarafından da emanet edilmedi nasıl olsa... Edildi diyenler olursa bir iki masa, sandalya, koltuk gösterirsiniz, “işte emanetler burada” dersiniz... MHP, Kürümoğlu sülalesinden intikalen Fettahoğlu sülalesinin çehiz sandığından zatı-ı alinize kalmış bir miras... Bu mirası satma, yakma, kullanma hakkı hukuku her hal ü karda sizindir Devletlüm...
Siz Avrupa Birliginin 12 Işıklı yolunu kendinize ülkü seçtiniz, onlarsa “Hedef Turan, Rehber Kur’an” derler, siz “devlet politikalarını uygulamayı ve sisteme doğru fotoğraf vermeyi” öne alırsınız, onlar da başınızın üstünden kameralara nanik yaparlar... “Bu partide üç beş ideoloji salağı kaldı, yakında onları da temizleyeceğim” demenizin üstünden beş yıl geçmişti, unuttunuz sanıyordum ben de... “MHP’de bana ülkücü lazım değil, yol arkadaşı lazım” söylemlerinizle seçimler öncesinde bu “ideoloji salakları”nı temizleme kararınızda sabit olduğunuzu gördük... Bunu seçimlerden önce gündeme getirmeniz de isabet oldu inanın ki... Tepkileri şimdiden iğdiş edin ki yarın listelerde ülkücü temizliği yapıldığında dayılanmasın bu urgan bıyıklılar.
Bre Devletlüm!.. Aslında bu urgan bıyıklıları Erciyes Yaylasına fırınlar kurup sabun yapmak lazım, 57. hükümette neler çektirdiler size... Bak ne güzel başkanlık divanına cümle dönme ve devşirmeleri doldurdunuz... Bunlara yat deseniz yatarlar, kalk deseniz kalkarlar, takla at deseniz atarlar... Git deseniz de ses etmeyip kuzu kuzu giderler çünkü tabanları yoktur...
Ya urgan bıyıklı ülkücüler?... Git dediğinizde arkalarına bastıkları yumurta topuklu ayakkabıları ile makam kapınızı tekmeleyerek içeri girerler... Parazitli sesleri ile “Ne gitmesi ulan, ben bu partinin sahibiyim, devşirmeler baş köşede kalacak, ben gideceğim ha?..” diyerek efelenirler. Siz zaten narin yapılısınız Devletlüm, ağrısız baş, sızısız diş gerek size, beyaz çoraplı ülkücülere gerek yok ki.
Haklısınız Devletlüm!.. “MHP’de bana ülkücü lazım değil, yol arkadaşı lazım” sözünüzün ne anlama geldiğini ben çok iyi anlıyorum... Yalnız küçük bir hatırlatma yapacağım yüksek müsaadelerinizle: Bu sözü basın toplantılarında, meydanlarda, il ve ilçe teşkilatlarında sakın ha kullanmayın... Genel Merkeze gelen heyetlere söyleyin ki kitleye yavaş yavaş yayılsın. Önce biraz homurdanıp “olur mu böyle şey” derler sonra da “liderimiz öyle diyorsa vardır bir bildiği” deyip geçiştirirler. Zaten “ülkücülük” diye bir şey kimsenin umurunda değil, herkes cebini ve konumunu düşünüyor.
Ayrıca “söyleyene değil söyletene bak” diye bir söz vardır... “Söyleten” kimdir, gücü nedir, aranızdaki ilişki türü ne menem bir şeydir?.. Bu soruları kendilerine sorup cevap aramaz ki bu urgan bıyıklılar... “Söyleten”e sizin verdiğiniz önemin, sizin duyduğunuz saygının binde birini bile duymazlar.Yani şimdi Amerikadaki büyük patron ve onun AB finoları “MHP’deki ülkücülerin defterini kapat” dediyse kapatılacaktır tabii ki... Vaa mı bunun başka türlüsü?..
Erciyes Yaylasında fırın kurup bunları sabun yapamıyorsanız alın size bir fikir daha:“Ülkücüleri Moskova sürelim bre devletlüm.” Hani yetmişli yıllarda bunlar duvarlara “Komünistler Moskovaya” diye yazarlardı ya... Komünistleri süremediler şimdi biz onları Moskovaya sürelim anasına satayım... Türkiyede kalıp sizin ve “söyleten”lerinizin başına bela olmalarındansa gitsinler Moskovaya, Turanı kurmaya oradan başlasınlar...Biz Brüksel sevdamızın 12 ışıklı yolunda yürürken onlar Turan sevdalarını Moskovada realize etmeyi denesinler.
Bunlar “derin” işler “deriiin...” Ben sizi çok iyi anlıyorum Devletlüm!..