Kürdistan'ı kim ilan etti?
Ahmet Gürsoy 01 Ocak 1970
"Kürdistan'a alışın" demek istiyorlar bize. Batı'nın ezeli hedefi buydu zaten.
Türkiye'yi ortadan kaldıracak Sevr Anlaşmasının özünde de bu vardı.
Türkleri Anadolu'dan silip süpürmek ve Orta Doğu'ya Batı'nın istediği şekli vermekti.
Bu proje, Birinci Dünya Savaşı'nı kazanmalarına rağmen uygulanamadı. Çünkü Türklerin Kurtuluş Savaşı vererek Yunan ordusunu yenip, bağımsız bir ülke kuracaklarına pek inanmıyorlardı.
Neden?
Çünkü Türkler yenilmiş ve kendi imzaladıkları anlaşmalarla orduları dağıtılmış, silahları elinden alınmıştı..
Dahası 7-8 yıldır cephedeydiler.
Milyonlarca şehit vermişlerdi.
Yorgun ve bitkindiler.
Üstelik açtılar..
Karınlarını zor doyuruyorlardı.
Anadolu'da her yer harap ve bitaptı...
Çok daha önemlisi yenilmiş Osmanlı'nın devlet adamları çoktan teslimiyeti kabullenmişti. Yeni bir macerayı göze alamazlardı.
Bu manzaradan bir diriliş çıkmaz diye düşünüyorlardı.
Hâlbuki Yunanlılar?
Onlar hiç savaşa girmemişlerdi.
Orduları ne yorgundu ne de dağıtılmıştı.
Toktular...
Hepsi çakı gibiydi.
Öyle ise Sevr'in önünde hangi engel vardı?
Umdukları gibi olmadı... Mustafa Kemal, Batı'nın Ön Asya'daki amaçlarını yerle bir etti. En büyük engel o oldu. Bırakın Kürdistan'ı Anadolu'da kurulması planlanan Ermenistan ve Pontus devletleri de kurulamadı.
Yüz yıl geçti aradan.
George W. Bush'a kadar beklediler.
Adına Büyük Orta Doğu Projesi dedikleri yıkım süreci başladı. Müslüman ülke yönetimlerine güya demokrasi getireceklerdi. Hâlbuki asıl amaçları yüz yıl önceki projeleri gerçekleştirirken, bölgeyi ve elbette enerji kaynaklarını yeniden dağıtmaktı..
Türkiye'nin de bölünmesine giden bir yoldu bu. Ancak ne yazık ki Türkiye'yi yönetenler hemen buna ortak oldular.
Sıranın kendilerine geleceğini söyledikse de dinletemedik. Adamlar, NATO toplantılarında, "sehven oldu. Bilmeden yanlışlıkla göründü" diyerek Türkiye'nin bölünmüş haritalarını projeksiyonla ekrana yansıttılar.
Milliyetçi yayın organları feveran etti.
Ama Türkiye'yi yönetenler ve bugün "Münbiç'e, El Bab'a gidiyoruz" diyenler, sadece Türkiye'ye zarar vermediler, aynı zamanda Irak ve Suriye gibi komşu ülkelerin toprak bütünlüğünü de altüst ettiler. En sonunda bununla yetinmeyip çok daha vahimini de yaptılar. Atatürk Havaalanına dünyanın tanımadığı, adını tam olarak koymadığı, uluslararası alanda meşruiyet kazanmamış olan Kürdistan bayrağını astılar. Ne diyor Barzani: "Türkiye'de Kürdistan Bayrağı ile karşılanacağımı hayal bile edemezdim. Kürdistan'a yıllardır en büyük desteği Türk hükümeti verdi."
Aynen öyle..
Türk Hükümeti verdi.
Türk Devleti değil.
Türk milleti de değil..
O Barzani ki, Türk şehri Kerkük'ün tapu kayıtlarını yaktı. Mezar taşlarını dozerle silip süpürdü. Lakin Türkiye'yi yönetenler "ne var canım bunda" diyerek Barzani'nin söylediği gibi bir Kürdistan inşa ettiler ve en nihayet sonunda onu "asla hayal edemeyeceği" bir tablo ile, Kürdistan bayrağıyla karşıladılar...
Bu ne demek?
Barzani, Kürdistan'ı ilan etmeden Türkiye'dekiler ilan etti demektir...