Küçük Hüseyin Efendi'nin Defterine Kaydettiği Şiirlerden Bazıları
01 Ocak 1970
TEVHÎD ÜZERİNE
Seraser cümle alem "semme vechullah" imiş bildim;
Giyip alem libasın görünen Allah imiş bildim..
Seçerden ayet-ı ninni enellah" dedi işittim;
Hakikatta seçer Musa Kelimullah imiş bildim..
Dedi Şah-ı Velayet, noktadır asl-i keldmullah;
Haberdar olmayan ol noktadan bedhah imiş bildim..
Gel ey sofi ko esmayı haber al zat-ı yektadan;
Senin cism-i latifin, hep sıfatullah imiş bildim..
Sırat-ı müstakim üzre sebat et sidk-ı niyetle;
Muradı ehl-i aşkın hep cemalullah imiş bildim..
Hakikat bahrinin gavvası: fehm eyler rümuzatı;
O kemin gevher-i esrarına agah imiş bildim..
Zebun et nefsini salik isen dergah-ı Mevidya;
Hemişe zikr-i hak ey Lütfi doğru rah imiş bildim..
Lütfî
***********
KUDDUSÎ'DEN DEYÎŞ
Veli olmaz kişi taşlanmayınca;
Sîva endişesi boşlanmayınca..
Söğütte biter mî hiç tatlı elma;
Yarılup sarılup aşılanmayınca..
Yiyemez körpe kuzu türlü otu;
Büyüyüp gün be gün dişlenmeyince..
Ne denlü aklı olsa da kişinin;
Okumaz haceye başlanmayınca..
Dahi başlanmakla alim olmaz;
Çalışıp dersine düşlenmeyince..
Sabî-i baliğ hemîn akil olur mu;
Nice yıl geçip yaşlanmayınca..
Amel çokluğuna yok itibar hiç;
Kulundan Halık'i hoşlanmayınca..
Gel ey Kuddusî, sen de olma tenbel;
Vücud bulmaz bir iş işlenmeyince..
**********
ÇOBAN MÜRŞİD
Hisar-ı aşkda bir çoban buldum
Sürüyü salmış kenare çoban
Çaldığı kavalın hayranı oldum
Yedi makam çalar davara çoban.
Yazlağı kışlağı hayr'ul-beriyat
Çaldığı makamda türlü tesirat
Ululara sordum, nedir bu halet;
Dediler kamildir bu kara çoban..
Ziyaret île bu yanına vardım;
Ziba kavalından bir avaz aldım;
Sürüsüyle görünce hayrette kaldım;
Her birin çekmiş timara çoban..
Çobanın elinde asa-i Musa;
Dilinde devreder esma-i hüsna;
Dertli davarına düdüğü şifa;
Mazhar olmuş sırr-ı Settar'a çoban..
Sürüsün korur kurda yedirmez;
Melik otağına yabanî girmez;
Vasfi, bu kemale her çoban ermez;
Sıdk île yar olmuş Gaffar'a çoban..
Vasfî
*******
Asumandır kubbesi hep ihtirakta kandiller;
En zîya-bahş kanadili güneşle mahtır..
Kaldırılmakla tekâya kaldırılmaz zikr-î Hakk;
Cümle mevcudat zakirdir, cihan dergahtır..
Emin Bey
********
RUHÎ'DEN TAŞLAMA
Sanma ey Hoca ki, senden sim ü zer isterler;
Yevme layenfeu'da kalb-i selim isterler..
Berzah-ı hav f ü recadan geçegör nakdm olup;
Dem-i aherde ne ümid ü ne bim isterler..
Unutup bildiğin arif isen nadan ol;
Bezm-i vahdette ne ilim, ne alim isterler..
Harem-i manide biganeye yol vermezler;
Aşina-i ezelî yar-ı kadim isterler..
Cürmüne muterif, taata mağrur olma;
Kî şîfahane-i hikmette sakîm isterler.
Kible-i manayı fehm eylemeyen göçeriler;
Sehv île secde edip ecr-i azîm isterler..
Ezber et, kıssa-i esrar-t dili ey Ruhi;
Hazır ol, bezm-i ilâhide nedim isterler..
*********
ÖLMEDEN ÖLMEK
Hayat-ı cavidanı, seyh-i kamilden sual ettim;
Ölmeden evvel ölmektir, deyince intikal ettim.,
**********
ŞERÎAT
Şeriatsız kişi uçsa havaya;
Gönül verme o gibi çürük mayaya.
********
Çünkü bildin müminin kalbinde beytullah var;
Niçin izzet etmedin ol evdekim Allah var..
Yılda bir kez hac olursa Kabe'de ey hacegan;
Gir gönüller Kabe'sine nice bin haccullah var:
Pehlivandır ol kişi kim nefsini islah eder;
Hep erenler meclisinde ana eyvallah var..
Kenz-i mahfidir hakikat ey Nesîmî ebsem ol;
Sırrını faş etme zira bu yolda, çok gümrah var.
Nesimî
************
KAYNAK : Abdulkadir Akçiçek , Mevlânâ Küçük Hüseyin Efendi , İstanbul-1988