`İkinci Peygamber` rencide etmedi de...
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Trabzon'da yaptığı "Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın, olmaz. Kimseye bu yetki verilmez. Verilmemelidir" açıklamasıyla ilgili olarak "Kalksın özür dilesin. Bu milletin böyle laflara tahammül etmesi imkansızdır. Rencide olduk. Siyaset, politika yapacağım diye bu milletin değerlerine laf söyletmeyiz. Laf söyleyemeyeceğinizi de 16 Nisan'da bu millet size gösterecek. O hadsizliğin cevabını o gün alacaksınız. Yakışır mı, böyle bir benzetme yapılır mı?" dedi.
AKP trolleri de sosyal medyada fırtına estiriyor!
Baykal ise daha önce de televizyon programında "Böyle bir yetkiyi evliyaya versen evliyayı bozarsın" dediğini hatırlatarak belirli bir peygamberi kastetmediğini söyledi.
***
Öncelikle belirteyim ki bu tarz bir konuşmanın İslâm dini açısından hiçbir sakıncası yoktur!
Kur'an'da Abese suresinin ilk 12 ayeti şöyledir:
"Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. Ne bilirsin, belki de o arınacak yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; sen, ona yöneliyorsun; onun arınmamasından sana ne!
Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur'an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır."
Açıkça görüldüğü gibi Allah tarafından uyarılmasa peygamberin bile hata yapabileceği Kur'an'da verilmiştir!
***
Recep Akdağ'a ve kampanya düzenleyenlere sormak isterim;
Gerçi sonradan "Maksadımı aştım" dedi ama AKP milletvekili Fevai Arslan, "Tayyip Erdoğan, Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan liderdir" dediği zaman hiç rencide oldunuz mu? "Yakışır mı, böyle bir benzetme yapılır mı?" diye sordunuz mu?
Bu hadsizliğin cevabını milletten aldınız mı? Yoksa seçmen bu şirk koşmayı bile önemsemedi mi?
Herhalde "Tayyip Erdoğan, Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan liderdir" sözlerini tekrarlamaya da edebiniz müsaade etmez ama bu konuda neden hiç konuşmadınız? Tayyip Bey, sizi defterden siler diye mi korktunuz? Niye "silerse silsin" diyerek gereken uyarıyı yapmadınız da şimdi dini yönden bir sakıncası bulunmayan sözünden dolayı Baykal'ı millete şikâyet ediyorsunuz?
Bırakınız, milletvekilliğini, bakanlığı, doktorluğu bir kenara, bir Müslüman, böyle bir zillete boyun eğer de suskun kalır mı?
***
Daha bitmedi! AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser, istifa etmesine yol açan "Tayyip Erdoğan ikinci peygamberdir" sözlerini söylediğinde de sustunuz, şimdi Baykal samimiyetle "Bu kadar yetki peygamberi bile bozar" dedi diye halka şikâyette bulunuyorsunuz?
Oysa bu konularda şikâyet makamı halk değildir! Doğrudan doğruya Allah'a şirk koşulduğu halde susanların şimdi ağızlarını açmaya bile hakkı yoktur.
--
"AKP içinde hiç Türk yok mu?"
--
"Uyan ey Türk oğlu uyan!", "Türkçülük, ırkçılık değildir.", "Türk olmak nasıldır?", "Türk mucizesi" "Atatürkçü olmanın bedeli", "AKP içinde hiç Türk yok mu?"
Bu başlıkları, gazeteci ağabeyimiz Rahmi Turan'ın, "Söz Konusu Vatan ise" adlı kitabından aldım. Rahmi Turan, Türklüğe nasıl bir kefen biçildiğini görerek, yıllardır toplumu uyandırmaya çalışıyor. Aslında o, Türk çocuğunun hafıza kayıtlarına "Kara Murat" gibi bir rol modeli sunmaya çok genç yaşlarda başlamıştı. Şimdi diyor ki "Atatürk'ü unutursak her şeyimizi kaybederiz." Milliyetçilik adına Rahmi Turan'ı tehdit etmeye kalkışanlar ise şimdi Türklüğe ihanet ediyor!