17 Nisan konuşmaları
Servet Avcı 01 Ocak 1970
- Oğlum ben demiştim "Bu iş sakat, dalmayalım, başımıza iş alacağız" diye... Bi dinlemediniz yaaa, "Referandum, referandum, al sana referandum!.."
- Ben zaten şüphelenmiştim... Millette bir tuhaf sessizlik vardı... Bu sessizlik hayra alâmet değildi... Sanki 'sandık gelse de çakalım' gibi duruyorlardı...
- Abi bize esas keleği Aliyev yaptı... Karısını olmadık zamanda Başkan Yardımcısı yapınca zaten 'tek adam' mevzusuna takılan milletin kafası iyice karıştı... Fetöcü müdür nedir?
- Yaaa ne Aliyev'i yaaa... Bizi bu tuzağa kim düşürdüyse o filmdeki Mazlum'u döver gibi dövmek lâzım... Arkasında iki tane oyu yok, bizi gaza getirdi... Ahan da düştüğümüz vaziyet...
- Çabuk bana o anketçiyi bulun... Yüzümüze gerçeği söyleyemeyince 'kararsızlar'ı yüksek göstermiş uyanık...
- Yüz kere söyledim halı malı sermeyin şu Barzani'ye... Yetmedi bayraklarını astık... Zaten şu eyalet sistemi meselesinden milletin kafasına dert düştü... Kendi kendimize kaşındık yani...
- Gardaşım, dün geceden beri balkonu arıyorum... Balkon ne taraftaydı?
- Koridoru takip edip, sağa dönünce!.. Ulan seni Allah imtihan diye mi gönderdi bize? Zaten moralimiz bozuk... Kafa mı yapıyorsun?
- Şu Cumhurbaşkanı'na Meclis'i fesih yetkisi veren maddeyi bu tasarının içine kim koydu? Onu bir yakalayayım Kızılay'dan Söğütözü'ne kadar dövmezsem adam değilim...
- Birader 'hayır' diyenlere 'terörist' demeyeydik keşke... Habur'u, Oslo'yu, Kobani'yi gözümüze sokar gibi sandığa soktular işte...
- O değil de şu Hollanda işini kim akıl ettiyse aklını seveyim!.. Üç tane oy alacağız diye Avrupa'da kendi hâlinde yaşayan milyonlarca gurbetçiye korku saldık... Adamlar haklarını kaybetmekten korktular...
- Yahu benim kafa basmadı bu işe... Halbuki 'hayırcılar'ın tıpkı Yahudiler gibi Hıristiyanlar gibi yaşama hakkı olduğunu söylemiştim... Bunlar çok nankör çıktı... Bu kadar bozulmanın âlemi neydi?
- Bak hoca sen acilen sus... Küreği ağzına yapıştırmayayım...
- Tutturduk "Çift baş ortadan kalkacak" diye... Eeeee demek ki 'tek baş' olacak... Sonra da "Tek adam rejimi" diyenlere kızdık... Millet de yemedi, kendimize kızalım...
- Değerli arkadaşlarım, abilerim, ablalarım!.. Günün anlam ve önemine istinaden "Buradan bir atlı geçti" diye uzun hava patlatabilir miyim?
- Çıkarın şunu dışarı, beni katil edecek yoksa... Yüksek yargı üyelerinden başlasın, Langırt Federasyonu üyelerine kadar herkesi, hatta ilkokul sınıf başkanlarını bile Cumhurbaşkanı seçsin teklifi bu herifindi... Gözüm görmesin bu lüzumsuzu...
- O zaman neşeli bir şey söylesem?
- Kimdi ulan "Başkanlık sistemini Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi diye söylersek herkes yer" diyen? Kimdi, delikanlıysa ortaya çıksın...
- Efendim ben yaptım... Yaptım, yaptım ama bir sorun hele niye yaptım?
- Hani 'evet'le ilgili müjdeli hadis-i şerif vardı, ne oldu?
- Aziz kardeşlerim, yetiştiremedim... Bir hafta demiştim ama fırına verdim çıkmadı... O hâlde de servis yapmak istemedim doğrusu... Yani müşteri memnuniyeti açısından şeeettim... İnşallah önümüzdeki seçimlere en kralından yetiştireceğim... İsterseniz 'kutsi' olanında bile yapabilirim...
- Cehape zihniyeti uzun fardan kısa fara otomatik geçen araba yapamadığı için böyle oldu... Utanmadan car car konuşup milletin kafasını bulandırdılar... Sanki soğutmalı koltuklu araba yapmışlar gibi...
- Hocam seni kaç kere televizyona çıkardık... Karşına çanakçı gazeteciler koyduk... Bi türlü anlatamadın şu maddeleri... İlaçlarını almadan mı çıktın şu televizyonlara?
- Adamı deli etmeyin... Neyini anlatacağım kardeşim? O maddeleri yazarken bana mı sordunuz da bana anlattırmaya kalktınız? Fesuphanallah...
- "Ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur" diyorsun yani?
- Hıdır kim?
- Usta
- Ne ustası?
- Karbüratör ustası... Ya sen kafa mı yapıyorsun?
- Allah sizi sayıyla mı verdi, çabuk dağılın lan... Mazlum'u getirin, Mazlum'u..