Fesih yetkisi var mı?..
Ahmet Gürsoy 01 Ocak 1970
"Meclisi fesih yetkim yok. İspat etsinler istifa edeceğim" diyor Sayın Cumhurbaşkanı.
Peki var mı böyle bir yetkisi..
Mevcut anayasa ile yok. Ama önerilen yeni anayasa evet oyu ile geçerse olacak.
116. madde açık.
Yeni önerilen anayasada deniliyor ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilir..."
Burada seçime gitme kararını Meclis'e bırakıyor. Meclis seçim kararı aldığı takdirde kendi görevini seçimle yenilemek üzere sonlandırıyor. Yani fesih ediyor.
Aynı 116. madde ikinci yetkiyi cumhurbaşkanına veriyor. Bu konuda da şöyle diyor: "Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır."
Peki, ne demek bu?
Cumhurbaşkanı, Meclisi seçime götürme kararı verebilir demek. Cumhurbaşkanı, Meclisi yenileme kararı verirse, hâlihazırda var olan Meclisin görevi bitmiş olmayacak mı?
Elbette.
Bir Meclisin görevinin sona erdirilmesi ne anlama geliyor?
Meclis fesih edilip, yenilenebilir anlamına geliyor.
Eee!
Demek ki neymiş?
Cumhurbaşkanı, Meclisi bizzat kendi kararı ile tek başına fesih edip yenileyebilirmiş.
Ha, siz "Cumhurbaşkanı, Meclisi fesih ediyor" denilince, Meclis kurumunu, tümden kaldırıyor anlamında anlıyor ve işi yokuşa sürüyor, kelime oyunu yapıyorsanız o başka. Herkes biliyor ki Meclis kurumunu ortadan kaldırma yetkisi Meclisin kendisine bile verilmiyor. Ve yine hiç kimse Cumhurbaşkanı, Meclisi fesih edebilir derken de bunu kast etmiyor.
Tüm akıl sahipleri, yeni anayasanın değiştirilen 116. maddesini orada yazdığı anlamıyla gayet net ve iyi anlıyor. Cumhurbaşkanı tek başına, seçilenlerin görevlerine son verebilir. Bunun için seçim kararı alması gerekir. Alınca otomatikman seçilen herkesin görevi sona erer. Çünkü adı üstünde seçime gidiyor ve seçimle yeni bir Meclis oluşturulmak isteniyor.
Danışmanları neden Sayın Cumhurbaşkanını yeterince bilgilendirmiyor?
Söyler misiniz?
***
Dünya nereye biz nereye?
***
Üst düzey bir şirket yöneticisine sorun bakalım. Deyin ki: Şu anda büyük şirketlerde geçerli yönetim felsefesi hangisidir?
Size diyecek ki yönetişimdir.
Ne demek yönetişim diye sorduğunuzda da?
Diyecek ki: Tek adam yönetimi yerine bütün çalışanların ve varsa paydaşların yönetime katılması demektir.
Bu durumda en geçerli yönetim felsefesi paylaşımdır.
Birlikte yönetmektir.
Yönetimde tekleşme yerine çoğullaşma ve astların birlikte yönetime katılmasıdır.
Büyüyen, gelişen, bütün büyük şirketler yönetişimden söz ediyor.
Bu durum, devlet bürokrasisi için de geçerli. Çağdaş yönetim kuramlarını az çok okuyan ve anlayan her bürokrat çok iyi bilmektedir ki günümüzün geçerli yönetim anlayışı yönetişimdir; tek adamcılık değildir.
Unutmayalım. Yönetim bir bilimdir ve üniversitelerde kamu yönetimi, siyasal bilimler gibi bölümler vardır.