Yeni Bir ‘Deneme Yanılma’ Süreci...
Orhan Erinç 01 Ocak 1970
Karşımızda, geçmişte her fırsatta atanmışları aşağılayan, ama seçilmişlerin katkısıyla elde ettiği gücü, atanmışlar eliyle kullanmaya kalkışan bir iktidar var.
Şaşırmalı mıyız?
Niye şaşıralım ki. Anayasaya evet dedirtmek amacıyla hazırladıkları broşürde, Meclis tutanaklarında kalması gönüllerine sinmeyen “Cumhurbaşkanının fesih yetkisini” açıkça yazmalarına karşın “Yok” diye direnmelerine tanık olduktan sonra...
***
Eteklerindeki pamuğun yetersizliğinden dolayı, “Hayır” diyeceklerini açıklayanları “terörist, FETÖ’cü, hain, anarşist” gibi sıfatlarla damgalamaya hatta suçlamaya kalkışmalarını çaresizliklerine ve alışkanlıklarına verip anlayışla karşılamak olası...
Ancak, kendi istekleri doğrultusunda “evet” diyeceklerini açıklayan partililerini ve destekçilerini “enayi” yerine koymaya kalkışmalarını anlamak olası değil!
***
AKP’ye duyulan güvensizliğin nedenlerinden biri de hukukun ve demokrasinin temel kavramlarının içini boşaltmaktaki, istedikleri gibi yorumlamaktaki ustalıkları...
Anayasa değişiklik metninde yazdıkları ve içinde kimi kavramlar da barındıran cümlelerini hukukla, demokrasinin yerleşik uluslararası tanımlarına uygun biçimde yaşama geçireceklerinin garantisi var mı?
Var demek için 2002’den bu yana uyguladıkları yaklaşımlar konusunda cahiloğlu cahil olmak gerekiyor.
Başka devletlerden başarılı (?) örnekler gösterilerek alınan Başkanlık (?) sistemi de öyle değil mi?
Resmi açıklamalara bakılırsa önce adı değiştirilip “Cumhurbaşkanlığı” yapıldı. Nedeni cumhura yağcılık olarak nitelendirilebilir.
Ardından da dünyada daha önce uygulanmamış, kendine daha doğrusu Türkiye’ye özgü “başkanlık sistemi” olarak tanımlandı.
***
AKP’nin geleneksel duruma getirdiği “deneme yanılma” yöntemi bu kez tepeye uygulanmak isteniyor.
Getirilecek deneme süreci yanılmayla sonuçlanırsa öncekilerdeki gibi bir yasa değişikliği ile düzeltilemeyecek.
Yeni bir anayasa önerisi gerekecek.
***
80 milyonun kaderi atanmışların eline geçecek. Bunun adı da “Halkın kendi kendisini yönetmesi” olacak. Ama halka karşı sorumlu olmayacak!
Gel de “HAYIR” deme...