Cevher Dudayev’in Hayat Hikâyesi
01 Ocak 1970
O’nun 1944 yılının soğuk bir Şubat günü Çeçenistan’da başlayıp, Sibirya’da devam eden….
Dini inanç ve menkıbelere göre saray kâhinleri bir gün Firavun’a, dünyaya gelecek bir erkek çocuğun kendisinin krallığına son vereceğini söylerler. Bunun üzerine Firavun bütün erkek çocukların öldürülmesini emreder. Bu sırada dünyaya gelen Musa’nın annesi ölümden kurtarmak için onu bir sepete koyar ve Nil Nehri’nin sularına bırakır. Firavun’un karısı Asiye tesadüfen onu görür ve saraya alır, Firavunun himayesinde büyür. Allah Teâla, Musa’ya Peygamberlik verir. Musa, halkını korumak için Firavun’a karşı çıkar. Bir mucize ile Nil Nehri’nin suları açılır ve arkasından gelen halkı ile birlikte Sina’ya geçer. Ordusu ile onu takip etmekte olan Firavun ise sulara kapılarak helak olur.
Çeçen halkının efsanevi lideri Cahar Dudayev’in, Hz. Musa’nın menkıbesine benzeyen hayatından bazı kesitleri başlıklar halinde vermek isterim;
Çeçenlerin Yalhoy sülalesinden Musa oğlu Cahar, 20. yy. Firavunları tarafından Çeçen halkının tümüyle sürgüne gönderilmeye ve yok edilmeye karar verildiği 1944 yılının Şubat ayında ailenin 13. çocuğu olarak dünyaya geldi. Henüz 15 günlük bir bebek iken 23 Şubat 1944 günü tüm Çeçen-İnguş halkı ile birlikte Sibirya bozkırlarına sürgüne gönderildi. Sürgün sırasında evrakları yok olduğu için doğum günü resmi kayıtlara 15 Mayıs 1944 olarak geçti. Bu yolculuk ve sürgün sırasında yüzbinlerce Çeçen soğuk, açlık ve hastalıktan hayatını kaybetti. Allah ona bu doğal olmayan seleksiyondan sağ olarak kurtulmayı nasip etti.
1950 yılında Kazakistan’ın Povladar şehrinde okula başladı. 1952’de ailesi ile birlikte Kazakistan’ın Çimkent şehrine taşındılar. Çeçen halkının vatanlarına dönüşüne izin verilmesinden bir sene önce 1956 yılında henüz 12 yaşındayken tek başına Kazakistan’dan kaçarak bir tren vagonunun üzerinde gizlenip Çeçenistan’a döndü.
Orta öğrenimini Çeçenistan’da tamamladıktan sonra 1960 yılında Vladikafkas’taki Fen Fakültesinin Fizik-Matematik bölümüne devam etti. Aynı yılın sonbaharında bu okuldan da ayrılıp Rusya’nın Tombov şehrinde bulunan Hava Harp Okuluna kaydoldu. Zeki idi ve 1965 yılında Hava Harp Okulunu bitirdi. Teğmen rütbesiyle Rusya’nın Kalujskaya bölgesindeki Şaykovka garnizonuna gönderildi. 1969’da Ryazan şehrinde uzun menzilli askeri uçak komutanlığı eğitimini tamamladı. Aynı sene İrkutsk bölgesinin Usolye-Sibirskoye ilçesinde bulunan Sredneye kasabasındaki askeri üsse gönderildi.
1969’da Alla ile evlendi ve 1970’te ilk çocuğu Ovlur dünyaya geldi. 1971’de Gagarin Hava Harp Akademisi imtihanlarına gönderildi ve başarıyla geçerek akademi eğitimine başladı.
1973’te Daana isminde bir kızı oldu.
1974’te Hava Harp Akademisini başarıyla bitirdi ve birinci sınıf pilot ve mühendis ünvanı aldı. Akademiden sonra yine eski yeri olan Sredneye kasabasındaki askeri üsse birlik komutanı olarak gönderildi.
1983’te Degi isminde bir erkek çocuğu daha dünyaya geldi.
1984’te Poltava şehrine tabur komutanı, 1986’da Estonya’nın Tartu şehrine Garnizon komutanı olarak atandı. 1990’da Cahar DUDAEV’e üstün askeri eğitim ve garnizon düzeninden dolayı Tuğgeneral rütbesi verildi. Ayrıca çeşitli dönemlerdeki üstün başarıları nedeniyle Sovyetler Birliği Hükümeti tarafından kendisine 12 kez madalya verildi.
1989 yılında Baltık ülkelerinde başlayan bağımsızlık hareketini bastırması için Moskova’dan verilen emri reddetti. Ceza olarak birliği ile Grozni’ye gönderildi. 1991 yılında Çeçenistan’ın bağımsızlık hareketinin siyasal örgütü Çeçen Milli Kongresi Liderliğine seçildi ve ordudan istifa etti.
Çeçen Milli Kongresi’nin önderliğinde 19 Ağustos 1991 günü başlayan halk ayaklanması sonucu mevcut yönetim istifa etmek zorunda kaldı. 27 Ekim 1991 günü yapılan seçimlerde büyük bir ekseriyet ile Çeçen İnguş Cumhuriyeti’nin 1. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. 1992’de İnguşların ayrılması üzerine Cumhuriyetin adı Çeçen İçkerya Cumhuriyeti olarak değiştirildi.
Bütün baskı tehdit ve saldırılara rağmen bağımsızlıktan ödün vermeyen bir politika izledi. Bağımsız Birleşik Kafkasya idealinin savunucusu Kafkas Halkları Konfederasyonu’nun destekçisi oldu. Abhaz-Gürcü savaşında asker ve silah göndermek suretiyle Abhazya’nın bağımsızlık mücadelesini ciddi biçimde destekledi.
11 Aralık 1994 tarihinde başlayan Rus – Çeçen savaşında Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak ordusunun başında savaşırken 21 Nisan 1996 tarihinde Çeçenistan’ın Gekhi – Çü köyü yakınlarında bir Rus füze saldırısı sonucu şehid oldu.
O’nun 1944 yılının soğuk bir Şubat günü Çeçenistan’da başlayıp, Sibirya’da devam eden, sonra Rus ordusunun en iyi okullarında yetiştirilip Kızılordu efsanesini yerle bir eden ve halkının yüzyıllardır sönmeyen özgürlük mücadelesini 21. yüzyıla taşıyan menkıbesi 21 Nisan 1996’da fiziki olarak noktalanırken yeniden alevlendirdiği özgürlük ateşi bu gün de Firavunları yakmaya ve Bağımsız Birleşik Kafkasya’nın geleceğini ve yeni nesillerin yolunu aydınlatmaya devam etmektedir.
Allah Teâla, Cahar Dudayev ile vatanlarının bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimize rahmet eylesin.