« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

31 Tem

2017

MESÎHÎ, Ebû Sehl

Ömer Mahir Alper 01 Ocak 1970

Ebû Sehl Îsâ b. Yahyâ el-Mesîhî el-Cürcânî (ö. 401/1010-11 [?])

Tabip ve filozof.

Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Cürcân’da doğduğu, aslen hıristiyan olduğu ve Bağdat’ta yetiştiği bilinmektedir. Hârizm’de bulundu; ilim ve edebiyatın hâmisi olarak tanınan Me’mûnîler’in sarayında İbn Sînâ, Bîrûnî, İbnü’l-Hammâr, Ebû Mansûr es-Seâlibî ve İbn Irâk gibi âlimlerle birlikte büyük itibar gördü. Bu dönemde kaleme aldığı kitaplardan bir kısmını himayelerine girdiği Me’mûnî yöneticilerine ithaf etmiştir. Gazneli Mahmud, Ebü’l-Abbas Me’mûn b. Me’mûn’dan meclisindeki âlimleri kendi sarayına göndermesini istediği zaman diğer âlimler davete uyarken İbn Sînâ ile Mesîhî gitmemeye karar verdiler ve Hârizm’de kalmayı tehlikeli gördükleri için de Mâzenderan’a doğru yola çıktılar. Fakat çölde yakalandıkları kum fırtınasında Mesîhî öldü (Nidhami-i Arudi, s. 119-121). Klasik kaynaklar tarih belirtmeden onun kırk yaşlarında öldüğünü zikretmektedir (İbnü’l-Kıftî, s. 266; İbn Ebû Usaybia, s. 436). Bağdatlı İsmâil Paşa ise vefat yılı olarak 401 (1010-11) tarihini vermektedir (Hediyyetü’l-?ârifîn, I, 806); ancak bu tarih diğer araştırmacıların verdiği bilgiler çerçevesinde muhtemel görülmekteyse de (bk. Ghada Karmî, II/2, s. 273) kesin değildir.

Mesîhî felsefe, mantık, matematik, fizik ve tıp gibi ilimlerin (ulûmü’l-evâil) tamamında en üst seviyelere çıkmış bir âlimdi. Nizâmî-i Arûzî, onunla İbn Sînâ’yı birlikte zikrederek her ikisinin de felsefede Aristo’nun halefi olduğunu belirtmektedir (Chahar Maqala, s. 118-119). Mesîhî’nin Aristo’nun halefi olduğu yolundaki bu açıklama her ne kadar abartılıysa da onun felsefedeki yerini göstermesi bakımından önemlidir. Fakat Mesîhî, kendisi hakkında Ali b. Zeyd el-Beyhaki’nin “tıp yönü baskın gelen filozof” tabirini kullanmasından da anlaşıldığı gibi (Târîhu hükemâ?i’l-İslâm, s. 111), daha çok tıp alanındaki çalışmalarıyla ünlüdür. Ayrıca tıbba dair çok sayıdaki eserin yazarı olmasının yanında onun bu sahada İbn Sînâ’nın hocası olduğunun nakledilmesi (a.g.e., s. 436) ve İbn Sînâ’nın da bazı eserlerini kendisine ithaf etmesi (a.g.e., a.y.) Mesîhî’nin tıp alanındaki üstün yönünü açıkça ortaya koymaktadır. Mesîhî, yalnız teorik ve pratik tıptaki yetkinliği dolayısıyla değil, aynı zamanda eserlerinde kolay anlaşılır bir dil kullanması ve ele aldığı konuları başarılı bir biçimde düzenlemesiyle de klasik müelliflerin takdirlerini kazanmıştır. Ancak yazdığı eserle klasik dönem tıp dünyasında büyük yankılar uyandıran ünlü tıp âlimi Ali b. Abbas el-Mecûsî’nin (ö. 384/994) istisnaî bir tutumla onun Kitâbü’l-Mi?e adlı eserinin tertibini güzel bulmayarak şiddetle eleştirdiğini belirtmek gerekir (Kâmilü’s-sınâ?ati’t-tıbbiyye, I, 4).

Eserleri. 1. Kitâbü’l-Mi?e fi’t-tıb (fi’s-sınâ?ati’t-tıbbiyye). Müellifin en önemli çalışması olup ansiklopedik düzenle 100 bölüm (kitab) halinde kaleme alınmıştır. Her bölüm müstakildir ve anlaşılması bakımından diğerlerine bağlı değildir. Muhtemelen türünün en eski örneği olan kitap G. Sarton’a göre İbn Sînâ’nın el-Kanûn’una model teşkil etmiştir. Çok sayıda yazma nüshası bulunan esere tıp âlimi İbnü’t-Tilmîz bir hâşiye yazmış, Nu‘mân b. Ali Rızâ el-İsrâîlî de el-Havâşi’n-Nu?mâniyye ve’l-makasıdü’t-tıbbiyye başlığıyla bunun özetini çıkarmıştır (nşr. Kadrî Şerefî, Haydarâbâd 1959). Gâde Kermî ve Mahmûd el-Hâc Kasım Muhammed birer makalesinde eseri incelemiştir (bk. bibl.). 2. Kitâbü’t-Tıbbi’l-küllî. Tıbbın temel konularına giriş mahiyetindeki eser iki bölümden (makale) oluşur. Birinci bölüm otuz dokuz babdan, ikinci bölüm kırk bir babdan meydana gelmektedir. 3. Kitâbü İzhâri hikmetillâhi te?âlâ fî halkı’l-insân. İbn Ebû Usaybia, insan organlarının fizyolojisiyle bunların görev ve faydalarının ele alındığı eseri Mesîhî’nin en değerli ve yararlı çalışması olarak nitelemektedir. 4. Risâle fî Mâhiyyeti’l-cederî ve tedbîrihî. Çiçek hastalığı ve buna karşı alınacak önlemler hakkındadır (Sezgin, III, 326). Mesîhî’nin mevcut diğer eserleri de şunlardır: Risâle fî Tahkiki emri’l-vebâ? ve’l-ihtirâzi ?anhu; Risâle fî Tahkiki sûli’l-mîzâc mâ hüve ve kem esnâfuhâ; Kitâbü Usûli ?ilmi’n nabz (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. a.g.e., III, 326-327); Esnâfü’l-?ulûmi’l-hikemiyye (Muhammed Taki Dânişpejûh tarafından neşredilmiştir; Tahran 1370); Fevâ?id fi’ş-şa?r; Risâletü’l-edviye; Nevâdirü’l-hükemâ? (bu üç eserin yazma nüshaları için bk. Şeşen, s. 359-360); Erkânü’l-?âlem; Telhîsu’s-semâ? ve’l-?âlem (Aristo’nun eserinin ihtisarıdır; son iki eserin yazma nüshaları için bk. DMBİ, V, 576, 577). Mesîhî’nin kaynaklarda ayrıca Kitâbü fi’l-?ilmi’t-tabî?î, İhtisâru Kitâbi’l-Mecistî, Kitâbü Ta?bîri’r-rü?yâ? adlı eserleri geçmektedir.

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 87965

ulkucudunya@ulkucudunya.com