Samet AĞAOĞLU (1909-1982)
Orhan Okay 01 Ocak 1970
Cumhuriyet dönemi yazarı, politikacı.
Bakü’de doğdu. Fikir ve siyaset adamlarından Ahmet Ağaoğlu’nun oğludur. Fevziye Mektebi’nden sonra girdiği Ankara Lisesi’ni ve Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1931). Doktora yapmak üzere gittiği Strazburg’da on altı ay kaldıktan sonra çalışmalarını tamamlayamadan döndü. İktisat ve Ticaret bakanlıklarında çalıştı. 1946’da memuriyetten ayrılarak avukatlığa başladı ve yeni kurulan Demokrat Parti yöneticileri arasına katıldı. 1950-1960 yılları arasında üç devre milletvekili seçildi, çeşitli bakanlıklarda bulundu. 27 Mayıs İhtilâli’nden sonra diğer parti yöneticileriyle birlikte yargılandı ve ömür boyu hapse mahkûm edildi. Ekim 1964’te Yassıada hükümlüleri için çıkarılan özel afla serbest bırakıldı. Son yıllarını hikâye ve hâtıralarını yazıp yayımlamakla geçirdi. 6 Ağustos 1982’de öldü ve Feriköy Mezarlığı’na defnedildi.
Siyasî yazılarını Kuvvet ve Kudret (1946-1950) gazetelerinde neşreden Samet Ağaoğlu’nun sanat hayatı öğrencilik yıllarında başlar. İlk edebî denemelerini, Ahmet Muhip Dranas ve Behçet Kemal Çağlar’la birlikte kurdukları Genç Türk Edebiyatı Birliği’nin yayın organı olarak çıkan Hep Gençlik’te (1930), ilk hikâyelerini de Varlık’ta (1931) yayımladı. Daha sonra çoğu yine Varlık’ta olmak üzere Yücel, Şadırvan ve Çığır dergilerinde çıkan yazılar ve hikâyeler yazdı.
Samet Ağaoğlu hikâyelerinde çok sevdiği Dostoyevski’yi örnek almıştır. Onun Rus toplum yapısından çıkardığı tipler gibi, Ağaoğlu da Türk toplumundan birtakım küçük insanların ruh maceralarını işlemiştir. Bu insanların çoğu marazî, kuruntulu, dengesiz, evhamlı, ihtiraslı ve dramatik tiplerdir. Babasına ve kendisine ait yaşanmış olayları ve otantik tipleri sergileyen hâtıra kitaplarında da hikâyeciliğindeki gibi kurgu ve üslûp peşindedir. Denebilir ki hikâyelerinde müşahede ve hâtıraları, hâtıralarında da hikâyeciliği iç içe geçmiştir. 1950’den sonra birçok hikâyecinin özendiği, dilde aşırı yenilik cereyanına kapılmayan Samet Ağaoğlu, Türkçe’nin sade ve tabii gelişmesi içinde biraz muhafazakâr ve klasik, fakat sağlam ve usta bir üslûbun sahibi olmuştur.
Eserleri. Hikâyeler: Strazburg Hâtıraları (1945); Zürriyet (1953); Öğretmen Gafur (1953); Büyük Aile (1957); Hücredeki Adam (1964); Katırın Ölümü (1965). Hâtıralar ve Seyahat Notları: Babamdan Hâtıralar (1939); Babamın Arkadaşları (1958); Aşina Yüzler (1965); Arkadaşım Menderes (1967); Marmara’da Bir Ada (1972); Sovyet Rusya İmparatorluğu (1967); İlk Köşe (1978). İncelemeler: Türkiye’de Küçük Sanat Meseleleri (1939); Türkiye’de İş Hukuku Tarihi (Selâhattin Hüdâioğlu ile birlikte, 1939); Türkiye’nin İktisadî Teşkilâtında Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları (1943); Kuvâ-yı Milliye Ruhu (1944); Türkiye’de Suçlu Çocuklar (Tezer Taşkıran’la birlikte, 1947); İki Parti Arasında Siyasî Farklar (1947); Demokrat Parti’nin Doğuş ve Yükseliş Sebepleri (1972).