« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Ağu

2017

Meral Akşener aradı ve şunları söyledi

Ahmet Hakan 01 Ocak 1970

- NASILSINIZ?
- İyiyiz. Siz nasılsınız?
- Biz de iyiyiz. Biraz yorgunuz.
- Kolay gelsin, tahmin edebiliyoruz.
Şeklinde bir nezaket faslıyla başladı konuşmamız.
*
Nezaket faslı bittikten sonra da...
Şunları söyledi Meral Akşener:
*
- ALİ BARDAKOĞLU: Ali Bardakoğlu yeğenimin hocasıdır. Kendisini çok sever ve takdir ederim. Aktif siyasete girmeyeceği yönündeki kararını biliyorum. Daha önce başka teklifleri geri çevirdiğini de biliyorum. Bu nedenle kendisine bir teklif götürmedik.
*
- HAŞİM KILIÇ: Haşim Kılıç benim takdir ettiğim, sevdiğim bir isimdir. Kendisiyle aynı siyasi yapı içinde bulunmak isterdim. Ama şundan emin olun ki şu ana kadar kendisine herhangi bir teklifte bulunmadık. İsmi benden ya da arkadaşlarımdan çıkmadı.
*
- AYLİN NAZLIAKA: Aynı şekilde Aylin Nazlıaka Hanımefendi’nin ismi de bizden çıkmış değil.
*
- ZOR BİR DURUM: Bu isimler bizden bağımsız olarak ortaya atılıyor. Anında yalanlasak... Söz konusu kişilere karşı bir saygısızlık, bir nezaketsizlik yapmış olacağımızı düşünüyoruz... Yalanlamasak... Sanki isimlerini ortaya atarak zemin yoklamış gibi olacağız. Zor bir durum yani...
*
- GENÇLER VE KADINLAR: Şunu söyleyebilirim: Kurucular Kurulu üyelerimizin ağırlığını kadınlar ve gençler oluşturacak... Türkiye gençler ülkesi... Biz de gençlere ağırlık vereceğiz... Kadınlara ağırlık vereceğiz... Lise mezunu ev hanımları olacak listemizde... Yani kadınlar geliyor, hazırlıklı olun.

TEHDİTLE, HAKARETLE
TETİKÇİ var ya tetikçi...
Yaslanmış AK Parti’ye...
Tıpkı geçmişin Mehmet Baransu’su gibi üst perdeden sallayıp duruyor, önüne gelene parmak sallıyor.
*
Işıkçılar grubundan bir köşe yazarı...
Yaslanmış AK Parti’ye...
Abdullah Gül’e, Ahmet Davutoğlu’na ve AK Parti’nin ileri gelenlerine sallayıp duruyor, hakaretler ediyor.
*
Bu tipler varken...
AK Parti’nin de, Erdoğan’ın da başka düşmanlara ihtiyacı yok.

DELİ OLUYORUM
- TECAVÜZ kelimesi ile rıza kelimesini yan yana okuyunca...
*
- “Ergenekon, Balyoz aslında gerçekti” cümlesini işitince...
*
- Zavallı atları zerre düşünmeden faytona binip selfie yapanları görünce...
*
- “Depreme hazırlıklı olun” uyarısını her duyduğumda...
*
- “Asla” emojisinin her kullanımında...
*
Öfkeden deli oluyorum.

KILIÇDAR’A NEDEN YÜKLENİYORLAR?
BÜYÜK konuşmayayım diyorum ama şu üç şeyi söylemeden de duramıyorum:
*
- BİR: Aslında Kılıçdar’ı tutuklamak falan akıllarından bile geçmiyor... Maksat bir hedef ve düşman belirleyip kendi saflarını sıklaştırmak...
*
- İKİ: Kılıçdar’ı ana hedef haline getirip... 2019’da karşılarına rakip olarak Kılıçdar’ın çıkmasını sağlamaya çalışıyorlar.
- ÜÇ: Temel karşıtlığı “Kılıçdar” ile “Erdoğan” karşıtlığına çevirmek istiyorlar. Böyle yaptıklarında işlerinin daha kolay olacağını düşünüyorlar.

2017 İTİBARIYLA TÜRKİYE’DE SON DURUM
- LAİKLİK yanlısı kesimler gitgide daha tahammülsüz, daha keskin, daha uzlaşmasız, daha katı, daha anlayışsız bir noktaya savrulmakta.
*
- “Dini özgürlükler”, “başörtüsü özgürlüğü”, “28 Şubat’ta yaşananlar” falan dendiğinde burun kıvıranlarda bir artış kaydedilmekte.
*
- Muhafazakâr kesimlerde sessiz bir bıkkınlık, ürkek bir yılgınlık, örtük bir karamsarlık, metalik bir yorgunluk gözlemlenmekte...
*
- Liberal tezler, Kemalizm eleştirileri, Kürt sorununa dair saptamalar, vesayet tartışmaları, yakın tarih tezleri falan... Hepsi hızla demodeleşmekte...
*
- Kurtarıcı arayanların, “Bir Macron çıkar elbet” diyenlerin, “Bu böyle gitmez” diye düşünenlerin sayısı gitgide daha çok artmakta...

ALMANYA MESELESİNDE KİMSENİN SORMADIĞI SORU
ALMANYA’da seçimler varmış...
Merkel seçimlerde galip gelmek için Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alıyormuş.
Erdoğan’a vurdukça seçimde oylarını artıracağını düşünüyormuş.
*
Tamam, tamam da...
Niye kimse şu soruları sormuyor:
“Nasıl oluyor da Türkiye’ye ve Erdoğan’a vurdukça oylar artabiliyor? Alman ahalisinde böyle bir hasımlık duygusu hangi ara oluştu? Bu duygunun oluşumunda bizim politikalarımızın küçük de olsa bir etkisi yok mudur?”


BARCELONA BARCELONA
BARCELONA’daki hain terör saldırısında beni en çok etkileyen fotoğraf oldu bu.
*
Bir anda taksisini “acil yardım aracı”na dönüştüren bu taksici ve onun gibiler var ya...
Dünya işte bunların yüzü suyu hürmetine dönüyor ve dönecek.

BÖYLE BUYURDU HAYRETTİN HOCA: GÂVURDAN DOST OLMUYOR
“GÂVURDAN dost/Domuzdan post olmuyor” diye yazmış ünlü din âlimi Hayrettin Hoca...
“Gavur” kelimesinin içinde yer alan nefreti, bir din âliminin bu kelimeyle konuşmasındaki sorunları, nefret söylemini falan geçtim.
*
Ben bir Müslüman olarak şunları merak ediyorum:
*
- Karşımıza erdemli ama Müslüman olmayan biri çıktığında... “Yürü git, gâvurdan dost domuzdan post olmaz” mı diyeceğiz? İnancımız bunu mu emrediyor?
*
- Filistin’de Müslümanların hakkını savunmak için İsrail tanklarının altında kalarak can veren Rachel isimli kızcağız var. O da gâvurdu... O da mı dostumuz değil?
*
- “Sana elimi uzatıyorum Müslüman kardeşim” diyene “ha domuzun postu, ha senin dostluğun” diyen bir din midir bizim inandığımız din?
*
- E hani “erdemliler ittifakı” diye bir ittifak vardı Peygamberimizin yaptığı? O ittifakı nereye koyacağız?
*
- Habeşistan’ın gâvur ama adil kralına sığınmıştı ilk Müslümanlar... Onlar niye “gâvurdan dost olmaz, domuzdan post olmaz” demediler?
*
Hadi Hayrettin Hocam! Şu sorulara bir cevap ver lütfen.

Ziyaret -> Toplam : 125,17 M - Bugn : 53129

ulkucudunya@ulkucudunya.com