« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Eyl

2017

Yapılanlar, yapılacak olanların teminatıysa eğer!

Servet Avcı 01 Ocak 1970

Başka partili olanları, siyasetle ilgilenmeyenleri, tarafsızları geçtik, sadece AKP'liler içinde, bugün gelinen noktada "Hükûmetin Suriye politikası baştan beri doğruydu" diyebilen ve ısrarla savunabilen bir tek kişi var mı?

***

Yine geçtik başkalarını, AKP'liler içinde "İyi ki Barzani'ye güvenmişiz, onunla gurur duymakla haklıymışız, ayağına kırmızı halı, direğe onun bayrağını çekmekle doğru yapmışız" diye övünen kaç kişi var?

***

AKP'liler içinde "Çözüm süreci çok doğruydu, Oslo'da PKK'lılarla el sıkışmakla on numara iş çıkarmışız, silahlarını bırakıp sınır dışına çekileceklerdi" şeklinde kendileriyle gurur duyan kaç partili var?

***

"Kuzey Irak'tan Ayn-el Arap'a yani YPG'ye silah ve 'savaşçı' takviyesi için sınırlarımızı açıp, bir de centilmence eskort yapmamız muhteşem bir işti" diye cesaretle konuşabilecek AKP'li görebiliyor musunuz etrafta?

***

PKK'lıların talebi olan 'ana dilde savunma hakkı'nı hayata geçirip, itiraz edenlere 'ana dilde avunma hakkı' bırakılırken, Habur'u, 'Kobani'ye selâm'ı, el ele tutuşup yapılan düetleri, "Ne mutlu Türk'üm diyene" tabelalarının kaldırılmasını, her türlü milliyetçiliğin ayaklar altına alınmasını savunabilecek kaç AKP'li var?

***

Koalisyon ortağı gibi davrandıkları cemaate, 'Haşhaşiler' demeden önce "Ne istedilerse veren", "Şimdi olsa yine vermeliyiz" diyebilen, içlerindeki hasreti dışa vurmadan edemeyen, bugün ise o günleri hayırla yâd eden AKP'li bir tek kişi var mı?

***

Batı'yla ilişkiler çok iyiyken, bu durumu 'büyüklüklerinin, eski Türkiye'yi yönetenlerden farklarının ve itibarlarının ölçüsü' olarak pazarlayan ama ilişkiler bozulunca, ortaya çıkan tabloyu 'gâvurun gâvurluk yapması'yla açıklamaya çalışan, 'zaten onlar övse kendilerinden şüphelenmeleri gerektiği' gibi teselli edebiyatına sarılan parti ve partizanlar içinde, bugün yanlışlığı apaçık ortaya çıkmış olan politikaları doğrulayan kaç kişi kaldı?

Tabii ki yok veya artık siyasetin sınırlarını aşan istisnalar var...

***

Mesele şu: Bu kadar hata yapan, yaptıkları yetkililerince ve partizanlarınca bile artık savunulamayacak hâle gelen 'yüksek hata potansiyelli' bir parti ve yönetiminin bundan sonra hata yapmama ihtimali nedir?

15 yıllık mâlum sicile sahip parti, ülkeyi bu ateş çemberinden çıkarabilmesi için hangi referansa ve ülke yönetme yeterliliğine sahiptir?

Bugüne kadar yapılanlar, bundan sonra yapılacak olanların teminatıysa, eyvah!.. Yok, bütün bu hatalar kabul ediliyorsa, bu kadar hata yapan bir iradenin, ülkenin geleceğini kurgulama şansı ve başarı ihtimali nedir?

***

Sır güvenliği zaten bitmiş... "Kriptolu telefonlarımı bile dinlemişler" diyen bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı... Özel görüşmeleri birkaç gün içinde internete düşen istihbarat ve güvenlik bürokrasisi... Kozmik odası 'içeriden' basılıp, sırları emperyal işportaya düşen bir yapı... Telefonlarımız dinleniyor diye şikâyetçi olan bir devlet... Dinleyen Almanya "Bizim zaten işimiz bu" derken, muhatabın düştüğü acınacak hâl...

Galiba yazıya, il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan'ın o sözüyle noktayı koymak gerekiyor: "Türkiye'nin kaderi ile AK Parti'nin kaderi bütünleşmiştir..."

Bir çuval yazmamıza gerek yoktu ve meselenin özü buydu aslında!.. Son derece anlaşılabilir, son derece net... Sonuç da bu işte...

Ziyaret -> Toplam : 125,30 M - Bugn : 60361

ulkucudunya@ulkucudunya.com