PKK'ya silâh veren `Dostum Donald!`
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
ABD'nin Tayyip Erdoğan defterini kapattığına dair iddiaların gerçek dışı olduğunu sorulduğunda söylüyorduk. Çünkü ABD, Büyük Ortadoğu Projesi için mevcut iktidardan daha iyi bir ortak bulamazdı. Evet, FETÖ'nün de PKK'nın da arkasında ABD var; evet Reza Zarrab davası ile Erdoğan'a şantaj yapıyorlar ama ABD zaten bu enstrümanları kullanarak kazanıyor!
***
Trump, "Arkadaşım olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tanımak büyük bir şeref ve ayrıcalık. O, dünyanın zor bir bölgesinde çalışıyor. Çok, çok ilgili ve açık olmak gerekirse çok puan topluyor ve ABD ile de birlikte çalışıyor. Ülkelerimiz arasında harika bir dostluk var. Bence biz şu anda hiç olmadığımız kadar yakınız ve bunun büyük bir bölümü kişisel ilişkilerle alakalı." dedi ama yine de Türkiye'nin Irak'ta fiili durum oluşturmasından korkuyor ki Kerkük'e asker gönderdi!
Kerkük'teki Amerikan askeri sayısının üç bini bulmasının sebebi nedir? Irak ordusunun Kerkük yakınlarında operasyon yapmasından şüphelenmiş olabilirler. Yine Türkiye-Irak genelkurmay başkanlarının karşılıklı ziyaretlerine ve TBMM'den çıkacak Irak tezkeresine karşı tedbir alıyor olabilirler. Yalnız tezkerede yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verilmesi manidardır!
***
Banu Avar, " 'Dostum Donald' ve 'Dostum Erdoğan'ın gerisi: ABD, üç bin TIR silahı PKK/YPG'ye verdi mi? Verdi! Hâlâ 'dost' nitelemesi ile mi anılıyor? Evet!" diyor.
Yine görüşmede, her iki liderin, bölgedeki referanduma karşı oldukları ifade edilerek, bu tür bir adımın ciddi sonuçları olacağının vurgulandığı belirtildi.
"Balyoz şeref madalyalı" emekli amiral Semih Çetin ise "Aklımızla alay etmeyin. ABD ve İngiltere'nin bu referanduma karşı çıkması mümkün değil. Dışarıdaki ve içerideki Sevr severler iflah olmaz" diye mesaj yazdı.
***
Diğer taraftan Trump-Erdoğan görüşmesinden hemen sonra, THY, Amerikan Boeing firması ile 40 adet 787-9 Dremliner uçak almak için masaya oturdu. 11 milyar dolarlık satış görüşmelerine Erdoğan da katıldı.
Ayrıca Erdoğan, ABD'nin dev şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.
Boeing, Citigroup, Metlife, GE, PepsiCo, Allergan, Cargill, Chevron, UBS, Blackstone, TPI, Oppenheimer, Abraaj, Coca Cola, General Atlantic ve Qinvest gibi şirket yöneticilerinin katıldığı toplantıda, Erdoğan, Türkiye'nin sürekli değişen koşullara göre yabancı yatırımları kolaylaştırmak için gerekli düzenleme ve reformları yaptığını söyledi. Amerikan şirketleri, gazete ilânlarıyla Türkiye'ye davet edildi.
***
Avukat Hüseyin Özbek ise Irak'ın kuzeyinde yatırım yapan Türk şirketlerini ve "kovuşturmaya kimsenin gücünün yetmediği cürümler"i sıraladı. Barzani'nin ABD petrol devi Exxon Mobil ile yaptığı anlaşmanın Bağdat tarafından kabul edilmemesine tepki gösterdiğini hatırlattı, Barzani'nin danışmanı ABD'li diplomatın Peter Galbraith'ın "ABD olası bir bağımsız Kürt devletini destekleyecektir" sözlerine yer verdi.
Özbek "Exxon Mobil başta olmak üzere Total, Shell, BP gibi küresel enerji akbabalarının Kuzeydeki ganimete üşüşmeleri, Irak'ın niçin parçalandığını yeterince izah etmektedir." görüşünde.
Tabii bu şirketlere Rusya'nın Rosneft'ini de eklemek gerekir. Barzani, Rus şirketiyle de yeni bir Kerkük-Ceyhan doğal gaz boru hattı kurulması için anlaştı ve "ABD, Rusya ve İngiltere şirketlerini Kerkük petrollerine ve doğal gazına bağladım. Türkiye müdahale edemez" diye düşündüğü için referanduma gitme kararı verdi. Türkiye de Barzani petrolünü satarak, "Orta İsrail" devletinin köklerine can suyu dökmüş oldu.
Şimdi AKP delegeleri, Barzani ile gurur duyuyor mu?