Evet, `gayrimeşru referandum` ama!
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
Anadolu Ajansı haberinde "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bazı kanaat önderleri, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki gayrimeşru referandumun, kesinlikle bölgedekilerin hayrına sonuçlar doğurmayacağı, bu girişimin coğrafya üzerinde hain emelleri olan kesimlerin oyunu olduğu üzerinde mutabık kaldı." deniliyor.
Hemen ardından, "kanaat önderleri" denilen kişilerin Van Ertuşi aşireti lideri İskender Ertuş, Van Küresünni aşiretinden Mustafa Kaçmaz, Şırnak Tatar aşireti lideri Aslan Tatar, Şırnak Goyan aşireti lideri Hazım Babat ile Mardin Kahramanlar aşireti lideri Hadi Kahraman olduğu belirtildi.
***
Yapılan açıklamaları elbette doğru buluyorum. Hatta aşiret reislerinin "kanaat önderi" olduğu da doğrudur. Zira bir aşiret reisinin kanaati, aşiretin kanaati demektir.
Ben, "gayrimeşru referandum" konusu üzerinde durmak istiyorum.
Evet, Irak'ın kuzeyindeki referandum, Irak Anayasası'na aykırı olduğu için gayrimeşrudur.
Irak, Türkiye ve İran bu sebeple, bu gayrimeşru referandumu tanımamakta ve gereken karşı tedbirleri almaktadır. Buna da kimsenin bir diyeceği olamaz. Sonuçta, söz konusu bölge, üç ülkenin tam ortasında yer alıyor.
***
Peki Türkiye'deki Anayasa değişikliği referandumu, meşru mudur?
Bir defa, mevcut Anayasa hükümleriyle çelişkili bir anayasa değişikliği yapılamazdı. "Cumhurbaşkanı tarafsızdır" maddesi dururken, Cumhurbaşkanı'nın bir partiye üye ve genel başkan olması, Anayasaya aykırıdır.
Ayrıca, Anayasa değişikliği oylamasında gizli oylama kuralı çiğnenmiş, milletvekilleri oy kullanırken, AKP ve MHP'nin görevli milletvekilleri tarafından baskı altında tutulmuştur. Referandum da mühürsüz oy pusulaları skandalı ile yapılmıştır. Doğu ve Güneydoğu illerinde, oyları seçmen değil "kanaat önderleri" kullandırmış, öyle ki önemli oranda sandıktan yüzde yüz kabul oyu çıkarılmıştır. Bu durum, akla, mantığa ve hukuka aykırıdır. Anayasaya da aykırıdır.
Bu sebeplerle yapılan referandum, gayrimeşrudur. Anayasa Mahkemesi üyeleri, sistemi değiştirmek isteyen Cumhurbaşkanı tarafından atandığı için onların bu konuda verdiği karar da gayrimeşrudur.
***
Burada sorun şudur ki gayrimeşruluğu herkes tarafından bilinen bir referandumun geçersiz sayılmasını sağlayacak hukuk sistemi taraflı hale getirilmiş, devletin bütün erkleri, yine Anayasaya aykırı olarak bir kişinin elinde toplanmıştır. Devletin devlet olma vasfı yok edilmiş, bütün sigortaları gevşetilmiştir.
Irak'ın kuzeyindeki referandum gayrimeşru; tamam da Türkiye'deki Anayasa değişikliği referandumu ne olacak?
***
Lehine casusluk yapılan ülke ABD ise...
***
17-25 Aralık 2013 öncesi FETÖ şüphelisi polis müdürleri ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatı tespit edilen ve ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmak'' ile ''casusluk'' suçlarından tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz hakkındaki suçlamaların detayları belli oldu.
Şüpheli Topuz hakkında savcılıkça hazırlanan sevk yazısında, "Şüphelinin FETÖ sebebiyle yargılanmakta olan 121 kişi ile yoğun irtibatının bulunduğu 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimini yöneten FETÖ mensuplarıyla ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan FETÖ lideri Fetullah Gülen arasındaki irtibatı sağladığı" suçlaması yapıldı.
Sevk yazısında, Türk ordusuna kumpas kuran savcı Zekeriya Öz'ün ABD Başkonsolosluğu ile temaslarından da bahsediliyor.
İlginç değil mi? Bu durumda, Türk ordusuna kumpas kuran, kozmik odaya giren, darbe girişimlerini destekleyen, yönlendiren, lehine casusluk yapılan ABD oluyor ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump'a "dostum" diyor. Trump da iki ülke ilişkilerini anlatırken "Bence biz şu anda hiç olmadığımız kadar yakınız ve bunun büyük bir bölümü kişisel ilişkilerle alakalı." diyor.
Yoksa gayrimeşru referandumların sırrı bu cümlede mi?