'Erdoğan Rehine Diplomasisi mi Yürütüyor?'
Dilge Timoçin 01 Ocak 1970
WASHINGTON —
Türk-Amerikan ilişkilerindeki son durum, “Erdoğan’ın Rehine Diplomasisi” başlığıyla Washington’daki düşünce kuruluşu Demokrasileri Savunma Vakfı FDD’nin toplantısında değerlendirildi.
Aykan Erdemir, “Rehine epey ağır bir kelime aslında. Ciddi bir suçlama ama Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde aşinayız. Çünkü bu yıl Temmuz ayında Alman Bild gazetesi, Türkiye’nin Alman hükümetine ilk takas önerisini yaptığını yazdı. Türkiye’de tutuklu Alman gazeteci Deniz Yücel’e karşılık Almanya’ya sığınmaya çalışan Türk generalleri istedi,” dedi.
Demokrasileri Savunma Vakfı uzmanı, CHP eski Bursa milletvekili Aykan Erdemir, Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ve John Hopkins Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Türkiye uzmanı Lisel Hintz’in gündeminde, Türkiye’de tutuklu bulunan Amerikalı Papaz Andrew Brunson vardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika bizden bir papazın iadesini istiyor. Sizde de bir papaz var. Siz de onu bize verin,” şeklinde konuşmuştu.
Brunson’ın tutuklanması Temmuz ayındaki darbe girişiminden sonra oldu. Türk yetkililer papazın darbe girişiminin planlayıcısı Fethullah Gülen’le bağlantılı olduğunu öne sürüyor.
Erdemir, “Bence bu, daha en başından iyi planlanmış bir rehine diplomasisi değildi. Bunun çok gelişigüzel, eğreti bir siyaset üretimi olduğunu görebilirsiniz ve Erdoğan bu noktada hem rehin alan hem de alınan. Bununla şunu demek istiyorum: Erdoğan kendi, yakın çevresi ve hükümet yanlısı basın tarafından üretilen çılgın komplo teorilerince rehin alındı,” şeklinde konuşuyor.
Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman da Erdoğan’ın rehine diplomasisi ve takas fikrini aslında yine ABD Başkanı Trump’tan aldığına dikkat çekti:
“Bence Erdoğan şu anki başkanımızı anlamaya çalışan tek dünya lideri değil ve bu başkan, Amerikan siyaset standartlarının dışında biri ama bunun gibi jestlerden kolay etkilendiğini anlamak için işin uzmanı olmak gerekmiyor. Zira Trump’ın Mısır Cumhurbaşkanı El Sisi’yle görüşmesinde Kahire’de tutuklu Amerikan vatandaşı Aya Hijazi’nin serbest bırakılması, açıkça siyasi amaçlarla gözaltına alınan insanları, Donald Trump’ı pohpohlamak için siyasi amaçlarla kullanabileceğinizi gösterdi. Bu nedenle kendimizi bu noktada bulduk.”
Türkiye uzmanı Lisel Hintz’e göre, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade edilmemesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini güçlendiriyor:
“Erdoğan tamamen 2019 seçimlerini kazanmaya odaklanmış durumda. Yerel ve genel seçimler dışında başkanlık seçimleri de var. Erdoğan Gülen’in iadesini sağlayamasa da oy kazanıyor çünkü Gülen’in burada kalması, Amerika’yı canlı bir hedef olarak tutmasını sağlıyor. Böylelikle Türkiye, ‘Adil hareket etmiyorsunuz, olayları ele alış şeklinden hoşlanmıyoruz’ diyebiliyor.”
Erdoğan’ın takas için aklındaki ismin aslında Fethullah Gülen olmadığını savunan Edelman, Ankara’ya sert eleştiriler yöneltti.
Edelman, “Erdoğan papaz takasını gündeme getirdiğinde bunda ciddi olduğunu düşünmedim. Çünkü Amerika’nın iade sürecinin nasıl işlediğini, yasal gereklilikleri gayet iyi biliyor. Ama bence Amerika, ‘Gülen’i size veremeyiz’ dediğinde meseleyi Rıza Sarraf’a getirecek. Çok tatsız ve eşi benzeri görülmemiş bir durumla karşı karşıyayız. O da Amerika’nın bir müttefikinin Hizbullah ya da İran Devrim Muhafızları’ndan alışık olduğumuz bir şekilde Washington’la uğraşıyor olması. Andrew Brunson gibi Amerikan vatandaşlarını ve uzun zamandır Amerika için çalışan kişileri rehin alıyorlar,” ifadelerini kullandı.