‘Atatürk Yemi’ tutmaz kardeşim, ama devam
Orhan Bursalı 01 Ocak 1970
“Atatürk ve onun ilkelerine olan sarsılmaz bağımlılığımız, modern bir Türkiye’nin inşası için hep rehberimiz olacaktır.” Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım’da seçimleri kazanarak iktidara gelmiş ve 7 gün sonra ilk 10 Kasım demecinde bunu söylemişti.
Bu içten miydi? Şüphesiz ki hayır. İçeriğine de zerre inancı yoktu. Çünkü iktidara gelmek başka, iktidar olmak ve orada kalmak başkaydı. Ayrıca RTE ve arkadaşları bir “koalisyon partisi” kurmuştu. Özal’ın Anavatan’ı kurarken “başarılı” bulunan yolu izlenmiş, pek çok aklı başında merkez - merkez sağ politikacılar, dahası bunun da ötesinde bazı sağ sosyal demokratlar “iktidar umudu” gördükleri RTE’nin çevresinde toplanmışlardı.
Bu koalisyonun Ata’ya saygısı da AKP’ye yamanmıştı. Devletin ana etkili güçleri de “Ata” konusunda son derece duyarlıydı.. Henüz işin başında bunları korkutamazdı.. Daha zaman vardı...
Bu nedenle RTE, Ata’ya “sarsılmaz bağlılığını” ve bunun da ötesinde “modern Türkiye’nin inşası”nı sunuyordu! Ballı börek, yani!
Fos çıkan sözler
Zaman ilerledikçe Ata ve felsefesi, önemli kuruluş ilkeleri ayaklar altına alınacak, Ata ve sonraki dönemi bir “reklam arası” ilan edilecek ve “Yeni Türkiye” yaftası altında “Tayyibistan ülkesi” dönemine geçilmek istenecekti.. Sünnilik, bir mezhep olarak resmen iktidara oturtulacak; din, devletin merkezine taşınacak ve laikliğin içini boşaltma sürecine geçilecekti.. Bırakın bir “seküler devlet” söylemini..
“Modern Türkiye” kısmı da inşaat ile ilgiliydi.
Tüm bunlar, RTE’nin iktidarda güçlü olduğu ve sandıktan çıkacak zaferin kesin olduğu zamanların politikalarıydı...
Büyük inişi durdurmak
Bu süre zarfında RTE merkezle yaptığı koalisyonu ve adamlarını hızla tasfiye etti. Bu tasfiye bizzat yola çıktığı önde gelen “kurucu” çekirdek arkadaşlarını da kapsadı. RTE ana koalisyonu bu kezçok iyi bir araç gördüğü Gülen Örgütü ile yaptı..
Uzatmadan: RTE iktidarı iniş içinde. MHP destekli olmasına rağmen şaibeli bir Başkanlık Referandumu’yla gücü azaldı. Parti oyu yüzde 38’lerde. 2019 seçimleri, garanti değil. Belediye seçimlerinde 17 büyükşehiri kaybetme tehlikesi büyük.. Hepsinden öte Başkanlık garanti hiç değil.
Sarayı yap, her şeyi tek adama göre yapılandır, ama seçimlerde Başkanlığı başkasına kaptır, kös kös salt AKP lideri olarak ortada kal. Ne kötü düşünce!
Büyük dönüşüm
Bir sosyal medya paylaşımı “Reis, yavaş dön, millet ayak uyduramıyor” diyordu. TV’deki tartışmalarda “siyasal partilerin yeni politikalar uygulaması normal” diyor has adamları. Ortalık “Atatürk ortak değerimiz bunu size bırakamayız”, laflarıyla kırılıyor.
Bugüne kadar “RTE’ciler ve diğerleri” gibi kamplara ayırma politikaları gitmiş, yerine, “gerçek Atatürkçü biziz, tüm diğerleri gardırop - sahte Atatürkçüler” politikası almıştı. Yersen..
Atatürk’ün yeminli düşmanlarını saray sofralarında baş köşelere oturtma, saymakla bitmez politikalarını unuttuk.
Başkan’ın acil birkaç milyon oya ihtiyacı var. “Büyük dönüşüm” bunun için.. Sanıyorlar ki, bu dönüşümle milyonları da döndürürüm..
Tutmaz kardeşim, ama devam
Son durumu böyle anlatabilirim: Atatürk’ü güçlü bir siyasal araç haline getirerek, Atatürk Cumhuriyetini daha da ufalamak ve ne kadar kazanım varsa onları da ortadan kaldırmak.
“Atatürk yemi”ni yutacak “muhalif” var mı?..
Veya yönetimin yüzünü görerek iktidar çevresinden kopmakta olanların bu kez “vay bak Atatürk’e sahip çıkıyorlar, bir süre daha kalalım” diyeceklerini düşünen naifler?!
Ama anladığım kadar iktidarın elinde başka araç kalmadı. Ya tutarsa diye sarılıyorlar. Tutmaz.
Dip dalga büyük. Milletin temel büyük muhalefeti Ata’ya sarılarak gerçekleşiyor.
Daha büyük hayranlık, daha büyük tutku, daha büyük kucaklama..
Ata, ülkenin en büyük muhalefet kenetlenmesi olarak ortaya çıkıyor.
İktidarın bu politikası, olsa olsa, Atatürk ve muhalefet saflarını (bu kez AKP ile) büyütmeye hizmet edecektir..
Tutmaz kardeşim, ama bu yolda devam edin..