« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Kas

2017

Orhan Veli KANIK (1914 – 1950)

01 Ocak 1970

13 Nisan 1914’de İstanbul’da doğdu. Çocukluğu İstanbul’un Cihangir ve Beykoz semtlerinde geçti. Galatasaray’da başladığı öğrenimini, babasının atandığı Ankara’da, Gazi İlkokulu ve Ankara Erkek Lisesi’nde sürdürdü. Lise sıralarında Oktay Rifat ve Melih Cevdet’le arkadaş oldu, “Sesimiz” adlı dergiyi hazırladı ve ilk şiirlerini orada yayımladı. Liseyi bitirince İstanbul’a dönerek, Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi, ancak yüksek öğrenimini yarım bıraktı Ankara’ya döndü. Askere gidinceye dek PTT Genel Müdürlüğü Telgraf İşleri Reisliği Milletlerarası Nizamlar Bürosunda memurluk yaptı. Yedek subaylığını tamamlayınca, iki yıl kadar, yine Ankara’da, Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nda çalıştı. 1947’de, Hasan Âli Yücel’in yerine Reşat Şemsettin Sirer’in bakan olarak atanması üzerine, Milli Eğitim Bakanlığında “antidemokratik bir hava” esmeye başladığını söyleyerek, görevinden istifa etti. Ankara’da, yol onarımı için kazılmış bir çukura düşerek yaralandı. İstanbul’a döndükten sonra, durumu birdenbire kötüleşti ve kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi’nde, 14 Kasım 1950 tarihinde beyin kanamasından öldü. Geniş katılımlı bir cenaze ardından Rumelihisarı Mezarlığı’na gömüldü.

İlk Şiirini 1936 yılında Varlık Dergisi’nde Mehmet Ali Sel adı ile yayınladı. 1941?de lise arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile birlikte Garip adlı şiir kitabını çıkartarak Garip (Birinci Yeni) denilen akımın öncüsü, kuramcısı oldu. Lise yıllarında çıkardıkları ‘Sesimiz’ dergisinde yayımladığı şiirlerde biçemini belli etti. Başta Varlık dergisi olmak üzere; İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Demet, İşte, Aile gibi dergilerde şiir ve yazılarını yayımlandı. Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile birlikte yayımladığı bu yazı ve şiirler müthiş bir ilgi gördü. Mehmet Ali Aybar?ın yayımladığı Hür ve Zincirli Hürriyet gazetelerinde eleştiriler, kültür ve sanat üzerine yazılar yazdı. La Fontaine?in masallarını şiirsel bir dille Türkçeleştirdi. Nasrettin Hoca öykülerini de şiire dönüştürdü. 1949-1950 tarihleri arasında yirmi sekiz sayı süren, on beş günde bir yayımlanan, iki sayfalık ‘ Yaprak’ dergisini çıkardı. Yaprak dergisi serüvenini sürdüremeyeceğini anlayınca Ankara’dan ayrılıp İstanbul’a gitti. Türk şiirini bir takım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtardı, kısa ve basit ama vurucu bir söylem -eda- geliştirdi. Şiirin bilinen ve kabul gören sınır taşlarını yerinden oynattı. Yalın bir halk dili kullandı, yergi ve gülmeceden yararlanarak, sıradan yaşantıların şiirinin de yazılabileceğini gösterdi.

Yapıtları:
Garip (Oktay Rifat ve Melih Cevdet’le birlikte, 1941)
Garip (yalnız kendi şiirleriyle, genişletilmiş 2. baskı, 1945)
Vazgeçemediğim (1945)
Destan Gibi (1946)
Yenisi (1947)
Karşı (1949)
Bütün Şiirleri (1951, 1975)


Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 6222

ulkucudunya@ulkucudunya.com