« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Kas

2017

Sır klasör...

Ahmet Takan 01 Ocak 1970

Kısa paslarla orta sahadan çıktılar, ceza alanımıza doğru geliyorlar!..

ABD'de görülen Zarrab davasının 27 Kasım'da başlayacak jürili duruşması öncesinde son hazırlık oturumunda önceki gün çok önemli gelişmeler oldu. Hâkim Richard Berman, taraflardan, Fethullah Gülen ve Türk hükümeti arasındaki ilişkiyi ve farkları anlatacak bilirkişi getirmelerini istedi. Bu ne demek oluyor?.. Türkiye'nin resmi kanallardan iade edilmesini istediği Gülen davaya neden sokuluyor?.. Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla lehinde tanıklık etmek isteyen şahıslar tutuklanırız korkusuyla ABD'ye gidemezken bizdeki bilirkişi nasıl oralara gidecek?.. İade için kolilerce giden dosyaları dikkate almayan ABD'lilere bilirkişi gitse de ne anlatıp neye ikna edebilecek?.. Bence bu kararın altında başka kirli bir tezgâh var. O da şu;

15 Temmuz Zarrab dosyasına dahil ediliyor.

Kâhin değilim. ABD tarafının bilirkişisi aracılığıyla nasıl tezgâhlar hazırlayacağını düşünmek bile istemiyorum. Türkiye'deki en yetkili şahısların bile bu konuda şimdiden bir hüküm koyabileceklerini zannetmiyorum. Önceki günkü son hazırlık oturumundan sonra davayı yakından takip eden ABD'deki Türk diplomatik kaynakları ile görüşme imkânı buldum. Yazılmamak kaydıyla anlatılanların dışında sadece şu iki hususa dikkat çekmek istiyorum. Diyorlar ki;

"Gizli dosya içinde 20 civarında Türk subayının ismi var. Ancak Amerikalılar şu anda bu isimlerin açıklanmasını düşünmüyorlar."

"Arka kanallardan ne pazarlık yapılırsa yapılsın sınırlamalar olabilir ama ABD gök kubbeyi yıkmayı kafaya koymuş."

Havanın giderek ısındığı Kasım ayında Türkiye açısından çok sıkıntılı geçecek sürece doğru hızla ilerliyoruz. Ankara siyasi kulislerinde seçim ittifakları konuşuluyor ardından gündem, Zarrab dosyasına geliyor. İtirafçı olduğu konusunda hemen hemen herkesin hemfikir olduğu Reza Zarrab'ın ismini verdiği kişiler dilden dile dolaşıyor. Ancak, gündeme getirilen bazı kritik sorular da var. Şöyle;

"Dosyanın içerdiği tarihlerde Ali Babacan ekonomiden sorumlu Bakandı. Bankalar söz konusu ise olup bittiği iddia edilen işlerden onun habersiz olduğunu söyleyebilmek mümkün mü?.. Enerji Bakanı Taner Yıldız'dı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan... Bugüne kadar, ABD'den sızan bilgiler arasında neden bu 3 isim yer almadı?.."

R. Erdoğan ve ABD'ye nota verdiren yakın çevresinin aklına bu sorular geldi mi?.. Bilemem!..

Ortalıkta konuşulan "200 numaralı dosya" kodlu gizli bir klasör var...

Zarrab dosyasını ve sonrasını çok yakından takip eden, dün sizlere görüşlerini aktardığım Ankara'nın etkin ismi ile bir daha konuştum. Derin koridorlarda merak edilen soruların cevabı hakkında ne düşündüğünü ona sordum. Verdiği cevaplar;

"Aslında, Zarrab konuştu. Açıklamayı yapacak. Bence düne kadar onun pazarlıkları yapıldı ama olmadı.

Burada asıl çarpıcı olan şey damat olabilir. Dün yansıyan şeyler var. 14 madde halinde yansıyan şeyler var internette... Orada ilginç bir söz var. Aynen şöyle diyor, 'ben doğal gaz işine bakıyordum, petrol ile ilgilenen başka bir ekip vardı.' Bu ekip kim?.. Muhtemelen bunun içinde Irak petrolü de var. IŞİD'in petrolü de var. O yıllarda tankerlerle petrol taşınıyordu. Yer gök tanker doluydu. O zaman ilginçtir çözüm süreci vardı. Çözüm sürecinde hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan yapılıyordu. Bu IŞİD'in petrolü mü, PKK'nın petrolü mü, Barzani'nin petrolü mü?.. Belli değil. Ben ister istemez düşünüyorum, çözüm süreci denen şey o petrol ticaretini rahatça yapmak için kurgulanmış bir şey miydi?..

O anlaşma zemini belki oluşmadı o anlamda. Gizlenen bir klasör var. O klasör ABD medyasına yansıyanlara göre de klasör, Zarrab'ın itiraflarıyla oluşturuldu. O nedenle onun ortaya çıkabileceğini, birkaç gün içinde bir sinyal vereceğini düşünüyorum. 'A bak bunlar da varmış', şeklinde bir bilgi sızdırma olursa hiç şaşırmam. Çünkü arkasından dalga dalga geliyor. Hükümet, 'ben ambargoyu delmek zorundaydım. Türkiye ekonomisi için gerekliydi, bunu millet için yaptık diyebilir.' Bunun üzerine kurgu düşünüyorum. 'Vatanı milleti düşünüyorum, ABD'nin elinde esir olan Zarrab ülkemize zarar veriyor, diğerleri üzerine atlıyor. Aslında bu ABD'nin komplosudur ey vatandaş' diyecek. Bu iş bir erken seçime kadar gider diye düşünüyorum."

İttifakların açıklamalarına bakarsak, iktidar ve değnekçileri bu işi millî maç havasına çevirecekler.

İki arada bir derede kaldık!..

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 27294

ulkucudunya@ulkucudunya.com