« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Ara

2017

Sarraf : ‘Çağlayan Vakıf Bank ve Ziraat Bankası’nın İran Ticaretine Erdoğan’ın Onay Verdiğini Söyledi’

Can Kamiloğlu 01 Ocak 1970

NEW YORK —

Rıza Sarraf tanık olarak çıktığı duruşmada ifade vermeyi sürdürüyor. Rıza Sarraf, bugün (Perşembe), Vakıf Bank’la Ziraat Bankası’nın da Halkbank gibi “İran’la ticaret işinde kullanılması” için dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yardımcısı Ali Babacan’ın onay verdiğini iddia etti.

Sarraf, bu onay bilgisini de aynı davada sanık olarak adı geçen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın kendisine ilettiğini öne sürdü. Sarraf, bir çok konuyu Zafer Çağlayan’ın bilgisi dahilinde ve ondan saklamadan gerçekleştirdiğini söyledi.

Savcılık, Sarraf’a yardımcısı Abdullah Happani’yle yaptığı bir telefon konuşmasının tape’sini sordu, Sarraf soruları yanıtlarken davanın sanıklarından eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’la bağlantısını anlattı.

Savcılıkla Sarraf arasındaki diyalog şöyle gelişti:

Sarraf, “Eski Halkbank Genel Müdürü beni çağırdı buluşmak için. ‘Çok risk alıyorum’ dedi. ‘Amerikalılar da durmadan beni uyarıyorlar, hayatımı garantiye almam lazım’ dedi.”

Savcılığın “Ne istiyordu?” sorusunu Sarraf, “Ne isteyecek ‘para istiyor’” diye yanıtladı. Sarraf,‘Ben de Zafer Çağlayan’dan bunun için onay aldım’ diye konuştu. Zafer Çağlayan’ın çok şey bildiğini iddia eden Sarraf, birçok şeyi Zafer Çağlayan’ın onayını aldıktan sonra yaptığını belirtti. Sarraf, Süleyman Aslan’la da Çağlayan’dan onay aldıktan sonra bağlantı kurduğunu öne sürdü.

“Zafer Çağlayan gibi para istiyor”

Sarraf, ifadesinde eski Bakan Zafer Çağlayan’ın her şeyi bildiğini iddia etti.

Savcılık: “Happani kim?”

Sarraf: “Benim şirketlerimde benden sonraki yetkili.”

Savcılık: “(Happani ile) Bu görüşmenin konusu neydi?”

Sarraf: “Süleyman Aslan Bey’le görüşmemin bir özetiydi.”

Savcılık: “’Her şey iyi’ dediniz. Ne demek istediniz?”

Sarraf: “Süleyman Bey’in yanından çıktım. Her şey iyiydi dedim.”

Savcılık: “Burada Happani ne diyor?”

Sarraf: “Niye çağırmış onu soruyor.” Burası tamam, “Abi” gibi diyorum

Savcılık: “Ne demek istiyorsunuz?”

Sarraf: “’Zafer Çağlayan gibi para istiyor’ demek istiyorum.”

Savcılık: “Nasıl?”

Sarraf: ‘“Abi” ayarı kadar diyorum.”

Savcılık: “Abi kim?”

Sarraf: “Zafer Çağlayan”

Savcılık: “Zafer Çağlayan kim?”

Sarraf: “Dönemin eski Ekonomi Bakanı. ‘Abi’ ayarında diyorum.

Savcılık: “Bu ne demek?”

Sarraf: “Kar marjı üzerinden pay vereceğimizi söylüyorum. Yaptığımız ticarete Zafer Çağlayan da ortak olduğu için.”

Savcılık: “Happani ne diyor?”

Sarraf: “Farklı bir şirket kurmamız gerektiğini anlatıyor.”

Savcılık: “Neden?”

Sarraf: “Zafer Çağlayan’la karışmaması için.”

Savcılık: “Burada (Happani) size ne soruyor?”

Sarraf: “Zafer Çağlayan dönem dönem Halkbank ekstrelerini inceletiyordu. Süleyman Aslan’la yaptığımız işi fark edip etmeyeceğini soruyor. Ben de ‘Zafer Çağlayan bilecek, ben ona söyledim. Ondan gizli bir şey yapmayacağımı’ ifade ettim. Nitekim gizlemedik. Zafer Çağlayan’ın içinde olmadığı hiç bir şey yapmadık.”

Sarraf’la Happani arasında geçen tape’lerle ilgili olarak savcılığın sorduğu sorularda Sarraf ilk kez dönemin başbakanı Erdoğan’ın adını telaffuz etti. Savcılıkla Sarraf arasındaki diyalog şöyle gelişti:

Savcılık : “Ziraat ne? Vakıf ne?”

Sarraf: “Türkiye’de bankalar.”

Sarraf: “Vakıfbank ve Ziraat Bankası, İran işine girmek istiyordu. Zafer Çağlayan’la konuştum, beni de bu bankalara yönlendirecekti. Halkbank’la çalıştığımız gibi aynı onlarla da çalışacaktık.”

Savcılık: “Sonra ne oldu?”

Sarraf: “Zafer Çağlayan o dönemin başbakanının İran ticaretinde Ziraat ve Vakıf’la çalışmak için onay verdiğini söyledi.”

Savcılık: “O dönem başbakan kimdi?”

Sarraf: “Sayın Recep Erdoğan.”

Savcılığın sorduğu bir başka tape’deki konuşmalarla ilgili olarak da Sarraf, Çağlayan’ın kendisine bu konuda Erdoğan’ın onay verdiğini söylediğini bir kez daha yineledi. Savcıyla Sarraf arasındaki diyalog şöyle gelişti.

Savcılık: “Bu tape’lerdeki konuşmalar size mi ait?”

Sarraf: “Evet.”

Savcılık: “’Ankara’yla konuştum’ diyorsunuz bu ne demek?”

Sarraf: “Zafer Çağlayan’ı kastediyorum.”

Savcılık: “Ali Babacan ve Başbakan’ın onay verdi dediğiniz şey nedir?”

Sarraf: “Dönemin Sayın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Babacan’ın Vakıfbank ve Ziraat’in aracılıklarına onay vermesiydi.”

Sarraf: “O dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine Bakanı Ali Babacan işlemlerin başlaması için talimat verdiler.”

Savcılık: “Başbakanın talimatını nasıl öğrendiniz?”

Sarraf: “Zafer Çağlayan’dan.”

Savcılık: “Dönemin Maliye Bakanının adı neydi?”

Sarraf: “Ali Babacan.”

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 74909

ulkucudunya@ulkucudunya.com