Sarraf İddialarını Şema Çizerek Anlatıyor
Can Kamiloğlu 01 Ocak 1970
NEW YORK —
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesinde başlayan davasında Salı günü ikinci duruşma yapıldı.
Atilla’nın sanık, Rıza Sarraf’ın da sanık-tanık olarak yargılandığı davada, beş numaralı tanık olan Sarraf da yaklaşık dört saat ifade verdi.
Amerikan ve Türk basının yanı sıra Fransız, İngiliz, Alman ve birçok ülkenin medya kuruluşları davayı izledi.
İzleyiciler mahkeme salonuna sığmadı
Duruşmaların görüldüğü 17C salonu tıklım tıklım doldu. Aşırı kalabalık yüzünden 12’inci katta bulunan 12D duruşma salonuna konulan bir monitörle bu salona da izleyiciler alındı. Buradaki izleyiciler beş kat yukardaki duruşma salonunda olanları kurulan monitörlerle canlı olarak izledi. Bir süre sonra bu salon da dolunca izleyicilerden gelen yeni salon açılması talebi yönetime iletildi.
Mahkemeye zırhlı bir araçla getirildi
Duruşmanın sabah ve öğle seanslarında ifadesine başvurulan Sarraf, duruşmaya halen FBI gözetiminde tutuklu olarak bulunduğu Brooklyn Federal Cezaevinden özel zırhlı bir araçla getirildi. Kelepçe ve ayaklarındaki zincir çıkartıldıktan sonra duruşma salonunda yerini aldı.
Tercüme hatalarına müdahale etti
Kendisinden önce mahkemede tanık olarak ifade veren FBI’da çevirmen olarak çalışan Bülent Bulut’un ardından tanıklık sırası Sarraf’a geldi.
Amerikan yasalarına göre tanıklığına başlamadan önce yemin eden Sarraf, hakkındaki suçlamaları kabul ettiğini, cezaevinden kurtulmanın en çabuk yolunun uzlaşmak olduğu için bu yolu seçtiğini ifade etti. Türkçe ifade veren Sarraf’ın konuşmaları tercüman aracılığıyla İngilizce’ye çevrildi. Sarraf birçok kez tercümanın çevirilerine “tercüme hatası” diye müdahale etti.
‘Keşke gömlek giyseydi’
İfadesine başladığında biraz tutuk olduğu gözlenen Sarraf, saatler ilerledikçe daha rahat konuşmaya başladı. Sarraf, üzerindeki cezaevi üniformasıyla ifadesini verdi.
Hakim Richard Berman, “keşke bir gömlek giyseydi” yorumunu yaptı. Takım elbise için dilekçe verirse kabul edeceğini belirtti.
Savcılığın kendisine yönelttiği kişisel soruları yanıtladı. Miami’de ilk tutuklandığı günle ilgili bilgiler verdi. Cezaevinde gardiyanlara verdiği rüşvetle ilgili soruları da cevapladı.
Bu yönde yapılan tüm suçlamaları kabul etti. Hala Brooklyn cezaevinde FBI görevlilerinin denetiminde tutuklu olarak kaldığını belirtti. Otelde kaldığı yönündeki iddiaları yalanladı.
‘Rüşvet verdim’
Sarraf’ın rüşvet iddialarıyla ilgili soruları gayet soğukkanlı bir şekilde cevaplayıp detaylarıyla anlattı. Duruşmanın sabah yapılan seansında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a rüşvet verdiğini iddia ederek bunu rakamlarla açıkladı. Eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın Aktif Bank’ta hesap açması için aracı olduğunu söyledi.
17 Aralık soruşturmasındaki tape delil olarak sunuldu
Sarraf, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise savcılığın delil olarak sunduğu 17 Aralık tapelerinden aynı davada sanık olan eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ile aralarında geçen konuşmayı doğruladı.
Savcılık aynı zamanda delil olan bazı e-posta yazışmalarını da Sarraf’a gösterdi. Sarraf, çizdiği şemayla İran, Türkiye ve Dubai’deki, resmi kurumlar, bankalar, paravan şirketler ve kendi şirketleriyle İran’a yönelik ambargonun delindiğini iddia etti. BOTAŞ ve TÜPRAŞ ile ilgili soruları cevaplandırdı. İran, ulusal petrol şirketiyle ilgili bilgiler verdi. Bu kuruluşun paravan şirketlerinin de olduğunu savundu.
Şemadaki boş kutular
Sarraf’ın söz konusu şemayı çizerken oldukça dikkatli olduğu gözledi. Sarraf, “Bu bölümü mavi kalemle çiziyorum. Bunu da kırmızı kalemle“ sözleriyle çizdiği şemayı herkesin anlayabilmesi titizlik gösterdiği görüldü. Şemayla ilgili soruların tümüne yanıt veren Sarraf’ın çizdiği şemada bazı kutuları boş bıraktığı görüldü.
Sarraf mahkemeyi güldürdü
Mahkemeye tape olarak sunulan bir delilde geçen konuşmalarla ilgili ise savcılık ile Sarraf arasında şu diyalog geçti:
Savcılık: “Bu konuşmayı biliyor musun?”
Sarraf: “Evet efendim.”
Savcılık: “Sen bu konuşmada var mısın?”
Sarraf:“Evet efendim.”
Savcılık: “Kimle görüşüyorsunuz?”
Sarraf: “Zeynep Hanımla.”
Savcılık: “O kim?”
Sarraf: “Süleyman Aslan’ın Sekreteri.”
Savcılık: “Aslan ne diyor?”
Sarraf: “Orada NIOC ‘Sizin hesabınıza direk göndermiş’ diyor.”
Savcılık: “Buradan ne anlıyorsunuz?”
Sarraf: “Yanlışlık yapmışlar.”
Savcılık: “Nasıl bir yanlışlık.”
Sarraf: “Büyük bir yanlışlık. Aracı banka kullanmadan parayı direkt benim hesabıma göndermişler.”
Sarraf: “NIOC direk olarak benim hesabıma gönderemez. Sermaye Bank gibi aracı bankalar kullanmak zorundalar.”
Sarraf tutanaklarda geçen Süleyman Aslan’a hitaben kullandığı kendi sözlerini okudu: “Bunlar salak! Gerizekalı bunlar! Durun ben bu durumu düzeltirim.” Sarraf’ın bu sözleri mahkemede gülüşmelere neden oldu.