Rıza Sarraf'tan rüşveti alan da Kılıçdaroğlu mu?
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
Millî Güvenlik Kurulu'nun 2003 yılı Temmuz ayındaki toplantısında askerler "Yolsuzluklar artık devleti tehdit eden bir güvenlik sorunu haline geldi." tespitinde bulunmuş ve yolsuzlukla mücadelenin artık güvenlik sorunlarında olduğu gibi "devlet politikası" haline getirilmesini istemişti.
Bugün ise Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'a göre asıl millî güvenlik sorunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu!
Bozdağ, bu konuda aynen şöyle diyor:
"Ben diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu'na, siz bu Türkiye'den ne istiyorsunuz, Türkiye'nin hükümetinden ne istiyorsunuz, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'ndan ne istiyorsunuz da siz Türkiye'nin bütün düşmanlarıyla Türkiye'ye, Türk milletine, hükümet ve Cumhurbaşkanı'na karşı ittifak ve iş birliği yapmaktan çekinmiyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bugün ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir, millî bir sorunu haline gelmiştir."
***
İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray ise "Zarrab davası Türkiye'nin millî davası değildir. İYİ Parti olarak Zarrab dosyasının millî bir dava haline getirilmesini kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.
Çıray, 1 Mart 2014'te CHP'nin yolsuzluklarla ilgili verdiği Meclis Araştırma Önergesi hakkında CHP Grubu adına konuşmuş ve "Rıza Sarraf meselesi sadece sıradan bir yolsuzluk meselesi değildir. Pek yakında bunun, aynı zamanda bir casusluk meselesi olduğunu, bir millî güvenlik sorunu olduğunu öğreneceksiniz, örtbas edemeyeceksiniz çünkü henüz bu pisliği örtebilecek bir bez yapılmadı." demişti.
***
Diğer taraftan CHP eski milletvekili Şükrü Elekdağ, Rıza Sarraf davası ile Batı'nın Tayyip Erdoğan'ı yıkmak istediğini söyledi. Elekdağ, 17-25 Aralık soruşturması sırasında da benzer görüşler ifade etmişti.
Sarraf davası, Türkiye'de örtbas edildi, rüşvet paraları bile faiziyle iade edildi ama dava ABD'de görülmeye başlandı. Duruşmalar başlamadan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakınları ile Man Adası Devleti arasındaki para trafiği belgelerini açıkladı.
Bekir Bozdağ, bu sebeple Kılıçdaroğlu'nun millî güvenlik sorunu olduğunu söylüyor.
***
Peki ama 2003 yılı Temmuz ayı Millî Güvenlik Kurulu'nda askerler, "Yolsuzluklar artık millî güvenlik sorunu haline geldi." dediği zaman, AKP iktidarı neden hiçbir tedbir almadı?
Hatta 17-25 Aralık operasyonlarından 8 ay önce Millî İstihbarat Teşkilatı, Sarraf'ın bakanlarla ilişkileri konusunda üç sayfalık bir rapor hazırlayıp Başbakan Tayyip Erdoğan'a göndermemiş miydi?
Raporun "sonuç" bölümünde "İran'a yönelik ekonomik ambargoya rağmen İran'ın/İranlı şahısların para transferleri gerçekleştirmesi bağlamında, Rıza Zarraf'ın yakın gelecekte ABD tarafından yasaklı kişiler listesine dahil edilebileceği, Türkiye'deki faaliyetleri nedeniyle başta magazin medyası olmak üzere kamuoyunun dikkatlerini üzerine çeken Rıza Zarraf'ın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile mevcut ilişkisinin ortaya çıkması halinde söz konusu hususların hükümet aleyhinde kullanılabileceği değerlendirilmiştir." denilmemiş miydi?
Ya Aytun Çıray, "Pek yakında bunun bir millî güvenlik sorunu olduğunu öğreneceksiniz, örtbas edemeyeceksiniz" derken aklınız neredeydi?
***
Ortada suç var mı? Var? Suçlu kim? Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Yahu neredeyse, "Rıza Sarraf rüşvetleri Kemal Kılıçdaroğlu'na verdi" diyeceksiniz! Hatta "1 sterlinlik şirketi kuran da Kılıçdaroğlu, paraları gönderen de Kılıçdaroğlu" diyeceksiniz?
Sizi uyarmışlar mı? Uyarmışlar? Askerler uyarmış, MİT uyarmış, CHP uyarmış. Buna rağmen Sarraf davasını, Meclis'te kapatmışsınız. Şimdi Türkiye'yi dünyaya maskara ettiniz; Kılıçdaroğlu, millî güvenlik sorunu oldu öyle mi?