Demokratik oksimoron: Siyaseten tutuklu!
Emre Kongar 01 Ocak 1970
Yine bir pazar, yine “İçeridekiler”:
Hiçbir şiddet hareketine bulaşmamış, hiçbir terör örgütü üyesi olmayan, hiçbir şiddet hareketini veya terör örgütünü desteklememiş olan, sadece düşüncelerinden ve yazılarından dolayı, haksız, hukuksuz ve adaletsizolarak, siyaseten hapsedilmiş bir insan için, dünya ve ülke sorunlarının,kendi kişisel sorunlarına göre, öncelik sırası acaba nedir?
Bu sorunlar mı, yoksa kendi mahpusluğu mu daha önemlidir?
1) Başkanı Trump’ın, ABD büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını nasıl karşılar?
2) Rıza Sarraf’ın (Reza Zarrab) ABD’deki yargılamada yaptığı tanıklıkla, açıkladığı Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluk olaylarına nasıl bakar?
3) Man Adası’ndaki banka muameleleri konusunda iktidar mensuplarının ortaya dökülen belgeleri hakkında neler hisseder?
4) KHK ile görevlerinden atılan devlet memurları olayına nasıl bakıyordur?
5) ByLock hataları dolayısıyla mağdur olanların vakaları onun için ne ifade eder?
6) “Cumhurbaşkanlığı Rejimi” denilen sistemin kabul edildiği 16 Nisan 2017 Halkoylamasında ortaya çıkan ucube siyasal düzen hakkında ne düşünür?
7) Cumhurbaşkanı’nın “Allah’ın lütfu” dediği 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasını nasıl değerlendirmiştir?
8) 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’i nasıl karşılamıştır?
9) Yargıyı siyasal iktidarın emrine veren 12 Eylül 2010 Halkoylaması hakkında ne düşünmektedir?
10) Kendi gibi düşünmeyen, hatta kendisinin siyasal tavrına taban tabana zıt anlayışta olan ama kendisi gibi haksız, hukuksuz ve adaletsiz bir biçimde hapsedilmiş olanlar varsa, onlar hakkında neler hissetmektedir?
***
Girişte tarif ettiğim bir mahpus için kendisinin hapiste olması mı önemlidir, bu sorunlar mı?
Yukarıda kabaca özetlediğim konuların biri veya birkaçı ile mahpusun bir ilişkisi varsa, elbette o konu veya o konular ile hapiste olmak aynı önceliğe ve öneme sahip görülebilir.
Ama benim burada tartışmak istediğim konu, bu konulardan bağımsız olarak:
Kendi özgürlüğü haksız, hukuksuz ve adaletsiz olarak elinden alınmış bir siyasal mahpusun, ülke ve dünya sorunlarına nasıl, hangi öncelikle baktığıdır:
Yanıtı bilmiyorum, bilemiyorum...
Sadece, hapse girmek için ülkeye gelen veya hapse gireceğini bildiği halde ülkeden gitmeyen kişilerin, ülke ve dünya sorunlarını, kendi kişisel özgürlük sorunlarından daha önemli gördüklerini tahmin edebiliyorum.
Ayrıca, bu insanların, hukuk, tarih ve vicdanlar önünde, kendi suçsuzluklarına, haklılıklarına inandıklarını...
Doğru düzgün işleyen bir demokraside, düşünce suçlusu ya da siyasal suçlu olamayacağını biliyorum.
Unutmayalım: Bütün hukuki ve siyasal sorunlarımızı, dünyada ve ülkede barışı, ülkede de, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni savunarak asgariye indirebiliriz.
DİREN ADALET...
DİREN HUKUK DEVLETİ...
DİREN DEMOKRASİ!