Lozan böyle güncellendi!..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
R. Erdoğan, 2 günlüğüne Yunanistan'a gitti... Bir "Lozan'ın güncelleşmesi" tantanası koparıldı ki sormayın gitsin!.. Akademik tartışmalara boğulurken ortalık, "güncelleme" tartışmasının ardındaki fiili gerçeğin nasıl tescil edildiğini kimse göremedi... Erdoğan'ın, Lozan Antlaşmasını fiilen güncellediği ve Yunanistan'da tescil ettirdiğinin kimse farkına varamadı. Belki de az buçuk anlayanlar korkularından sesini çıkaramadı!..
Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'dan "Lozan'ın güncellenmesi" tartışmaları çerçevesinde Erdoğan'ın 2 günlük ziyaretini değerlendirmesini istedim.Yalım, "Erdoğan, Lozan Antlaşması'nı 2004 yılında, Yunanistan lehine fiilen güncelledi. Erdoğan'ın güncelleme çıkışı ile 2004 yılında yaptığı fiili güncellemeyi şimdi de kitabına uydurmaya çalıştığı yani Lozan Antlaşması'na monte etmek istediği anlaşılıyor" dedi.
Ümit Yalım, Erdoğan'ın güncellemeyi (!) nasıl yaptığını şöyle izah etti:
Papazların lehine işledi
"Erdoğan ilk olarak Lozan Antlaşması'nın 40 ve 45. maddeleri ile Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesi Sözleşmesini değiştirdi. 2004 yılında, Türk vatandaşı olmayan 6 yabancı metropolit Fener Rum Patrikhanesine getirildi. Anılan papazlar ABD, İngiltere, Finlandiya, Yeni Zelanda, Girit ve Rodos metropolitleri. Girit ve Rodos Adası'ndan gelenler Yunan vatandaşı. Papazlar Lozan Antlaşması'nın 40 ve 45. Maddeleri ihlal edilerek Türk vatandaşı yapıldı ve Patrikhane'nin Sen Sinod Meclisi'ne metropolit olarak atandı.Yunanistan hesabına çalışan ve Rodos Adası'ndaki papazı İstanbul'a metropolit olarak getirilmesini sağlayan Erdoğan, 4 bin Türk soydaşımızın yaşadığı Rodos Adası'na müftü göndermedi. Rum cemaatin olmadığı İznik, Bursa ve İzmir'de metropolitlikler açıldı. Hâlbuki Lozan Mübadele Sözleşmesi'ne göre İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada dışındaki tüm Rumlar mübadeleye tabi tutulmuş ve tüm dini örgütleri lağvedilmişti. Erdoğan anılan sözleşmeyi de Yunanistan lehine değiştirdi."
Ege'deki Adalarımız
"Erdoğan 2004 yılında Lozan Antlaşması'nın 12 ve 15. Maddelerini de değiştirdi. Anılan maddelerde adı geçmeyen, Osmanlı Devleti döneminde ve Lozan'da verilmeyen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı Yunanistan'a teslim etti. Konu ile ilgili olarak CHP Milletvekili Onur Öymen tarafından, 26 Kasım 2004'de, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e soru önergesi verildi. Önergede, "Türkiye'ye yakın bazı kayacıklara Yunan bayrağı dikildiği belirtilerek, anılan yerler Dışişleri ve Genelkurmay Başkanlığı listesinde yer alan adalar mı?" sorusu soruldu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül soru önergesine cevap vermedi. Gül, Türk adalarına Yunan bayrağı dikildiğini zımnen kabul etti. Böylece işgalin 2004'de başladığı somut olarak belgelendi.
Yunanistan'a teslim edilen adalarda 13 Yunan askeri üssü kuruldu ve adalara 5 binden fazla Yunan askeri yerleştirildi.
Erdoğan, Yunan Cumhurbaşkanı ve Yunan Başbakanı ile yaptığı görüşmelerde Yunanistan'ın işgal ettiği 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığının hesabını sormadı, soramadı. Böylece Erdoğan'ın 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını alenen Yunan askerine teslim ettiği bir kez daha tescillenmiş oldu."
Yunanistan'da yaşayan Türk azınlığı
"Birinci Balkan Savaşı'ndan sonra sınırların değişmesi üzerine Yunanistan'da kalan Türk azınlığının hakları 14 Kasım 1913 tarihli Atina Antlaşması ile düzenlendi. Osmanlı Devleti İle Yunanistan arasında imzalanan antlaşmanın 11.Maddesine göre Müftüler Türk azınlık tarafından seçilecekti. Ancak Baş Müftü, Yunanistan'da bulunan bütün Müftülerin seçeceği ve önereceği 3 aday arasından Yunan Kralı tarafından atanacaktı.
Lozan Antlaşması'nın 40 ve 45.Maddeleri ile Türkiye'de yaşayan Rum Azınlıklar ve Yunanistan'da yaşayan Türk Azınlıkların eğitim ve dini hakları garanti altına alınarak eşit haklar ve mütekabiliyet ilkesi kabul edildi. Bu bağlamda Yunanistan'da yaşayan Türk soydaşlarımızın Baş Müftüyü seçme hakları var. Ancak Yunanistan, halâ 1913 Atina Antlaşmasını uyguluyor ve Baş Müftüyü kendisi atıyor.
Yunan Hükümeti Baş Müftüyü atayarak Lozan Antlaşması'nın 40 ve 45. Maddelerini ihlal ediyor. Erdoğan'ın bu konuyu gündeme getirmesi yerindedir. Ancak Yunanistan 2010'dan bugüne kadar Batı Trakya, Rodos ve İstanköy'de 100'e yakın Türk azınlık okulunu kapattı. Lozan Antlaşması'nın 40.Maddesini ihlal etti. Yunanistan Türk azınlık okullarını kapatırken Erdoğan ve AKP Hükümeti, 2013'te Gökçeada Rum İlkokulu, 2015'te Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, 2017'de Aydın Hurşit Adası Yunan Lisesi ve Aydın Eşek Adası Yunan İlkokulu ve Lisesi'nin açılmasını sağladı. Erdoğan bu rezaleti nasıl izah edecek?"
Kıbrıs
"Erdoğan ve Çipras tarafından düzenlenen ortak basın toplantısında Çipras Türkiye'yi Kıbrıs'ta istilacı ve işgalci olarak suçladı. Erdoğan bu suçlama karşısında sert tepki vermek yerine adada hem Türk askerlerinin hem de Yunan askerlerinin olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın Çipras'a sert tepki vermesi mümkün değil. Çünkü Tayyip Erdoğan 2004 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarının dörtte birini Rumlara vermeyi taahhüt etti. Ancak 24 Nisan 2004'te yapılan referandumda Rum tarafı "hayır" kararı verince Erdoğan'ın planı suya düştü. Erdoğan, şehit kanlarıyla sulanmış KKTC topraklarının dörtte birini Rumlara veremeyince Ege Denizi'ndeki 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını alenen Yunan askerine teslim etti. Yunan askerleri 2004 yılının Ekim ve Kasım ayında adalarımızı fiilen işgal etmeye başladı.
Tayyip Erdoğan, kendi döneminde Yunan askerine teslim ettiği 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığının hesabını veremiyor. Erdoğan, Lozan Antlaşması'nın 15. Maddesindeki bağlı adacıklar ifadesine sığınarak kendi döneminde verdiği adaları Lozan'a yüklemeye çalıştı ancak başarılı olamadı.