« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Ara

2017

Trump'ın Kudüs Kararı Washington'da Tartışıldı

Mehmet Toroğlu 01 Ocak 1970

WASHINGTON —

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan kararı Müslüman dünyası başta olmak üzere tüm dünyada büyük yankı yarattı.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıyan kararından sonra, BM Genel Kurulu’nda da Trump’ın Kudüs kararını reddeden bir tasarı büyük oy çoğunluğuyla kabul edildi.

Trump her ne kadar bu kararıyla barış sürecine aslında katkıda bulunduğunu savunsa da, Filistinliler ve birçok bölge ülkesi Amerika’nın artık süreçte arabulucu olamayacağını düşünüyor.

Kudüs konusu süreçte belki de tüm dengeleri değiştirebilecek potansiyeliyle daha çok tartışılmaya gebe.

Bu tartışmalardan birine, Amerika’nın başkenti Washington’da özellikle Türkiye üzerine çalışmalar yapan Global Policy Institute (Küresel Politikalar Enstitüsü) adlı düşünce kuruluşu ev sahipliği yaptı.

Bahçeşehir Üniversitesi Washington Kampüsü’nde düzenlenen panelin ardından konuşmacılarla röportaj yaptık ve Kudüs kararına ilişkin değerlendirmelerini aldık.

"Trump Amerika'yı kendi ayağından vurdu"

Amerika’da en büyük Müslüman çatı kuruluşu Amerika-İslam İlişkileri Konseyi CAIR’ın icra direktörü Nihad Awad’a göre, karar Amerika’nın barış sürecindeki rolünü kaybetmesine neden olabilir:

“Bu karar bence, Avrupa Birliği ve belki Rusya gibi diğer dünya güçlerine Amerika’nın yerine geçme ve herkesin güvenebildiği yapıcı, saygın bir rol oynamaları yönünde bir sinyal gönderiyor. Amerika aslında hiçbir zaman dürüst bir arabulucu olmadı, hep İsrail’den yana oldu ama buna rağmen Filistinliler bir sürecin olacağını, bu yönetimin hem Filistinliler hem İsraillilerin refahı ve adaletine yönelik sözlerini onurlandıracağını umut ediyordu. Dolayısıyla evet, bu karar, diğer ülkelere, Müslüman dünyası ve Ortadoğu ülkelerinin desteğiyle devreye girmeleri yönünde bir mesaj. Başkan Trump, dünyanın çok önemli ve stratejik bir bölgesinde Amerika’yı kendi ayağından vurdu.”

Kendisi de bir Filistinli olan ve Ürdün’de bir mülteci kampında dünyaya gelen Awad, Başkan Trump’ın bu kararla aslında temel hedefinin, etrafını saran skandallar ve Rusya soruşturmasından dikkatleri dağıtmak olduğu görüşünde. Awad, Trump’ın bu çalkantılı dönemde kendi tabanının desteğini korumak istediğini ama kendi çıkarlarını korumak isterken, Amerika’nın bölgedeki çıkarlarına zarar verdiğini savundu.

Awad, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıma kararını da şöyle değerlendirdi:

“Bu karardan dolayı İslam İşbirliği Teşkilatı’nı tebrik ediyorum. Filistinlilerin umudu, işgal sorununun da ele alınması ve Trump’ın uluslararası yasaları ve hatta daha önceki Beyaz Saray yönetimlerinin politikalarını yok sayan kararını kınamaya yönelik, dünya genelinde daha fazla diplomatik çabanın sergilenmesi. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın attığı adım önemli bir yanıt; Trump’a Amerika’nın çıkarlarına hem içerde hem dışarda zarar verdiğini, bölgede barışı sabote ettiğini ve Amerika’nın arabulucu rolünü ortadan kaldırdığını hatırlatmak açısından bu gerekliydi.”

"Türkiye kritik rol oynuyor"

Awad, Türkiye’nin hem Trump’ın kararı sonrasında verilen ortak tepkide oynadığı rolü hem de dünya genelinde mazlumların yanında olma politikasını övdü:

“Türkiye, baskı gören halklara, doğal felaketlerin, baskıların, işgallerin kurbanlarına yardımcı olmada çok önemli ve kritik bir rol oynuyor. Dünya genelindeki Müslümanlara, onların sesi olan, yanlarında yer alan ve inisiyatif alan bir ülkenin var olduğunu bilmek umut veriyor. Özellikle bu zorlu zamanda tüm dünyadaki Müslümanları Filistin için bir araya getiren Türk modeline saygı ve hayranlıkla bakılıyor.”

Küresel Politikalar Enstitüsü uzmanı Martin Sieff de, Trump’ın Kudüs kararının barış sürecini ileriye götürmeyeceği görüşünde. Sieff de, Amerika’nın bu kararla kendisini barış sürecinin dışına ittiğini düşünüyor. Sieff’e göre, son gelişmelerden sonra Rusya’nın bölgedeki etkisi ciddi oranda artacak:

“Amerika barış sürecindeki güvenilirliğini yok etti. Bunu şimdi sil baştan tekrar inşa etmek çok zor olacak. Amerika’nın hem bölgedeki hem de Avrupa Birliği nezdindeki siyasi nüfuzu çok derin darbe yedi. Amerikalı siyasetçilerin zararın ne kadar kalıcı olacağının henüz farkına varmadığını düşünüyorum. Bu karar, Amerika’nın NATO’daki, AB’deki konumuna zarar verecek. AB’den ayrılma sürecinde olan İngiltere bile bu kararı kabul edemedi. Ben Rusya’nın da bölgedeki etkisini ciddi oranda artıracağını düşünüyorum. Trump’ın kararı açıkladığı dönemde Rusya Cumhurbaşkanı Putin de bölge turundaydı. Bu karar onun prestijinin artmasına neden olacak.”

"AB'nin ne yapacağı kilit unsur"

57 Müslüman ülkeyi biraraya getiren İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Trump’ın hamlesine yanıt olarak Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıma kararı, başka ülkeleri de benzer karar almaya teşvik eder mi? Sieff’e göre bu mümkün:

“Bence bu olabilir. Bana göre bunu yapan bazı ülkeler çıkacak. Burada kilit unsur Avrupa Birliği’nin seçeceği yön, çünkü hepsi olmasa da çoğu AB üyesi genelde bu konuda koordinasyon halinde hareket eder. İstanbul’da alınan karardan kesinlikle etkileneceklerdir. İstanbul’da alınan karar muazzam derecede önemli. Ayrıca Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açısından çok büyük bir diplomatik başarı. Çünkü bu karar, İstanbul’u bu mesele üzerinde kurulan temaslarda büyük bir diplomatik merkez haline getiriyor. Bu durumun kalıcı olacağını ve gelecek aylarda daha da artacağını tahmin ediyorum.”

Trump’ın dünyada oldukça eleştiri alan bu kararından sonra Amerika’nın zararı telafi etmeye yönelik bir adım atıp-atmayacağı, barış sürecinde ses getirici yeni bir inisiyatif başlatıp-başlatmayacağı merak ediliyor.

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 20165

ulkucudunya@ulkucudunya.com