« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 May

2008

A. Hikmet Müftüoğlu

01 Ocak 1970

Yazı hayatına Servet-i Fünûn topluluğu içinde başlamış, fakat Meşrutiyetten sonra Türkçülük ülküsünü benimseyerek, Servet-i Fünûn'un üslûp ve ilkelerinden ayrılmış bir yazardır. Bu bakımdan Ahmet Hikmet aynı zamanda Milli Edebiyat akımının gayretli bir öncüsü sayılmaktadır. Ahmet Hikmet'e milli Edebiyat içindeki yerini asıl kazandıran eseri, "Gönül Hanım"dır. Bu eser, Türkçü düşünceye sahip yazarın fikirlerini roman sahasında gerçekleştirdiği eserdir. Biz de bu çalışmamızda Gönül Hanım ve Türkçülük ideolojisi hakkında bilgi vermeye çalıştık.

A.) Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Öz Geçmişi: (1870 - 1927)

Ahmet Hikmet (1870 - 3 Mayıs 1927) İstanbul'da doğdu. Babası Yahyâ Sezâi Efendi tasavvufî şiirler yazan, divan sahibi bir kişidir.

Ahmet Hikmet, yedi yaşındayken babasını kaybetmiştir. Annesi ve ağabeyi olan Refik Bey'in himayesinde büyümüştür. Dökmecilerdeki Taş Mektebi'nde ilk tahsilini görmüş; sonra Aksaray'daki Mahmudiye Vakıf Rüşdiyesi'ne ve Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi'ne devam etmiştir. Galatasaray Lisesi'nde okumuştur. Okulu bitirince (1888) Hariciye Nezareti'ne girdi.
Pire, Marsilya, Poti, Kreç'te konsolos katipliği ve konsolosluk yaptı (1889 - 1896), İstanbul'a dönünce merkezde çalıştı (1896 - 1908). Ayrıca Galatasaray Lisesi'nde öğretmenlik yaptı (1898 - 1908). Bu dönemde Servet-i Fünûn dergisinde yayımladığı hikâyeleri ile edebiyat-ı Cedide topluluğuna katıldı, Meşrutiyet'ten sonra Darülfünûn'da Alman ve Fransız edebiyatı tarihi okuttu (1910 - 1912). O sıralarda başlayan "Yeni Lisan" ve "Türkçülük" akımlarını benimseyerek Türk Yurdu (1911) dergisinin ve Türk Derneği (1912)'nin kurucuları arasına katıldı, bu devirde Peşte konsolosluğu (1912 - 1918). Cumhuriyet devrinde de Hariciye Vekâleti Müsteşarlığı (1926 - 27), görevlerinde çalıştı.

Ahmet Hikmet, Galatasaray Lisesi'nde Tevfik Fikret ile tanıştı. Namık Kemal'in ölümü üzerine yazdığı "Namık Kemal'e Mersiye" adlı şiiri 18 yaşındaki A. Hikmet'in daha başlangıçtaki edebî kabiliyet ve gücünü gösterdiği gibi Millî ve vatanî duygularına güzel bir örnektir.

A. Hikmet Hariciye Vekâleti Müsteşarlığı'ndan hastalığı nedeniyle ayrıldı. Mide ve karaciğer rahatsızlığı ile tedavi altına alınan A. Hikmet Fransız Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Karaciğer kanseri olduğu tespit edilmiştir.

A. Hikmet Afitab Sokağı'ndaki evinde 19 Mayıs 1927 tarihinde ölmüştür. 21 Mayıs 1927 tarihinde yapılan bir törenle kaldırılan ve namazı Teşvikiye Camiî'nde kılınan A. Hikmet Maçka Mezarlığı'nda yatan ilk eşi Sultan Hanım'ın yanına gömülmüştür.

B.) Ahmet hikmet Müftüoğlu'nun Edebi Şahsiyeti

Ahmet Hikmet'in edebi hayatı 2 döneme ayrılmaktadır:

1.) Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fünûn) Dönemindeki Hikâyeleri

Ahmet Hikmet, yazı hayatına Servet-i Fünûn topluluğu içinde başlamış; fakat Meşrutiyet'ten sonra Türkçülük ülküsünü benimseyerek, Servet-i Fünûn'un üslûp ve özelliklerinden ayrılmış bir yazardır. Bu bakımdan Ahmet Hikmet aynı zamanda Milli Edebiyat Akımı'nın gayretli bir öncüsü sayılır.

Servet-i Fünûn devrinde yazdığı hikâye ve mensûreleri "Hâristan ve Gülistan" (1901) adlı kitabında toplamıştır. Bu hikâye ve mensûreler, üslûp ve muhteva yönlerinden Servet-i Fünûnun özelliklerini taşımaktadır. Çok süslü terkiplerle, yabancı söz ve deyimlerle örülmüştür.

Ahmet Hikmet'in servet-i Fünûn döneminde kullandığı ağır, üslü, yabancı sözcük ve kurallarla yüklü dili için "Hüseyin Cahit" şunları söylemektedir:

Nâdide ve zarif kelime bulmak iptilâsı en çok A. Hikmet'te kendini gösterir. Onun küçük bir defteri vardır. Nerede böyle kulağa hoş gelen Arabî bir kelime, Farisî bir vasf-ı terkibi hemen oraya kaydederdi. Yazı yazarken, defter önünde, onları kullanmaya çalışırdı. Güzîde üslûp merakını böyle arabayı beygirlerin önüne koşmak derecesine vardırmıştı.

Fikir için kelime aramazdı, daha ziyade, seçtiği güzel kelime ve tâbirleri kullanmak için vesile ve fikir arardı (Hüseyin Cahit, Edebi Hatıralar, s. 134).

2.) Türkçülük Akımının Başladığı Dönemdeki Hikâyeleri

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 79002

ulkucudunya@ulkucudunya.com