DOKUZ IŞIK ÜZERİNE KONUŞMALAR ( 1 )
Memleketimiz son yıllarda büyük sıkıntılar ve bunalımlar içine düşmüştür. Kökü dışarıda bulunan birçok yabancı ideolojiler ve kışkırtmalar memleketimizin hayatını bulandırmıştır. Bunların başında komünizm, bölgecilik ve mezhep kışkırtıcılığı yer almaktadır. Bunlar, yeryüzünde sürüp gitmekte olan dünya hakimiyet mücadelesinde Türkiye'yi kontrol altına almak isteyen yabancı kuvvetlerin beslediği, geliştirdiği fesat faaliyetleridir. Fakat bunların Türkiye'de yayılabilmesinin, taraftarlar bulmasının asıl sebebi, kendi hatalarımızdır. İnsanların ruhları, gönülleri ve kafaları bir kaba benzer, içini boş bırakmaya gelmez. Boş bırakıldığı takdirde zararlı veya yararlı ne rast gelirse o dolar. Uzun yıllardan beri yetişen gençlerimize ve memleketimizin insanlarına Milliyetçilik şuuru, vatan sevgisi ve milli ülküler verilmesi ihmal edilmiştir. Topluma hizmet aşkı, Türk Devleti'ne sadakat duygusu ve milleti yükseltme inancının aşılanması ihmal edilmiştir. Böylece manevi boşluk içinde kalan insanlarımız yıkıcı ideolojilere farkında olmadan sürüklenme durumunda kalmışlardır. Komünizm gibi zararlı akımlar, bir ideoloji, bir doktrin veya bir yaşama felsefesidir. Bir fikir veya doktrin sert tedbirler veya maddi baskılarla önlenemez. Bir fikir veya İdeoloji ancak kendisinden daha güçlü ve daha üstün başka bir ülkü veya doktrin tarafından karşılanabilir.
Türk milleti için güç kaynağı yalnız Türk Milliyetçiliği ideolojisidir. Bu şuurla doldurularak yetiştirilecek insanların yabancı akımlara kapılmasına imkân yoktur.
Yabancı faaliyetlerle mücadelelerde başlıca üç tedbirin birden bir arada uygulanması gerekmektedir.
1 - Milli ülkü ve Milliyetçilik şuuru vermek, köklü milli eğitim sağlamak.
2 - Süratle sosyal adalet tedbirleri almak ve yoksulluğu, haksızlıkları gidermek.
3 - Kanun tedbirleri almak ve hiç müsamaha göstermeden uygulamak.
Bugün memleketimiz hem milli ülkü ve hem de Milliyetçilik şuuru aşılayan köklü bir milli eğitimden yoksundur. Yurdumuzun içinde bulunduğu bu durumu ustaca sömüren fesatçılara karşı sosyal adalet tedbirleri alınmadıkça etkili olunamaz. Hem zaten yurdunu ve milletini seven kişiler olarak hepimizin mutluluğunu ve refahını sağlamayı düşünmek zorunluluğundayız.
İşte Milliyetçi Hareket getirmiş olduğu Milli doktrin ile Türkiye'de yeni bir çağı başlatmış oldu. Bu çağ insan sevgisine ve insan haysiyetine karşı sonsuz saygıyı esas alan milli doktrin çağıdır. Her geçen gün davamız, vatandaşlarımız tarafından daha iyi anlaşılmakta ve benimsenmektedir. Çalışmalarımıza heyecanla ve azimle devam edeceğiz. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız. Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz.