« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Ara

2017

İNSANLIK KİMİ ÖZLEDİĞİNİ BİR BİLSE...

S. Ahmet Arvasi (Diyalektiğimiz, Estetiğimiz) 01 Ocak 1970

İnsanlığın içinde bulunduğu “ahvâl”i düşündüm de Şanlı Peygamberimi ve O’nun aziz kadrosunu özledim. Şu anda hepimiz O’na ne kadar muhtâcız!



“Kara” ve “kızıl” zulüm idâreleri altında inleyen, sömürülen, “sahte tanrılar”karşısında boyun eğen, “putlaştırılan” kanlı diktatörlerin hayâlleri ile ürperen milyonlarca, hatta milyarlarca insanın hâlini düşündüm. Bütün bu zulüm idârelerini, bu “sahte tanrıları” yıkmak, asrımızda yontulan bütün putları kırmak ve insanlığı, bunların kanlı pençesinden kurtarmak gerektiğini gördüm. Fakat güçsüzlüğüme esef ettim. Bütün bu işleri, muhteşem bir kadro kurarak başaran Sevgili Peygamberimi düşündüm.



Ve şimdi, nurlu Medine topraklarında “örtüler altında” yatan o şanlı kurtarıcıyı özledim.



“Mazlumları zâlim”, “mağdurları gaddar” ilân ederek mahkûm eden mahkemeleri devletin makam ve mevkîlerini “yandaşlarına” birer arpalık tarzında dağıtan politikacıları, kendi tahakkümüne ve zümrevî menfaatlerine kapı açan “yazılı bir ihtiras belgesi” olmaktan öte bir değeri bulunmayan “ilkeleri”, birer anayasa ve kanun biçiminde, tertip ve hilelerle “halka kabul ettiren” ve sonra mikrofonlara çıkarak “millî irâdeden” söz eden madrabazları ve bütün bunlara seyirce kalan “kuvvet ve kudret sahiplerini” gördüm…



Ve “Emânetleri ehline vermezseniz kıyameti bekleyiniz.”, “Bir saat adâlet bin rekat nâfile namazdan daha üstündür.” diyen ve bunu yaşatan Sevgili Peygamberimi özledim.



Ezilen, kahredilen, sömürülen milyonlarca dindaşımın ve kandaşımın dertleri ile dertlendiğim için beni kınayan, suçlu ilân eden ve tarihin gelmiş ve geçmiş en kanlı diktatörlerini birer “kurtarıcı” olarak ortaya koyan, mazlumların kan ve gözyaşlarını gizleyerek zâlimlere alkış tutan “basın ve yayın” organlarını ve bu durum karşısında susan “örgütleri” ve “bilim adamlarını” gördüm.



Ve “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.”, “Hak yolda akıtılan bir damla mürekkep, şehid kanından daha mübarektir.” diye buyuran Sevgili Peygamberimi özledim.



“Kâinâtın efendisini” sevmeyi, Allah’ın Kitabını yüceltmeyi, tarihin kaydettiği, bütün zaman ve mekânların en büyük kurtarıcısı şanlı Peygamberi rehber edinmeyi “gericilik” sayan; ne idüğü belirsiz “küçük kahramanlar” yontan “çağdaş putperestleri” hüzünle gördüm.



Ve bütün “sahte mabutları” yıkarak Allah’tan başka ilâh olmadığını ilân eden ve insanlığın şerefini kurtaran şanlı Peygamberimi özledim.



“Kara” ve “kızıl” filozofların pençesinde inleyen, aklını yitiren, şaşkına dönen; kapitalizmin, komünizmin, faşizmin, rasizmin, hedonizmin, nihilizmin ve anarşizmin bataklığına saplanan, çıldıran, tepinen, boğuşan milyonlarca insanın yürekler acısı hâlini gördüm de…



“Siz -bütün insanlar- Allah’a muhtaçsınız.” âyetini tebliğ eden ve şaşkın akla, “vahiy” ile yol gösteren şanlı Peygamberimi özledim.



Onun yüce kadrosunu, muhteşem ve mübârek Sahabîler ordusunu özledim.



Asırlarca O’nun nurlu izini takip eden “Ecdâd-ı İzâm”ı özledim.



Yani, Hz. Ebûbekir’leri, Hz. Ömer’leri, Hz. Osman’ları, Hz. Ali’leri ve diğerlerini özledim.



Yani, Selçukları, Alparslanları, Osmanları, Orhanları, Muradları ve Yavuzları ve daha nice gerçek kahramanları özledim.


Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 18763

ulkucudunya@ulkucudunya.com