MİLLî KİMLİĞİMİZİN MİMARLARINDAN ŞİİRLER -MEHMET EMİN YURDAKUL (1869-1944)
SAKİN ÖNER 01 Ocak 1970
Millî kimliğimizin mimarları, öncelikle şairler ve yazarlardır. Millî kimliğimizin ve vatan bütünlüğümüzün tartışıldığı bugünlerde bu mimarların neler dediğini hatırlatmanın uygun olacağını düşünüyorum. Çünkü, onlar olmasaydı Türk Milliyetçiliği, ne fikir, ne de siyaset olarak var olmazdı. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
“TÜRK” sözünün nesir olarak ilk kullanıldığı metin, 8. Yüzyılın başlarında Orhun Irmağı kıyısında dikilen ve Göktürk Abideleri diye anılan yazıtlardır. “Türk” sözü ilk defa, bu yazıtların en önemlisi olan Bilge Kağan’ın kardeşi Kültigin adına 732 yılında diktirdiği ve gelecek Türk nesillerine ışık tutan mesajların yer aldığı yazıttır. “Türk” sözünün geçtiği ilk şiir ise, Mehmet Emin YURDAKUL’un 1897 yılında Osmanlı-Rus Savaşı münasebetiyle yazdığı “Cenge Giderken” başlıklı şiirdir.
Mehmet Emin YURDAKUL’un bu şiiri ile Türk milletine hitaben 1921’de Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarında yazdığı “Vur” ve 1928’de Zafer’den sonra yazdığı “Mustafa Kemal” isimli şiir kitabında yer alan “Zafer” başlıklı şiirinden seçtiğim bazı dörtlükleri sizlerle paylaşıyorum. 90 yıl ve 100 yıl önceki gerçekleri günümüz gerçekleri ile karşılaştırarak okumanızı tavsiye ediyorum. Fazla söze gerek var mı? Günümüzün Türklük düşmanlarına ithaf olunur.
CENGE GİDERKEN’DEN (1897)
Ben bir Türk’üm dinim, cinsim uludur,
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evlâdı evde durmaz giderim.
VUR’DAN (1921)
Ey Türk vur, vatanın bâkirlerine
Günahkâr gömleği biçenleri vur;
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehitler kanını içenleri vur!
Vur, etten kemikten saraylar kuran
O vahşi ruhları ezmek için vur!
Dört büyük rüzgâra küller savuran
O mücrim elleri kesmek için vur!
Mustafa Kemal – ZAFER’DEN (1928)
Millete haykırdın, dedin : “Nerdesin?”
Kimlerin elinde bak senin yurdun?
Hani o dünyaya haykıran sesin?
Niçin ses, soluk yok? Ölü mü oldun?
Ecdâdın mezardan dirilse bugün
Hicâbla alnını yere eğecek:
Oğuzlar kanını taşıyan Türk’ün
Kahraman milleti bu mu? diyecek.
Hayır, ey milletim! Bu zelil hayat,
Bu zincir, bu zulüm Türk için değil;
Bu alınyazısı, bu mukadderat,
Bu nisyan, bu ölüm Türk için değil.
Zira sen kösteksiz, aslanlar gibi,
Yurdunda hür gezmek için doğansın;
Dünyayı dolaşan bir rüzgâr gibi
Asırlar harbini yapan ırktansın.