« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

28 Oca

2018

Sonuç için, Ankara-Şam işbirliği kaçınılmazdır

EROL MANİSALI 01 Ocak 1970

Ankara haklı olarak Zeytin Dalı operasyonunu yapmak zorunda kalmıştır. Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi son operasyon da, “ABD’nin Suriye’deki Kürdistan ayağını engellemeye yöneliktir.”
YPG aynen PKK gibi ABD’nin bölgedeki uzantısıdır. Sözü eğip bükmeden, ayrıntıların içinde kaybolmadan, her şeyi net ve ulusal çıkarlarımız doğrultusunda görmek zorundayız.
Ankara, Suriye konusunda 2010-2016 arasında yaptığı fahiş hatalardan dönerek Şam’la işbirliğine girmezse Suriye’nin ABD ve destekçileri tarafından bölünmesini önleyemeyiz.
ABD, YPG üzerinden Suriye sınırımızda üslerini (ve tesislerini) kurmaya başladı. 2010-2016 arasında AKP iktidarını Şam ile kavga ettirerek YPG üzerinden bölgeye yerleşti. Ankara’yı, S.Arabistan gibi bir Türkiye düşmanı ülkenin yanına iteleyerek Suriye’deki eylemlerinin yolunu dün açtı.
Bugün artık AKP üst yönetiminin (ve Erdoğan’ın) bu kıskaçtan çıkarak Şam ile derhal işbirliğine gitmesi gerekir. Ankara ve Şam’ın bugün ortak stratejik çıkarları tam olarak örtüşmektedir. Suriye ve Türkiye’nin ulusal çıkarları (ve bütünlükleri) bu işbirliğine bağlıdır.
PKK, YPG ve hatta FETÖ’nün bitirilmesi, Ankara-Şam stratejik işbirliğine dayanıyor. Bu işbirliğini tercih etmez ve Şam ile kavgayı sürdürürsek şu sonuçlar doğar:
1) ABD Kuzey Suriye’de İncirlik benzeri üs (ve tesisler) kurar.
2) Türkiye haklı olarak müdahale ettiği operasyonlarla Suriye bataklığı içinde kilitlenir kalır.
3) Suriye, en az dört parçaya bölünür ve bu bölünme, “Türkiye içindeki bölücü terör örgütlerini daha güçlü hale getirir.”
4) Ve sonuçta BOP, Ankara-Şam stratejik işbirliği ile engellenir.

‘Zeytin Dalı’ ve Kıbrıs Barış Harekâtı
Zeytin Dalı operasyonunu Kıbrıs Barış Harekâtı ile karşılaştıran kimi değerlendirmeleri izlerken büyük bir eksiklik gördüm.
Ecevit’in liderliğindeki Kıbrıs Barış Harekâtı yalnız Kıbrıs Türklerini Makaryos’tan korumak için yapılmadı. Atina’daki “Albaylar Cuntası”Washington ile anlaşarak Nikos Samson adlı bir teröristi Makaryos’un yerine başa geçirerek adayı faşist Yunanistan’a ilhak etmek için 1974’te 15 Temmuz’da operasyona başladılar.
Aynen 15 Temmuz 2016’da ABD’nin FETÖ’ye yaptırdığı operasyon gibi. İki amacı vardı: birincisi, “üçüncü dünyacı Makaryos’u göndermek”, ikincisi ise adayı Türkiye’nin garantörlüğünden kopararak ABD’nin emrindeki “Atina Albaylar Cuntası”na bağlamak. (*)
ABD’nin FETÖ aracılığı ile yaptığı BOP hedefinin adeta başlangıcı gibiydi. Ecevit ve Erbakan’ın ABD’ye başkaldırması sonucu engellendi.
Ancak hemen sonra ASALA devreye sokuldu. O da yetmedi 1984’te BOP’u hazırlamak için PKK kuruldu. Ve Ankara bugün PKK’yi (ve YPG) temizlemek için haklı olarak TSK’yi Suriye’ye sokmak zorunda kaldı.
Ve işin trajikomik yanı, bizim bugün BOP (ve Kürdistan) projesini engellemek için yaptıklarımız, Adana’daki İncirlik Üssü üzerinden onların yürüttüğü sonuçları silmek içindir.
Ankara-Şam kavgası en fazla “BOP”cuların işine gelir, buna daha fazla araç olmayalım, yeter artık.

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 36847

ulkucudunya@ulkucudunya.com