Türkiye’deki 3,5 Milyon Suriyeli İçin Geri Dönüş İhtimali Var mı?
YILDIZ YAZICIOĞLU 01 Ocak 1970
ANKARA —
Türkiye’nin Afrin bölgesine yönelik başlattığı operasyona ilişkin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, “Suriye’nin asli sahipleri olan ve 3,5 milyona yakını halen ülkemizde yaşayan kardeşlerimiz güvenle evlerine dönene kadar operasyonlarımız sürecektir” açıklaması soru işareti yarattı.
Kalın, Cumhurbaşkanlığı’ndaki güvenlik toplantısı sonrasında, öncelikle dezenformasyon uyarısında bulundu. Kalın, “Zeytin Dalı Operasyonu, herhangi bir etnik gruba değil, sadece terör örgütlerine karşı yapılmaktadır. Türkiye, bugüne kadar benzer operasyonlarla gittiği hiçbir yere zulüm, kan, gözyaşı, kötülük götürmemiştir. Tam tersine, ülkemizin ayak bastığı her yerde insanlar barış ve esenlik içinde hayatlarını sürdürmektedir. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesi, bunun en somut örneğidir. İdlib’teki çalışmalarımızı tamamladığımızda, bu bölge de huzur ve güven yuvası haline gelecektir. Afrin’i bölücü terör örgütü mensuplarından temizlediğimizde, en büyük teşekkürü bu bölgede yaşayan kardeşlerimizden alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu açık gerçeklere rağmen, geçmişte pek çok örneğini gördüğümüz dezenformasyon faaliyetleri tekrarını görüyoruz. Medyamız başta olmak üzere, tüm kamuoyumuzu bu tür yalan, yanlış, çarpıtma mahiyetindeki provokatif haberlere, görüntülere, dedikodulara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz” dedi. Ancak Kalın’ın, “Bölücü terör örgütü bölgeden tamamen temizlenene, Suriye’nin asli sahipleri olan ve 3,5 milyona yakını halen ülkemizde yaşayan kardeşlerimiz güvenle evlerine dönene kadar operasyonlarımız sürecektir” sözleri açıklamasındaki en dikkat çekici bölüm oldu.
Kalın’ın açıklaması itibariyle Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu’nun ardından Zeytin Dalı Operasyonu ile birlikte ev sahipliği yaptığı Suriyelileri nasıl geri gönderebileceği merak konusu oldu.
Türkiye’deki sığınmacılar ve özellikle Suriyeliler konusunu yakından izleyen isim Prof. Dr. Murat Erdoğan, “Suriye’ye geri dönüş mümkün mü?” tartışmalarını değerlendirdi. Şu anda Türk – Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürlüğü görevini yürüten Prof. Dr. Erdoğan’a göre; Suriyeli nüfus için geri dönüş olasılığını düşük görüyor. Erdoğan, Suriye’de koşullar iyileştirilse dahi Türkiye’deki 3,5 milyonu aşkın Suriyeli nüfustan belki en fazla yüzde 20’sinin geriye dönüşü olabileceği görüşünde.
?“Savaştan çıksa da Suriye’ye geri dönüş zor”
“Politikacı değil göç uzmanıyım” diyen Prof. Dr. Murat Erdoğan, Amerika’nın Sesi’ne, neden Türkiye’deki 3,5 milyonu aşkın Suriyeli nüfus açısından geri dönüş ihtimalini güç gördüğünü şöyle anlattı:
“Dünyada bu tip kitlesel göçlerden sonra ne olduğunu, gelişmelerle toplumlar nereye doğru gidiyor, bunu anlamaya çalışıyorum. Dünyada da benzer örnekleri yaşanmış olduğu üzere geri dönüş belirli bir süre sonrasında oldukça zorlaşıyor. Sadece karşı tarafında savaşın sona erdirilmesi yeterli olmuyor. Mesela savaşı sona erdiriyorsunuz. Ama mesela savaş geçirmiş ülkede imar gerekiyor ve bu uzunca zaman alıyor. Çocuğunuzu gönderebileceğiniz okul veya hastalandığında götürebileceğiniz hastane yoksa geriye dönmek konusunda tedirgin oluyorsunuz. Ya da kendinize iş alanı yaratamayacaksanız. Özetle, Suriye’de bu saatten sonra herhangi bir şekilde siyasi çözümler veya ortamlar ne olursa olsun Türkiye’deki mültecilerin geri dönüş eğilimlerini ciddi biçimde etkilemesini beklemiyorum. Fırat Kalkanı Operasyonu’nda belirli bir anlam oluşturuldu ancak geri dönüşler çok sınırlı kaldı. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu harekat (Zeytin Dalı), varsayalım 1 ay içerisinde hedeflerine ulaştı ve tamamlandı. Ama bölge insanı açısından yarın ABD’den, Rusya’dan ya da rejim kuvvetleri yönünde herhangi bir hareketlenme olabilir mi düşüncesi sürüyor. Şu anda Suriye’de hiç kimse, artık kimse, kimseyle savaşmayacak diyebilecek böylesi bir otorite dünyada yok. Bunu bugün ABD’nin de yapabileceğini düşünmüyorum. Siyasi tartışma ayrı ancak sosyolojik başka türlü gerçekler var. Bu insanlar (Suriyeliler), artık yaklaşık 7 yıl olmak üzere Türkiye’de yaşıyorlar, iş buldular çalışıyorlar, evleri-komşuları var. Artık bir sosyal hayat içerisine girdiler. Burada bir şekilde tutundular. Toplum olarak çok ciddi sıkıntı yaşamıyorlar. Türkiye’de kırılgan da olsa yüksek düzeyde kabulleniyorlar ve bu nedenle Türkiye’deki topluma tutundular. Dolayısıyla geri dönüşleri çok kolay olmayacak. Eğer bu insanlar, sınır bölgelerinde çadır kentlerinde, kışın çamur, kar içerisinde yazın sıcakta yaşasalardı belki de ‘Ülkemizde huzur var artık geriye gidelim’ diyebilirlerdi. Ama bu saatte bunu söylenmeyecektir.”
Suriye’de toplumsal barış faktörü
Göç uzmanı Erdoğan, aynı zamanda Suriye’de savaş sonlandırılsa bile toplumsal barış meselesini de hatırlatıyor. Erdoğan, “Suriye’de öyle bir savaş yaşandı ki kim düşman kim dost kendi toplumları içerisinde nefret alanları oluştu. Oraya döndüklerinde mesela bir grup, ‘Biz burada savaşırken Türkiye’de keyif yapıyordunuz’ diyebilecek. Başka bir grup, öteki gruptaki iktidar gücünü test edecek. Neticede savaş, iktidarı başka gruptan alma mücadelesi ve bu kanla yapılıyor. Bu mücadeleyi kazananlar da kolay kolay o mevzilerinden geriye çekilmek istemiyorlar. Açıkçası, ben bugünkü harekat ile de Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeli için geri dönüş başlayacağını düşünmüyorum. Benim de dileğim bu insanlar için kendi ülkelerinde huzur ve mutluluk içerisinde yaşamaları. Ama sosyoloji başka şeyler diyor” tespitini aktardı.
“Yüzde 20’den fazla geri dönüş beklemiyorum”
Türkiye, Fırat Kalkanı Operasyonu ile Suriye topraklarında güvenli bir bölge oluşturdu. Ancak dini bayramlar dolayısıyla geri dönüşler için Türkiye’nin sınırları açmasına karşın da beklenildiği ölçüde dönüşler görülmedi.
Erdoğan, neden o dönüşler olmadığı konusunda Türkiye’nin yaşadığı iç göç dalgasını örnek veriyor. Erdoğan, “1990’lı yıllarda PKK terörü nedeniyle sayısı 40 bine yakın köy boşaldı ve o insanlar büyük kentlere taşındı. Sonrasında devlet teşvik verdi ve ama teşvik edilmesine rağmen o dönüşler bile yüzde 2-3 oranlarında kaldı. Sosyolojik araştırmalar itibariyle geri dönüş eğilimi iki senede ortadan kalkıyor. Elimizdeki veri, Suriye toplumu ile yaptığımız araştırmalarda görüyoruz ki Suriye’ye dönmek konusunda ilgi ve beklentiler azalmış durumda. Dolayısıyla Suriye’de savaş bittiği ilan edilse bile yüzde 20’den daha fazla insanın geri dönme eğilimi göstereceğini beklemiyorum. Bu dönüşe çok umut bağlamamız gerekiyor” dedi.
“Türkiye toplumu Suriyelileri kabullendi”
Erdoğan, ayrıca “Türkiye toplumunda, Afrin’e destek verildiği anlaşılıyor. Bunu görüyoruz. Bu destekte iki temel unsuru var. Birisi yıllardır yaşanan PKK terörüne tepki. İkincisi de yeni göç dalgaları gelmesin ve mümkünse buradaki insanlar geri gitsinler. Hükümet de böylesi argümanlar ortaya koyuyor ve bu argümanlar da toplum desteğinde önemli rol oynuyor. Ama en son yaptığımız ‘Suriyeliler Barometresi 2017’ araştırması da aslında Türkiye’de nüfusun yüzde 80’ini de Suriyelilerin geriye gitmeyeceklerini anlıyor. Türk toplumu da bunu bir biçimde kabullendi” diye konuştu.