« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Şub

2018

Türklüğe en büyük zararı kim veriyor?

ARSLAN BULUT 01 Ocak 1970

Oyun kurucu Devlet Bahçeli, "Tabipler Birliği isimli PYD/PKK paravan örgütü, 'savaş bir halk sağlığı sorunudur' derken vatana ihanet suçu işlemiştir. Tabipler Birliği Türk düşmanıdır, hekimlerin utancı, hekimliğin yüz karasıdır. Ve de derhal, çok acil, çok seri şekilde hakkında hukuki ve yasal düzenleme yapılmalı ya da kapısına kilit asılmalıdır." diyerek defansın arkasına bir top gönderdi.

Santrfor Tayyip Erdoğan da bir gazetecinin ara pasıyla golü atmaya çalıştı ve "Ben onu açıkladım. Bir defa onun başındaki 'Türk' ifadesi zaten Bakanlar Kurulu kararıdır. Bir defa onun oradan süratle çıkarılması lazım. Sadece Tabipler Birliği değil, Türkiye Barolar Birliği ile ilgili de aynı şey. Çünkü bunların millî, yerli, bu ülkenin şu anda yapmış olduğu vatanı korumayla ilgili mücadelede yanımızda yer alma diye bir durumları yok." dedi!

***

Meslek kuruluşları, kamu kurumu niteliğindedir. Türk Tabipleri Birliği de onlardan biridir ama uzun süreden beri HDP zihniyetli bir kadro tarafından yönetilmektedir. Türkiye'de görev yapan doktorların tamamı Türk Tabipleri Birliği'nin doğal üyesi sayılır ama seçimler delegeler üzerinden yapılır. Kimse Türk doktorlarının çoğunluğunun, HDP/PKK ve PYD çizgisinde olduğunu söyleyemez. Öyleyse, birliğin yapılanmasında bir sorun var demektir.

Suç, insanlar tarafından işlenir. Kurumlar suç işlemez. İnsanların işlediği suçlar yüzünden kurumlar kapatılacaksa, öncelikle Büyük Orta Doğu Projesi'ne hizmet ederek Arap Baharı'nı İstanbul'da tezgâhlayan, ABD'nin isteğiyle Libya ve Suriye'yi parçalayan, yine CIA tarafından yönlendirilen bir cemaati, devletin kılcal damarlarına kadar sokan AKP'nin kapısına kilit vurulmalıdır!

***

Tayyip Erdoğan fırsattan istifade, Türk Tabipleri Birliği ile aynı paralelde gösterdiği Türkiye Barolar Birliği'ndeki Türkiye ifadesinin de kaldırılmasını gündeme getirdi!

Türkiye Barolar Birliği, Türk Milleti'nin birliği ve dirliğiyle birlikte, hukukunu da korumaya çalışan en önemli kurumlardan biridir. Bu bakımdan Büyük Orta Doğu Projesi'nin önündeki engellerden biridir!

Nitekim Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Tayyip Erdoğan'a Türkiye'ye millî gözlüklerle bakma çağrısında bulunarak "Türkiye Barolar Birliği'nin her söylemi, her uyarısı, her duruşu, her zaman millî olmuştur. Türkiye Barolar Birliği'nin milli duruşu, Türk Milleti'nce bilinmektedir. Türkiye Barolar Birliği'nin ismindeki 'Türkiye' kelimesini de tabelalardan 'T.C.' harflerini sildikleri gibi silebileceklerini düşünenler, bizi Türk Milleti'nin kalbinden asla silemezler."dedi.

Türk Tabipleri Birliği'nin ise öncelikle mevcut yönetimden kurtarılması gerekir. Türkiye'ye karşı suç işleyen bir kadronun iş başında kalması hukuken mümkün değildir! Hukuk sistemi bu işin üstesinden gelebilir.

***

Anayasa'dan Türk kelimesini çıkarmak için Avrupa Birliği'ne söz veren ve bu yönde Anayasa taslakları hazırlayan, uzlaşma komisyonuna sunan ve "Türk olmaktan kurtulduk" diye övünen AKP, Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne Türk Tabipleri Birliği'nden daha fazla zarar vermiştir.

Aslında PKK'nın da HDP'nin de talebi, "Türk" kavramı yerine Türklerin, Arapların ve Kürtlerin de mensubiyet duyacağı bir üst kimlik getirmektir. Buna "medeniyet üst kimliği" de diyorlar! Bu şekilde, küçük kantonlardan oluşan büyük bir bölgesel konfederasyon planlanmaktadır. Tabii bu, Türkiye'nin ve Türklüğün tarihe karışması demektir! Önceleri terör örgütü adına Abdullah Öcalan'ın seslendirdiği konfederasyon modeli, Büyük Orta Doğu Projesi'nin nihai hedeflerinden biridir. Böylece İslâm dünyasını, kendilerine bağlı "ılımlı bir halife" şemsiyesinde yöneteceklerini düşünüyorlar!

Ziyaret -> Toplam : 125,30 M - Bugn : 59289

ulkucudunya@ulkucudunya.com