Tahliye Edilen Deniz Yücel: Rehin Alınmamın Hukukla İlgili Yok
Hilmi Hacaloğlu 01 Ocak 1970
ISTANBUL —
Bir yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Almanya’nın Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri olan Deniz Yücel, bugün tahliye edildi.
Kararı Yücel’in avukatı Veysel Ok, twitter hesabından kamuoyuna duyurdu.
Eşi Dilek Mayatürk Yücel tarafından cezaevi çıkışında karşılanan Yücel, önce Beşiktaş'taki evine gitti. Orada kısa bir süre kalan Die Welt muhabiri, Almanya Başkonsolosluğu'na ait bir araçla Atatürk Havalimanı'na gitti.
Yücel, gazetecilere herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Yücel: Tahliye edildiğimde 'tutukluluk halinin devamına' kararı verildi
Özel bir uçakla Almanya'ya giden Deniz Yücel'in evinde çektiği anlaşılan bir video, hareketinden kısa bir süre sonra twitter üzerinden yayınlandı.
Yücel söz konusu videoda, "Bugün cezaevinden çıkarken şöyle bir karar verildi bana; 3. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı. 13 Şubat tarihli, 'tutukluluk haline devam' deniyor. Bugün aldım çıkarken. Ama yine de çıktım. Bu arada niye çıktım, bir sene önce niye tutuklandım hâlâ bilmiyorum. Çok ilginç değil mi? Neyse önemli değil, sonuçta şunu biliyorum. Ne geçen sene benim tutuklanmam, daha doğrusu rehin alınmam, ne bugün bırakılmamın, hukukla, hukuk devletiyle hiçbir alakası yok, bunu gayet net biliyorum. Sanırım bu durumu gören herkes anlar" dedi.
Yücel hakkında 18 Yıla Kadar Hapis İsteniyor
14 Şubat 2017 tarihinde gözaltına alındıktan on üç gün sonra tutuklanan gazeteci Yücel hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame bugün mahkeme tarafından kabul edildikten sonra tahliye kararı verildi.
İddianamede Yücel hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” ile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla 4 yıldan 18 yıla kadar hapis isteniyor.
Erdoğan, Deniz Yücel için “tam bir terörist’ demişti
Redhack adlı hacker grubunun Enerji Bakanı Berat Albayrak’la ilgili twitter üzerinden yayınladığı belgeleri yayınladığı için tutuklanan Deniz Yücel hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan da birkaç kez açıklama yaptı.
5 Mart 2017 tarihinde Hamburg’da düzenlenen G-20 Zirvesi sırasında Yücel hakkında “Basın mensupları herhalde sınırsız özgürlüğe sahip değildir. Basın mensupları da suç işler. Suç işlediği zaman da yargı gerekli değerlendirmeleri yapar. ‘Basın mensubu’ diye tanıdıklarınız teröre yardım yataklık yapan kişilerdir” şeklinde değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, 14 Nisan 2017’de Alman Şansölyesi’nin Die Welt muhabirinin tutuklanmaması yönündeki talebini reddettiğini açıkladı.
“Dedim ki ‘Sayın Merkel, önce çıksın yargılansın. Herhangi bir şey yoksa bizim mahkemelerimiz, sizin mahkemelerinizden daha adildir’. Bir şey diyemedi o gün. Daha sonra geldi mahkemeye çıktı ve mahkeme tutukladı. Şu anda içerde" dedi.
Erdoğan, gazeteci Deniz Yücel'in PKK ile bağlantısı olduğu iddialarına yönelik de bir kez daha “Elimizde görüntüler, her şey var. Bu tam bir ajan terörist.”
Merkel: Deniz Yücel konusu çok büyük önem taşıyor
Deniz Yücel’in tahliyesinin Başbakan Binali Yıldırım’ın Alman Başbakanı Angela Merkel’le yaptığı görüşme sonrası gerçekleşmesi dikkat çekici.
Merkel, dün yapılan görüşme sonrası ortak basın toplantısında “Deniz Yücel konusu çok büyük önem taşıyor. Kendisi için 1 yıldır iddianame hazırlanmadan tutuklu bulunmaktadır. Bugün tekrar bu davanın çok büyük önem taşıdığını ifade ettim” demiş, Binali Yıldırım da “Almanya bin hukuk devleti, Türkiye de bir hukuk devleti. Deniz Yücel ve diğer zanlılar belirli suçlamalara maruz kalarak yargılanıyorlar ve tutuklular. Bize düşen mahkemenin işini kolaylaştırmak” yanıtını vermişti.
Erol Önderoğlu: Toplumda diplomatik ve politik bir sürecin Yücel’in tahliyesinde rol oynadığı kanaati hakim
Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, tahliye kararının gazeteciler açısından sevindirici olduğunu söylese de tam da Binali Yıldırım-Angela Merkel’in görüşmesinin ardından gelmesinin toplumda diplomatik sürecin rol oynadığı kanaatini pekiştirdiğini ifade etti.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Önderoğlu, “Deniz Yücel’in özgürlüğe kavuşması hem kendisi hem ailesi hem de onun gazeteciliğine inananları memnun etti. Silivri cezaevine geçirdiği bir yılı Türkiye’deki onlarca gazeteci gibi mesleğini savunmak için ödeniş kabul edilmez bir bedel olarak görüyoruz. Tahliyesinin ivedi ve olağan bir şekilde hakimlik yoluyla değil de Almanya Türkiye arasında başbakanlar düzeyinde gerçekleşen toplantının ertesinde gelmesi ise böyle olmasa bile kararın arkasında diplomatik ve politik bir sürecin rol oynadığı kanaati toplumda yaygınlık kazanıyor. Bu da hukuk devleti açısından kaçırılmış bir fırsattır” dedi.
Deniz Yücel’in avukatı Veysel Ok’un Deniz Yücel hakkında yaptığı başvuruyu değerlendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 6 Temmuz 2017’de Türkiye’den savunma hazırlamasını istemişti.