PYD devleti kabul mü edildi?
ARSLAN BULUT 01 Ocak 1970
ABD Dışişleri Bakanı ve Exxon Mobil adlı petrol devinin eski başkanı Tillerson, yanında tercüman ve görevli olmadan "Saray"a geldi, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ile üç buçuk saat Suriye meselesini görüştü. Tercümanlığı Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptı. Görüşmede resmi hiçbir kayıt tutulmadı.
Bu, gizli bir görüşmedir. Elbette her görüşmede neler konuşulduğu, nasıl kararlar verildiği kamuoyuna açıklanmaz ama devletler kayıt tutar! Kayıt tutulmadığına göre iki taraf da görüşmenin sadece kendi vatandaşlarından değil, tarihten bile gizli tutulmasını istiyor!
Burada akla Emanuel Kant'ın sözü geliyor:
"Amaçları açıklıkla bağdaşmayan eylemler, hukuk dışıdır."
Başka söze gerek var mı?
***
İktidarın sakladığı sırlar var ama sorun çok açık. ABD, Türkiye-Suriye sınırı boyunca bir terör devleti kurmaya çalışıyor. Bu devleti kurmak için terörle mücadele gerekçesi olarak kullanmak üzere IŞİD'i kuran ve silâhlandıran, IŞİD'in çekildiği her yere PYD/PKK'yı yerleştiren, bu sırada Türkiye'yi Güneydoğu'daki hendek operasyonları ile meşgul eden ve bu yeterli olmayınca 15 Temmuz darbe girişimini destekleyen de ABD'dir
Dolayısıyla bu durumda "İlişkilerimizi normalleştirme konusunda bir anlayışa vardık, sorunların çözümü için yeni mekanizmalar oluşturulacak ve ilk toplantı mart ayı ortasında yapılacak" demenin hiçbir değeri yoktur.
Bunlar, Türkiye'yi oyalama taktikleridir.
Yalnız Tillerson, "Hedefimiz Suriye ile ilgili kesinlikle örtüşüyor. DEAŞ'tan kurtulmak, ülkeyi istikrara kavuşturmak, sonra mültecilerin evlerine dönmesini sağlamak, aynı zamanda siyasi çözümü desteklemek… Bu çerçevede çalışmalarımızı diğer terörist gruplara karşı da ortaklaşa sürdürdüğümüzde bir koordinasyon gerçekleştireceğiz. O bölgelerde kim daha egemen olacak bunlara da karar vereceğiz. Ve bunları da temizledikten sonra orada daha önce yaşayan insanlara geri vereceğiz. Kuzey Suriye'nin tamamı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz." dediğine göre, bir anlaşma var!
Bu anlaşma, "seçim kaybettirir" diye Türk halkından gizli tutulduğuna göre Türkiye'nin çıkarlarına uygun değildir.
***
Gizlilik konusunda bir haber daha var.
CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Zeytin Dalı Harekâtı'nda iş birliği yaptığı Özgür Suriye Ordusu'nun Suriye'deki hangi muhalif gruplardan oluştuğuna ilişkin BİMER'e yönelttiği soruya, Millî Savunma Bakanlığı'ndan "devlet sırrı" denilerek cevap verilmemesine tepki göstererek, "Bir yandan 'devlet sırrı' diyorlar diğer yandan ÖSO'yu, tarihin en meşru vatan savunmalarından birini veren Kurtuluş Savaşımızdaki Kuvayı Milliye'ye benzetiyorlar. ÖSO nasıl Kuvayı Milliye değilse, birilerinin gizli, kapaklı, kirli ilişkileri de 'devlet sırrı' değildir" dedi.
Aslında, Türkiye'nin organize ettiği, İstanbul ve Ankara'da toplantılar düzenleyerek bir araya getirdiği muhalif grupların listesi, Anadolu Ajansı tarafından defalarca yayınlanmıştır. Şimdi gizlenen nedir?
***
Türkiye'nin ABD'ye Menbiç'te ortak görev önerdiği haberleri de görüşmeden önce basına yansıtıldı. Habere göre Türkiye, ABD'den, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin Fırat'ın doğusuna çekilmesi istendi!
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu durumda, Türkiye, Fırat'ın doğusundaki PKK devletini meşru kabul etmiş olmuyor mu? O zaman, Türkiye'ye 'Afrin'de niye savaşıyorsunuz? Oradaki teröristlerin de Fırat'ın doğusuna geçmelerine izin verin.' demezler mi?"
***
Türkiye'nin siyasi hedefi, Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayarak kendi bütünlüğünü korumaktı. Ancak, ABD ile "Suriye'nin kuzeyinde kim daha egemen olacak?" toplantısı yapıldı! Fırat'ın doğusundaki PYD varlığı meşru kabul edilmediyse, bu gizliliğin sebebi nedir?