« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

DOKUZ IŞIK ÜZERİNE KONUŞMALAR ( 5 )

 

Pek muhterem delegeler,

Sayın misafirler, değerli Basın mensupları,

Milliyetçi Hareket Partisi'nin 10'uncu Büyük Kongresine katılarak şeref lûtfetmiş olmanızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı sunarım. Kongrede alınan kararların, varılan sonuçların milletimize, vatanımıza ve partimize hayırlı uğurlu olmasını dilerim.

Bu sefer görev yüklenmiş bulunan bütün arkadaşlarıma başarılar dilerim. Davamızın isimsiz, iddiasız, fedakâr savaşçıları değerli arkadaşlarım, beni yeniden Genel Başkanlığa seçmek suretiyle göstermiş olduğunuz itimat, teveccüh ve sevgiye şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim.. Daima esirgemediğiniz derin ve samimi vefakârlık destek ve yardımlarınıza lâyık olmak için varlığımın bütün kuvveti ile, gayret göstereceğimi belirtmek isterim. Genel Başkanlık şerefini lûtfettiğiniz bir arkadaşınız olarak Milliyetçi Hareketin, 9 IŞIK'IN çetin mücadelesini hiçbir şeyden yılmadan, çekinmeden devam ettireceğim.

Muhterem Arkadaşlarım,

1969 Şubat ayında Adana'da yapmış olduğumuz olağanüstü kongreden bu yana memleketimizin hal ve geleceğine tesir eden çok büyük olaylar cereyan etti, Bu durumlar içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi daima Türk Devletinin varlığını ve Türk milletinin yüksek menfaatlerini her şeyin üstünde tutarak hareket etmiş ve yıkıcı partizanlığa karşı çıkmıştır.

Aziz Arkadaşlarım,

Milletimizin hızla kalkınması, ilimde, teknikte ve medeniyette en ileriye gitmiş, güçlü bir varlık haline gelmesi zorunluğuyla karşı karşıyayız. Büyük devletlerin dünya üzerinde hakimiyet kurma mücadelesinin yürütüldüğü en önemli bir bölgede yaşamaktayız. Türk topraklarının stratejik, ekonomik değeri çok büyüktür. Çevremizde yaşayan komşu milletlerle kavgalı geçmiş uzun bir tarihimiz vardır. Ve yeryüzünde çok eski çağlardan beri sürüp gelen çok çirkin ve merhametsiz bir kanun; bugün de yürürlükte bulunmaktadır. Bu kanun "Hak kuvvetindir" kanunudur. Türk Milleti binlerce yıllık şerefli yaşayışı boyunca hakka ve adalete inanmış, bağlanmış olmakla beraber bu çirkin ve sevimsiz dünya realitesini değiştirmek elimizde değildir. Çeşitli zenginliklerle ve çok önemli bir bölgede bulunan bu güzel toprakları üzerinde hür ve bağımsız olarak devletimizi devam ettirebilmek için kuvvetli olmağa mecburuz. Haklarımızı koruyabilmek kendimizi saydırabilmek, için kuvvetli olmanın hem de en kısa zamanda kalkınıp yükselmenin yollarını açmağa mecburuz.


Bir millet için kalkınmanın, yükselmenin, refahlı ve güçlü olmanın dayandığı ana temeller su birkaç esastan ibarettir.

Gençliğin ve milletin kuvvetli milliyetçilik duygusu ve gururuyla dolu bulunması, sağlam ahlak ve yüksek bir manevi hayat sahibi olması ilim ve teknikte kültürde en yükseğe çıkmış bulunmasıyla sanayileşmiş olması, gerek tarımda ve gerek sanayide modern kitlevî çok üretim sağlaması gerekmektedir. Fakat bütün kalkınma, yükselme çabalarından önce bir milletin milli birlik ve bütünlük içinde bulunması şarttır.

Muhterem Arkadaşlarım,

Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'de yeni bir çağ açmış olan partidir. Bölge mezhep ve ırk ayırımını kabul etmeksizin Türk milletinin bölünmez ve kutsal bir bütün olduğu davasının mücadelesini açmış olan partidir. Milyonlarca şehidin kanları pahasına bize atalarımızdan miras kalmış olan Türk vatanının bölünmezliğinin savaşçısı olan bir partidir. Büyük Atalarımızın kutsal emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğünün korunması ve ölümsüz olarak yaşatılması mücadelesinin hareketidir.

Arkadaşlar,

Milliyetçi Hareket yeni bir doğuştur. Başkalarını körü körüne taklit etmek yerine kendi milli benliğimizi koruma ve kurma hareketinin yeniden doğuşudur. Yabancılara avuç açarak yardım dilenmekten kurtulup kendi emeğimize, kendi gayretimize, kendi varlığımıza sığınma iradesinin doğuşudur.

Muhterem Arkadaşlarım;

Şimdiye kadar milletimizin muhtaç olduğu büyük hamleler yapılamamıştır. Çoğunlukla yabancı çevrelerin plânı ve etkisi ile idarecilerimizin ve milletimizin dikkatleri ana davalarımızdan başka taraflara ve kalkınmamızla hiç ilgisi olmayan önemsiz çekişmelere sürüklenmiştir. Son yıllarda yurdumuzda ortaya çıkmış olan sağ-sol, gerici-ilerici ve buna benzer uydurma kışkırtmalarla milletimizin değerli gayretleri, zamanları boşa harcanmış ve memleketin insanları birbiri ile boğuşturulmuştur. Bunların ağır sorumluluğu devletin ve milletin başında bulunan yöneticilerdedir.

Muhterem Arkadaşlarım,

Türkiye tüm tabiat değerleri ve güzellikleri ile Eskimolardan yamyamlara kadar bütün dünyanın dikkatini ve arzusunu çeken güzel bir ülkedir. Bir ferdi olmakla daima gurur duyduğumuz, milletimizin de tarih ve insanlık camiası içinde seçkin bir yeri vardır. Bilhassa bugün Türk Milleti iç ve dış tehlikelere karşı varlığını koruyabilmek ve geliştirebilmek için kuvvetli olmak zorundadır. Bu kuvvetiyle gücü önce kendi bünyemizde aramalı ve hazırlamalıyız. Anadolu yaylasının jeopolitik direktifini Türk milletinin Büyük ve Kudretli Devlet kurma irade ve kabiliyetini hiç bir zaman hatırdan çıkarmamalıyız.

Unutmayınız ki Türk milleti bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duymaktadır. Birbirimizin kusurlarını aramak yerine, noksanlarımızı gidermeğe ve birbirimize sevgi saygıyla bağlanmaya çalışmalıyız. Müşterek tarih ve müşterek kaderimizle beraber ülkümüz de bugün bize bunu emretmektedir. Asla şüphe etmeyiniz ki her karış toprağı şehit kanı ile yoğrulmuş olan bu güzel ve büyük Vatanın bütünlüğüne yönelen her türlü sömürücü, ayırıcı, kin ve intikam tohumları mutlaka kuruyacak ve kurutulacaktır.

Muhterem Arkadaşlarım,

Dava adamları, o davanın şartlarını ve gereklerini kendi kişiliklerinde yaşamazlarsa o davayı bir adım ileri götüremezler. Önemle hatırlatmak isterim ki, Türk milleti omuzlarında yalnız kendi kaderini değil, insanlığın da kaderini taşımaktadır. Çünkü Türk milleti insanlığa iyiliği salık vermek, kötülükten vazgeçirmek için yaratılmıştır. Buna en büyük şahit tarihtir. Ne yazık ki insanlığa ışık tutan Büyük Türk Milleti başka milletleri taklit ve kopya etmekten milli varlığında büyük yaraların açılmasına sebep olmuştur.

En geniş anlamda Türk milletine çağrımız şudur;

EY BÜYÜK TÜRK MİLLETİ, KENDİNE DÖN.

Halim Kaya

16 Ara 2024

Mustafa Çolak’ı birkaç yıl önce Samsun Türk Ocağı’nda dinlemiştim. O zaman Enver Paşa ile İttihat ve Terakki hakkında benim tarafımdan dikkat çeken bilgiler vermiş, dolayısıyla dikkatimi çekmişti.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

16 Ara 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 130,66 M - Bugn : 47513

ulkucudunya@ulkucudunya.com