AB'den Türkiye'ye İkinci 3 Milyar Euro İçin Onay
Arzu Çakır 01 Ocak 1970
PARİS —
Avrupa Birliği (AB), Türkiye’yle imzaladığı 18 Mart Göçmen Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde, Suriyeli göçmenlerin Türkiye'de ağırlanmasına yardım etmek için ikinci 3 milyar Euro'luk ek yardımı onayladı.
Kararı AB Komisyonu'nun Göçten Sorumlu Komiseri Dimitris Avramopoulos resmen açıkladı. Konu 26 Mart'ta Varna'da toplanacak Türkiye-AB zirvesinde de ele alınacak. Avramopoulos, Avrupa'nın göç krizini engellemek için bir taraftan da vize politikasına sertlik getiren yeni 'vize reformunu' devreye sokacaklarını bildirdi.
AB Komisyonu, Avrupa'da giderek artan popülist ve aşırı sağ dalganın kaynağı olarak görülen göç krizine çözüm bulmak için kolları sıvadı. Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, 2014 yılından bu yana, Afrika ve Ortadoğu'dan Avrupa'ya 1,8 milyon mülteci geldi. Mülteci akını karşısında sınır güvenliklerini artıran ve Türkiye’yle 18 Mart 2016 Göçmen Anlaşması'na imza atan AB, yeni dönemde, bir taraftan vize uygulamasına sert sınırlar getirmeye, diğer taraftan da sınır ülkelerin göçmen akınını kesmesi için mali yardım yapmaya devam edecek.
Ancak Türkiye ile varılan anlaşma sayesinde Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'dan gelen ve "Balkan Yolu" adı verilen göçmen akınını neredeyse tümüyle kesmeyi başaran Avrupa Birliği (AB), anlaşmanın devam etmesi için ikinci 3 milyarlık yardım dilimini açmayı kararlaştırdı.
Brüksel'de basın toplantısı ile AB'nin kararını açıklayan Dimitris Avramopoulos daha önce Türkiye'ye 3 milyar Euro yardımda bulunan Avrupa Birliği’nin ikinci 3 milyar Euro'luk yardım dilimini göndermeyi onayladığını belirtti.
"Türkiye’yle uzun vadeli düşünüyoruz"
Sert OHAL uygulamaları nedeniyle artan gerilime rağmen Türkiye’yle uzun vadeli olarak çalışmaya devam edeceklerini belirten Avramopoulos, "Türkiye’le işbirliğimiz, ortak zorluklarımızı karşılamamız için şart. Türkiye’le AB arasındaki yakınlaşma uzun vadeli bir taahhüttür. Bu ortak ve açık bir siyasi irade meselesidir. İlişkileri geren gereksiz adımlardan kaçınmalıyız" dedi.
AB Komisyonu'nun onayladığı 3 milyar Euro'luk ikinci dilim yardım miktarını üye ülkelerin de tartışarak onaylaması gerekiyor. Söz konusu yardımın, uygulamaya yapılan itirazlar nedeniyle bir değişiklik olmazsa, 1 milyar Euro'luk bölümünü AB, 2 milyarlık bölümünü ise üye ülkeler karşılayacak. Ek yardım dilimi 2018'in sonunda birinci dilime ait ödemelerin tamamlanmasının ardından başlayacak.
Vize şartlarını sertleştiren reform
Avrupa Birliği göçmen akınını kesmek için, iltica başvurusu reddedilen mültecilerin ya da vize süresi bittiği halde Avrupa'da kalmaya devam edenlerin ülkelerine vize zorluğu getirmeye hazırlanıyor. Avromopoulos, "Vize politikamızı daha güçlü, daha verimli ve daha güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Yasadışı şekilde gelen göçmenlerden kaçınmak için, bu göçmenlerin geri kabulü bağlamında bizimle yeterince işbirliği yapmayan ülkelere vize verilmesi şartlarını sertleştirmeyi öneriyoruz" dedi.
Vize politikası reformuyla, düzenli ülkelere vize kolaylığı getirilmesini de öngördüklerini belirten Avromopoulos, "Bugün önerdiğimiz reformla yasal ve düzenli yollardan yolculuk eden kişiler daha kolay ve hızlı bir şekilde vize alabilecekler. Diğerlerine ise şartlar zorlaştırılacak ve daha ileri gitmeleri engellenecek" diye konuştu.
Bu yeni reformla AB, iltica başvurusu reddedilenlerin geri kabulü için mültecilerin vatandaş olduğu ya da geldiği ülkelere daha fazla baskı yapacak. AB, ilgili ülkelere gerektiği takdirde vize başvurusuyla ilgili süreci uzatma, daha kısa süreli vize verme, ücretsiz vize uygulamasına son verme ve vize harçlarını artırma gibi yapıtımlar getirmeyi planlıyor.
26 Mart'ta kritik zirve
Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da yaşanan başarısız darbe girişiminin ardından gelen sert OHAL uygulamaları nedeniyle, Brüksel-Ankara arasındaki tansiyon yükselmişti. Uygulamalara tepki veren AB Komisyonu, AB'ye uyum yardımlarını kısmış, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi görüşmeleriyle Türk vatandaşlarına vize muafiyeti uygulanması kararlarını da askıya almıştı. Tam üyelik müzakereleriyse tümüyle durma noktasına geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 5 Ocak'ta Paris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede, bu uygulamalar son bulmadıkça, üyelik müzakerelerinin askıda kalacağını açık bir dille söylemişti.
AB ve Türkiye Zirvesi, bu atmosferde, 26 Mart'ta dönem başkanı Bulgaristan'ın Varna kentinde yapılacak. Zirveye katılacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’la Bulgaristan'ın ev sahipliğinde bir araya gelecek. Kritik zirvede Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen noktanın yanı sıra, Suriye'den terörle mücadeleye kadar pek çok ortak dosya ele alınacak.
Bu zirve öncesi AB liderleri zirvesi de 22-23 Mart'ta Brüksel'de toplanacak.