Ana Akım Medya Tek Sesli Bir Döneme mi Giriyor?
Hilmi Hacaloğlu 01 Ocak 1970
İSTANBUL —
Doğan Holding, Çarşamba günü Türkiye medyasına düşen satış haberlerine bu sabaha karşı açıklık getirdi.
Türkiye’nin en yaygın medya grubuna sahip olan Doğan Holding, yazılı ve görsel yayınlarının neredeyse tamamının Demirören Holding’e satışı için görüşmelere başlandığını bu sabaha karşı Kamuoyu Aydınlatama Platformu’na (KAP) bildirdi.
Doğan Holding sözkonusu görüşmelerin Hürriyet, Posta, Fanatik gazeteleri, dijital yayın platformu D-Smart, Türkiye’nin en geniş dağıtım ağına sahip şirketi Yaysat, Doğan Haber Ajansı ile Kanal D ve CNN Türk televizyonları ile matbaalarının satışını kapsadığını açıkladı.
Doğan Holding: “890 milyon Dolar hisse değeri üzerinden görüşüyoruz”
Açıklamada, “doğrudan ve dolaylı bağlı ortaklıklarımızdan önemli bir kısmının sermayelerinde sahip olduğumuz paylarımızın tamamının satışı ve devri konusunda, 1,1 milyar Dolar işletme değerinden, ilgili finansal borçların indirim konusu yapılması suretiyle, 890 milyon Dolar hisse değeri üzerinden, Demirören Holding ile görüşmelere başlanmıştır” denildi.
Doğan’ın Alman Burda’yla ortak olduğu dergi grubu satılmıyor
Açıklamayla Doğan Grubu’nun Alman Hubert Burda Media ile ortak olduğu Doğan Burda Dergi Grubu, Doğan Kitap ve D&R’ın anlaşma dışı kaldığı ortaya çıkmış oldu.
Türkiye’nin 2017 yılında en çok izlenen haber kanalı olan CNN Türk, bu satış sonrası ismini koruyabilecek mi?
Kulislerde Time Warner’ın bu anlaşmaya sıcak bakmadığı ve CNN Türk televizyonunun Demirören Holding bünyesinde yayın hayatına başka bir isimle devam edebileceği konuşuluyor.
Doğan Medya çalışanları gergin
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Doğan Medya gazetelerinden birinde çalışan bir yönetici, gazete çalışanlarının akıbetlerinden endişe ettiğini söyledi.
İsminin yazılmasını istemeyen gazeteci, “Yalnız bizim gazetede değil tüm grup gazetelerinde herkes gergin. Kimi tazminatını hesaplıyor, kimi işten çıkarılmaktan korkuyor. Tam bir kaos var. Gazetelerde başka bir konu konuşulmuyor” dedi.
TGS Başkanı: “Tek tip yayıncılık medyaya hakim olacak”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş ise Doğan gazete ve televizyonlarının el değiştirmesinin halkın haber alma hürriyetine büyük bir darbe indireceği görüşünde.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Durmuş, “Türkiye medyası dün itibariyle büyük bir kabuk değişimi yaşadı. Son dönemde bazı haberleri tartışılır olsa da Doğan Grubu halkın haber aldığı yazılı ve görsel yayınlara sahipti. Hürriyet gazetesi para verilip en çok satın alınan gazete. Posta da öyle. Sözcü gazetesini bir kenara bırakırsak kar eden üç gazeteden ikisi de aynı gazeteler. Bu gazetelerin Demirören Grubu’na geçmesiyle basın özgürlüğü büyük bir yara alacak. Tek tip yayıncılık yaygın medyaya iyice hakim olacak. Halk haber almaktan büyük ölçüde yoksun kalacak” dedi.
“Muhalif medyada dağıtım krizi başlayabilir”
Doğan Medya bünyesindeki dağıtım şirketi Yaysat’ın Sözcü, Habertürk, Cumhuriyet, Özgürlükçü Demokrasi, Günlük Evrensel, Yeni Asya gazetelerini de dağıttığına dikkat çeken Gökhan Durmuş, hükümete muhalif yayın çizgisi takip eden yayın organlarının bu satıştan negatif etkilenebileceği endişesi de taşıyor.
“Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Demirören Grubu’nun patronuyla yapmış olduğu telefon konuşması hatırlarda. Bu konuşmayı yapan biri muhalif yayın organlarını dağıtmak isteyebilir. Bu olursa iktidara muhalif olan gazete ve dergiler için ciddi bir dağıtım krizi başlayacak. Bir de unutmamak gerekir ki Demirören, Milliyet ve Vatan’ı aldığında 600 kişiyi atmıştı. Doğan Medya’da çalışan 2.000 kişinin ciddi bir kısmını işten çıkartabilir.”
RSF Türkiye Temsilcisi: “Ana akım medyada çok seslilik sona erecek, toplumsal kutuplaşma artacak”
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise Doğan Yayın Grubu’nun satışının, Türkiye’de ana akım medyada çoğulculuğun sonu olduğu kanısında.
İktidarın 2019 seçimleri arifesinde ana akım medyayı kontrolü altına alma operasyonu tamamlanmış olduğunu düşünen Önderoğlu, Amerika’nın Sesi’ne bu satışın toplumsal kutuplaşmayı arttıracağını da söyledi.
Önderoğlu, “Finansal ve medyatik gözüken bir gelişmenin bu kadar politik sonuçlar doğurabileceği başka bir olay yok. Bu satış, ana akım medya içerisinde çoğulculuğu sonlandırmakla birlikte aynı zamanda 2019 seçimleri öncesinde muhalefet partilerinin kendi seçmen kitlelerine erişebilmelerinin kanallarını da hedef alıyor. Bu yönüyle bir merkez medya grubunun satışının ötesinde sonuçları itibariyle toplumun ideolojik kutuplaşmasına da pekiştirecek bir tarafı var” diyor.
“Gazetecilik merkezden çekiliyor, halkın bilgi kanalları tıkanıyor”
Önderoğlu da TGS Başkanı Durmuş gibi halkın haber alma konusunda sıkıntı çekeceği görüşünde: “Türkiye’de sadece gazetecilik merkezden çekilmekle kalmadı, aynı zamanda kamuoyunda bilgi edinme kanalları kayda değer bir şekilde tıkanmış oldu. Seçim sürecinde muhalif siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, akademinin baskılara maruz kalmasının ötesinde bu sorunların toplum tarafından öğrenilmesi zorlaşacak. Ayrıca seçim usul ve şatlarla ilgili kamuoyu tepkisinin yankılanması da oldukça güçleşecek.”