'Türkiye'de saatte 11 ev, 6 iş yeri soyuluyor'
Yurdagül Şimşek 01 Ocak 1970
Türkiye’de hırsızlığın birinci sıraya yerleşen suç türü olduğu, 2008-2017 yılları arasında yüzde 140’ın üzerinde artış gösterdiği, Türkiye’de saatte 11 ev ve 6 iş yerinin soyulduğu bildirildi. CHP'li Namık Havutça, hırsızlık ve dolandırıcılık suçundaki artışı ‘ürkütücü’ olarak nitelendirdi.
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Türkiye'de her yıl ürkütücü bir şekilde arttığını ifade ettiği hırsızlık ve dolandırıcılıkla mücadele amacıyla TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Havutça, TBMM Başkanlığı'na verdiği araştırma önergesinde, geçtiğimiz yıllarda meydana gelen 1.5 milyon asayiş olayının üçte birinin hırsızlık vakalarının oluşturduğunu, böylece hırsızlığın, Türkiye'de birinci sıraya yerleşen suç türü olma özelliğini taşıdığının net bir şekilde görüldüğünü kaydetti. Hırsızlık suçuna ilişken verilerin de yer aldığı önergede şöyle denildi:
'YÜZDE 140'IN ÜZERİNDE ARTIŞ GÖSTERDİ'
"Resmi verilere göre, Türkiye'de 2008-2017 yılları arasında hırsızlık vakaları yüzde 140'ın üzerinde artış göstermiştir. Uzmanlar, hırsızlık olaylarında yaşanan patlamayı toplumsal bozulmaya, ekonominin kötü gidişatına ve yasaların caydırıcı olmamasına bağlıyor. Derlenen verilere göre, 2008'de 256 bin olan hırsızlık vakası, 2009'da 304 bin olurken, 2010'da bu rakamın 344 bine yükseldiği görülmektedir. Hırsızlık vakaları, 2011'de de artış göstererek 351 bin, 2012'de 405 bin, 2013'te ise 447 bine kadar yükselmiştir. 2017 yılında 600 bin dolayında olan hırsızlık vakası toplumu can ve mal güvenliği açısından tedirgin etmektedir.
'YILDA 25 BİN ARAÇ ÇALINIYOR, ARAÇ HIRSIZLIĞINDA MARMARA İLK SIRADA'
Yılda 25 bin aracın çalındığı ülkemizde, günde çalınan araç sayısı ortalama 68 iken, İstanbul günlük 30 araç ortalamasıyla hırsızlığın en fazla yapıldığı il olarak ilk sırada yer almaktadır. Araç hırsızlığı en çok Marmara Bölgesi'nde, en az Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanıyor. Aylık olarak bakıldığında ise İstanbul'da ayda yaklaşık 900 araç, Ankara'da 260 araç çalınıyor.
'HIRSIZLARIN YÜZDE 79'U 20 YAŞ ALTI'
Türkiye'de saatte 11 ev ve 6 işyeri soyuluyor, günlük rakam 400'ü aşıyor. Araştırmalara göre, önceki yıllarda 148 binden fazla hırsızlık olayının yaşandığı Türkiye'de hırsızlık kurbanlarının yüzde 80'i masrafları göze alıp evini değiştirmeyi tercih ediyor. Hırsızlık suçunun işleyenlerin yaş aralığına baktığımızda yüzde 79'u 20 yaş altı, yüzde 21'ini ise 20 yaş üstü oluşturuyor."
'EN ÇOK KREDİ VE MAAŞ KARTI DOLANDIRICILIĞI YAPILIYOR'
CHP'li Havutça önergesinde son dönemde finans kuruluşlarının en çok karşılaştığı sahtekarlık olaylarının, kredi ve maaş kartı dolandırıcılıkları, çek dolandırıcılıkları, hesap ele geçirme, ATM kart kopyalama, POS kartı kopyalama, çağrı merkezi dolandırıcılıkları, bilgi hırsızlıkları, internet üzerinde dolandırıcılık, fatura ve ödeme sahtekarlıkları olduğunu kaydetti. Havutça, "İstatistikler incelendiğinde ise, en yüksek oranın yüzde 82 ile kredi ve maaş kartı dolandırıcılığı olduğu görülüyor" dedi.
'HIRSIZLIK SUÇUNUN CİDDİ BİR CEZASI YOK'
Emniyet birimlerince suçlu yakalama oranlarının büyük oranda artış göstermesine rağmen her yıl yüzbinlerce insanın canını yakan hırsızların, kısa süreli cezalarla serbest kaldığını vurgulayan Namık Havutça, Türkiye'de hırsızlık suçunun ciddi bir cezası olmadığını belirtti. Havutça, önergesinde şu görüşleri dile getirdi:
"TCK'nın basit hırsızlığını düzenleyen 141. Maddesi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Hukuki anlamda yargılamalar süratli gerçekleşmiyor, cezalar caydırıcı değil. Türkiye bir ‘af ülkesi' olduğu için cezaların bir şekilde süresinin azalacağına, paraya çevrileceğine dair inanç hep var. İşsizlik gibi iktisadi nedenler, cezaların layıkıyla verilmemesi gibi nedenler, bu suçlardaki artışı beraberinde getiriyor. Milletin can ve mal güvenliğini tehdit eden hırsızlık ve dolandırıcılık vakalarının her geçen yıl aratarak çözümsüzlük yumağı haline geldiği bu sürecin, hukuki boşluklarıyla ele alınarak güvenlik ve toplumsal boyutlarıyla araştırılarak, tespitlerin yapılması, gerekli önlemlerin alınması, yaşanan sorunların çözümü adına gerekli adımların bir an önce alınması için Meclis Araştırması açılmalı."