Açıklamaya bakalım göbek atalım!..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
R. Erdoğan 5 Şubat'ta Vatikan'a gitti. Papa Francesco efendi ile görüştü. AB'ye gireceğiz diye Haçlı seferlerini başlatan Papa 10. İnnoncenzo'nun heykeli altında Hristiyan anayasasına imzayı çakan Erdoğan'ın bu gezileri nasıl oldu diye biraz kurcaladık!.. Peş peşe 2 yazı kaleme aldık; 8 Şubat'ta YENİÇAĞ'da okudunuz, "Papa'dan arabuluculuk istendi mi?", 9 Şubat'ta okudunuz, "Barzani'nin lobi şirketi Erdoğan için çalışmış" başlıkları ile... İddiaları gündeme getirdik. Cevap verilmesini istedik. "Bizim tarafta" sesini sedasını çıkaran olmamıştı!.. Aynı günlerde CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen de benzer iddiaları yazılı soru önergesi olarak TBMM gündemine taşımıştı.
Şimdi, internetten o yazılara ulaşamıyorsunuz. Engellendi!.. Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, söz konusu yazılara 2 ayrı yazılı açıklama da gönderdi. Cevap hakkına saygılı olduğumuz için hiçbir yasal zorunluluğumuz olmamasına rağmen açıklamaları yayınladık. Aslına bakarsanız, iktidar kanadından gelen açıklamaların hepsi yazılarımızı yalanlamak yerine ağır hakaretler içeriyor. O metinlerde sorularımızın hiçbirine cevap verilmiyor. Çelişkili ifadeleri yüzlerine ayna tutuyor. Onlar da biliyor kaleme alınan satırların hepsinin doğruluğunu da... Ne yapsınlar, profesyonel emir kulular!.. Çapları da herkesin malumu...
R. Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel'in gönderdiği açıklama metinlerinden iki küçük kesiti alalım;
8 Şubat tarihli "Papa'dan arabuluculuk istendi mi?" başlıklı yazımız için Vatikan'dan gelen yalanlamayı görmezden geldiğimizi iddia ediyor;
"Doğrudan birinci ağızdan yapılan bu açıklama tekzibe konu yazıdan 3 gün önce basına yansımıştır. Dolayısıyla 8 Şubat tarihinde Yeniçağ Gazetesinde yayınlanan tekzibe konu yazı, bu yalanlamayı görmezden gelerek eser sahibinin müvekkilimi küçük düşürmeye yönelik anlayışı nedeniyle kasıtlı olarak kaleme alınmıştır. Üstelik eser sahibi Ahmet Takan bu asılsız iddiasını 9 Şubat 2018 tarihinde yani bir gün sonraki 'Barzani'nin lobi şirketi Erdoğan için çalışmış' başlıklı yazısında da yineleyerek müvekkilimin kişilik haklarına, itibarına yönelik saldırısını sürdürmüştür. "
9 Şubat tarihli "Barzani'nin lobi şirketi Erdoğan için çalışmış" başlıklı yazımız içinde şu ifadeler kullanılıyor;
"Doğrudan birinci ağızdan yapılan bu açıklama tekzibe konu yazıdan 4 gün önce basına yansımıştır. Dolayısıyla 9 Şubat tarihinde Yeniçağ Gazetesinde yayınlanan tekzibe konu yazı, bu yalanlamayı görmezden gelerek eser sahibinin müvekkilimi küçük düşürmeye yönelik anlayışı nedeniyle kasıtlı olarak kaleme alınmıştır. Üstelik eser sahibi Ahmet Takan bu asılsız iddiasını 8 Şubat 2018 tarihinde yani bir gün önceki 'Papa'dan arabuluculuk istendi mi?' başlıklı yazısında da yineleyerek müvekkilimin kişilik haklarına, itibarına yönelik saldırısını sürdürmüştür."
Görüşme için Vatikan'a yapıldığı iddia edilen bağış ve miktarı o yazıların sadece küçük bir bölümüydü. Her nedense oraya pek takılmışlar!.. Akıl var mantık var. Vatikan iddialar gündeme getirilmeden nasıl bir yalanlama açıklaması yapar?.. Hissikablelvuku mu?.. Diyelim ki öyle oldu!.. Biz de salağız ya da çok acemiyiz ya, görmezden geldik!.. Aynı avukatın kaleme aldığı açıklama metinlerinin ilkine bakıyorsunuz Vatikan güya yalanlamayı 3 günce, ikincisine bakıyorsunuz 4 gün önce yapmış mış... Yahu, hangisi doğru?.. Hangisine inanalım?.. İşin aslı, Vatikan sözcü yardımcısı Ovejero, "bağış diye bir uygulama söz konusu" değil açıklamasını BBC Türkçe'nin sorusu üzerine 9 Şubat günü öğleden sonra yaptı. Sizler de internete girip sağlamasını yapabilirsiniz. Doğruyu görmek işte bu kadar basit!..
O sansürcü kafa var ya, o sansürcü kafa... O basın ve fikir, ifade özgürlüğünü cebren, şiddetle, hakaretle, tehditle, şantajla, küfürle veya satın almayla bastıracaklarını yok edeceklerini sanan o zavallı kafa var ya o zavallı kafa... Ayakları o kadar yerden kesik ki... O kadar narsist, o kadar fütursuz ve bir o kadar çapsız ki... Şekil "A" da olduğu gibi kabak gibi sırıtıp kendini ele veriyor!.. Yalanlama yapalım derken kendi yalanlarını faş ediyorlar...
İşin çok acıklı bir diğer tarafı da; Cumhurbaşkanı ve Bakanlarına avukatlık edenlerin yetersizlikleri. Neye güveniyorlarsa!.. Mahkemeye giderken içi boş ve birbirleri ile çelişkili metinler hazırlamaları... Ben olsam, "yaptığınız işe... Yakayı ele verdirdiniz" diye anında işlerine son verip kovarım. Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söylermiş!..
Ha bir de!.. Çapulcu başı Barzani'ye hava sahamız yeniden niye açıldı?.. Bir açıklama gönderir misiniz!..