« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

15 Nis

2018

Tam bir tiyatro!

Aslı Aydıntaşbaş 01 Ocak 1970

Donald Trump, üç gündür Twitter’dan götürdüğü şovu, cuma gecesi Tomahawk gösterisiyle noktalıyor. Emmanuel Macron, yanına üç general koyup ‘kriz masasında’ ciddi ifadeyle resim çektiriyor. Pentagon, görüntüler yayımlıyor. Ruslar, âdet yerini bulsun diye mırın kırın ediyorlar. İranlılar, rol icabı sert konuşuyorlar.
Böylece üçüncü dünya savaşı, kaşla göz arasında, bizler cuma gecesi uykudayken başladığıyla bitmiş oluyor...
Neden “tiyatro” diyorum? Çünkü ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter şovuyla başlayan cuma geceki füze mesaisi, medyatik olmanın ötesinde çok bir anlam taşımıyor.
Bazı İslamcılar ve solcular, olan biteni ‘emperyalizm’ kisvesinden yorumluyor. O laf bile ağır kaçar. Asıl mesele, çok daha ciddiyetsiz, çok daha beceriksizce uyarlanmış bir piyesten ibaret. Washington’daki tartışmaları, Kongre’deki ifadeleri, Amerikalı yetkililerin sözlerini dikkatle dinlerseniz, ABD’nin Suriye’de kalmak istemediği ortada. Yeni bir Suriye stratejisi de yok. Rejimi de devirmek ya da muhalifleri korumak gibi düşüncelerden çoktan vazgeçti. ABD’nin Suriye’deki tek isteği, sınırlı sayıda askerle bir süre daha Fırat’ın Doğu’sunda Suriye Demokratik Güçleri’ni desteklemek; bu sayede İran’ı frenlemek, IŞİD kıskacını gevşetmemek. O da “bir süre daha”...
Onun ötesinde kimsenin derdi değil Suriye.
Peki nedir o zaman günlerdir Trump’ın estirdiği fırtına? Ben yaşananları, içeride FBI’ın Rusya soruşturması yüzünden iyice sıkışan ABD Başkanı’nın, Suriye’ye 100 Tomahawk göndererek ‘devlet adamı’ görüntüsü verme isteği olarak yorumluyorum.
Yanlış anlaşılmasın; kimyasal silah kullanımını hoş görebilecek bir insan değilim. Bu satırları takip edenler, pasifist bir kimliğim olmadığını da bilir. Ancak el insaf! Suriye iç savaşında yarım milyon insan öldü; bunlardan sadece 1900’u kimyasal silah yüzünden can verdi. Şimdi bu savaşı durdurmak yerine afaki bir çizgi çekmek, “klor kötü, bombalar ok” mesajı vermek, alkışlanabilir bir tutum mu?
Ankara’nın bunu çok iyi okuması, planlarını ona göre yapması, açıklamalarında daha dikkatli olması lazım.
Arap coğrafyasındaki savaşlara “Yesinler birbirini” diye bakan Trump, Suriye’yi Rusya’ya hediye etmeye çoktan razı. Bu yüzden operasyon, günler önce boşaltılan 3 askeri üsle sınırlı tutuldu ve hedefler önceden Rusya’yla paylaşıldı. Zaten o yüzden ne ABD borsası, ne de medya olan bitenle fazla ilgilenmedi. Bu yüzden Rusya’dan bir iki itiraz dışında fazla bir tepki beklenmiyor.
Bir iki bağır-çağır dışında Rusya’nın tepki vermesini gerektirecek bir durum yok zaten. 3 günlük bir davul zurnadan sonra ABD 100 Tomahawk’la boş askeri tesisleri bombaladı. Füzelerin bir bölümü, zaten Rus S-400’leri tarafından engellendi.
Üçüncü dünya savaşı falan çıkmıyor. Dağılabiliriz.
Suriye krizinin acıklı yanı, tüm dünya devletlerinin ne kadar ilkesiz, ahlaksız, vizyonsuz olduğunu hepimizin gözüne sokması. Bu resimde ‘iyi adam’ yok. Hepsi kötü. Olan, Suriyeliye oluyor.
Bu arada klor gazına maruz kalan Doğu Gutalılara ne oldu diye sorarsanız? Suriye rejimi, muhaliflerin ‘son kale’ olarak gördüğü Doğu Guta’da geçen hafta hâkimiyeti sağladı. Artık orada Suriye bayrağı dalgalanıyor. Gittikçe radikalleşen muhalifler, ‘İslam Ordusu’ adı altında birleşmişti. İslam Ordusu, Türkiye’nin de içinde olduğu bir anlaşmayla geçen hafta silahlarını teslim etti. 13 bin savaşçı ve aileleri, otobüslere binip kuzeye, yani bizim sınırımıza geldiler.
Bir bölümü, şu meşhur el-Bab’a, bir bölümü sınırdaki çadır kamplarına ya da Fırat Kalkanı bölgesine yerleştiriliyor. Böylece Ruslar, Türkiye eliyle palazlanan ‘Sünni muhalefetini’ yine Türkiye’nin yardımıyla bitirmiş oluyorlar.
Kan, gözyaşı ve yarım milyonluk ölümden sonra, Suriye iç savaşı son düzlüğe giriyor....

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 5797

ulkucudunya@ulkucudunya.com