SADREDDİN KONEVİ
HASAN YAŞAR 01 Ocak 1970
Sadreddin Konevi Malatya’da 1208 yılında doğdu. Sema kayıtlarında künyesi ‘Sadrüddin Ebül Mealî Muhammed bin el imam eş-şeyhül İslam İshak bin Yusuf bin Ali’ olarak kayıtlıdır.
Sadreddin Konevi’nin babası Şeyh Mecdüddin İshak Malatya’lıdır. Mecdüddin İshak Bağdat’ta fütüvvet teşkilatında hizmet etmiş alim bir zattır. Selçuklu Sultanı ve Abbasi Halifesi nezdinde Diplomat olarak görevler yapmıştır. Selçuklu sultanlarından 1. Giyaseddin Keyhüsrevin şeyhzade iken hocasıdır. Selçuklu sarayında ağırlığı olan bir zattır. Mecdüddin İshak, Bağdat ve hac ziyaretlerinde tanıştığı İbni Arabi, Evhadüddin Kirmani, Ahi Evren, Ebu Cafer Muhammed el Berzaî, Ebul Hasen Ali el İskenderanî gibi zatları Konya’ya dönerken yanında getirmiş, bu zatları sultanla görüştürüp Konya’nın ilim ve maneviyatına büyükkatkılar sağlamıştır.
Eğitimi
Sadreddin Konevi’nin hocaları başta Muhyiddin Arabî olmak üzere Evhadüddin Kirmanî, İbni Şebin, Muhyiddin Dımaşkî, Şeyh İzzeddin, Muhammed bin İbrahim es Silefi el İsfehanî dir.
Sadreddin Konevi’nin babası Mecdüddin İshak 1221 de vefat eti. Bir rivayete göre daha sonra Sadreddin Konevi’nin annesi İbni Arabi ile evlenmiştir. İbni Arabi, Konevi ile birlikte 1227 yılında Malaty’dan Şam’a göçmüştür. Konevi burada eğitimine devam etti.
Konevi şeyh Evhadüddin Kirmani’ye de uzun yıllar hizmet etmiş, beraber Anadolu
seyahatleri yapmış Hacca gitmişlerdir. Sadreddin Konevi 1233 yılında İbni Arabi’nin izniyle Evhaddüddin Kirmani ile birlikte Mısır’a gitmiştir.
Mısır dönüşü Kirmani Bağdat’a gitmiş Konevi ise Şam’da kalarak burada dersler vermeye başlamıştır. Bu dönemde babasında kalan malları tasadduk etmiştir. Konevi’nin 1242 yılında Halep’te ders verdiğine dair sema kayıtları vardır. Bu tarihten sonra ise Konya’ya gelerek yerleşmiştir.
Konevi Konya’da
Oğlu Ali Han’ın hastalığından iyileşmesine vesile olduğu için Hacei Cihan tarafından tahsis edilen Meram Çeşme Kapı daki Konakta Konevi müderrisliğe başladı. Alim ve seçkin insanlara Camiul- Usul, Ahkâmul Kübra, Tersir ve Tasavvuf dersleri veriyordu. Sağlığında oturduğu konak Hak’ka yürümesinden sonra cami, hanikah, imaret, mektep ve türbenin meydana getirdiği Sadreddin Konevi mamuresi meydana geldi. Sultan II İzzeddin Keykavus, Sadreddin Konevi’yi, Konya’dan Denizli’ye giden Ahi Evreni getirmesi için görevlendirmiş, Konevi’de Denizli’ye giderek Ahi Evreni tekrar Konya’ya getirmiştir.
Hakka Yürümesi
Sadreddin Konevi 13. Yüzyılda Konya’da yaşamış büyük ilim, fikir ve tasaavuf üstadı, insanı kamildir. Zamanında Konya’nın en büyük alimi ve şeyhi idi. Ekberiye geleneğinin kurucusu ve temsilcisi idi, Şeyhi Kebir olarak diye anılırdı. O’na sultanlar divanında ‘Arap ve Acem diyarının halifesi’ diye hitap edilirdi. Zamanı Anadolu’nun Moğol istilasına uğradığı ve siyasetin karışık olduğu dönemlerdi. Vasiyeti meşhurdur.Sadreddin Konevi vasiyetinde Selçuklu devletinin yıkılışına kadar varacak olan karışıklıkları ‘Yakında burada bir takım fitneler zuhur edecek’ şeklinde haber vermiştir. 16 Muharrem 673 / 22 Temmuz 1274 tarihinde Hakk’ka yürüdü.
Eserleri
Konevi pek çok eser vermiştir. Eserlerine şerhler yazılmış, İslam felsefesi ve tasavuuf alemini etkilemiştir. Böyle önemli bir şahsiyet olmasına karşılık özellikle ülkemizde tarihte olduğu gibi yeterli yayın yapılmamıştır. Eserleri henüz tamamı Türkçe ye tercüme edilerek yayınlanmaıştır. Ekrem Demirli tarafından bazı eserleri tercüme edilerek Türkçe isimlerler yayınlanmıştır. Mebkam tarafından ise Miratül Ariîn isimli eseri, Arapça metni, Muhammed Hacevi tarafından yazılan Talikât iel birlikte, Türkçe tercümesiyle yayınlanmıştır. Eserlerinin tam bir listasi için web sitemizin yazarlar bölümünde Betül Küçük’ün “Sadreein-i Konevi’nin Eserleri” isimli makalesine bakınız.
Talebeleri ve Tesirleri
Sadreddin Koınev İslam felsefesinden, Tasavvufun en derin sahalarına, tefsirden hadise kadar eserler vermiş ve günümüze kadar Selçuklu ve Osmanlıyı derinden etkilemiş bir şahsiyettir.
Sadreddin Konevi den talebesi olan ve fikirlerinden etkilenenlerden bazıları Fahreddin Irakî, Müeyyeddin Mahmut el Cendî, Sadüddin Ferganî, Osmanlı’nın ilk müderrisi Davudu Kayserî, Kutbuddin İznikî, Yazıcızade Mehmet Efendi, Abdullah Bosnavî dir. Osmanlının işlk şeyhülislamı Molla Fenari’de Konevinin talebesi kabul edilir. Konevinin Miftahül Gatb isimli eserine “Misbahül üns” isimli çok kapsamlı bir şerh yazmış olup halen bu eser İran’da üniveriste de okutulmaktadır. Ayrıca mesnevi şarihleri İsmail Ankaravî , Sarı Abdullah Efendi ve Ahmet Avni Konuk gibi isimlerde Ekberi geleneğinden beslenmişlerdir.
Prof Dr Alpaslan Açıkgenç’in tespitiyle Arabî, Konevi ve Mevlana “Konya Okulu”nu oluşturmaktadır. Açıkgenç’in bu konudaki kapsamlı makalesi veb sitemizin yazarlar bölümündedir.
Hakkında Söylenenler
“Şeyh Sdareddin Muhammed Konevi zahiri ve Batıni, akli ve nakli büütn ilimleri cem etmişti” (Şeyhülislam Molla Cami 1414-1492 )
“Sadereddin Konevi kibarı evliyadan olup, zahiri ve Batıni ilimlerde asrının feridi (bir tanesi) olup talebelerinden nice meşhur alimler yetimiştir”
(Şemseddin Sami 1850-1904)
“Kelam ilmini de çok iyi bilen Sadreddin Konevi hadisi, tasavvufu, kelamı, felsefeyi, ve tefsiri kendisinde mezceden bir ilmi kişiliğe sahiptir. Onda Mekke, Medine, Semerkand, Buhara, Endülüs, birleşmiş Konevi olmuştur.”
(Prof Dr Şerafeddin Gölcük)
“Belki de hiçbir mutasavvıf teorik tasavvuf tarihinde Sadreddin Konevi kadar
etkili olmamıştır.” (Doç Dr Ekrem Demirli)
“Her ne kadar genellikle uzmanlar İbni Arabi’nin en önemli müridi ve O’nun ekolünün ilk aktarıcısıdır. Sadreddin Konevi hala batıda hemen hemen bilinmeyen ve çalışılmamış birisidir. Stephane Ruspoli’nin en son doktora tezi halen basılmış değildir, bildiğim kadarıyla da batıda bundan başka geniş bir çalışma batı dillerinde yoktur. Konevi İbni Arabi’nin en önemli tefsircileri olan Sadeddin Fergani, Muhyeddin Cendi ve Fahreddin Irakî’ nin en önemli hocasıdır.” (William Chittick – ABD)
“…İbni Arabi’nin müfessirlerinin ve şarihlerinin rolüne işaret etmek gerekiyor ki, bu önemli şahsiyetler arasında bütün doğu İslam ülkeleri özellikle İran’la ilgili olan şahsiyetlerin en önemlisi İbni Arabi’nin Konya’lı talebesi ve üvey oğlu Sadreddin Konevi’dir. İbni Arabi’nin talimatı onun vasıtasıyla bu memleketlere ulaşmıştır. Hakikaten şaşırtıcıdır ki tesiri bu kadar geniş olan bu çok önemli ve büyük sufi şeyhi hakkında çok az raştırma yapılmıştır. “ (Seyit Hüseyin Nasr - ABD)
“Şüphesiz Sadreddin Konevi klasik İslâmın en otantik düşünürüdür. Fakat aynı zamanda metafizik sahasında yeni ufukların adamıdır. O, yeni felsefede kendine ait güçlü ve özellikli ifadelere sahiptir.” (Ömer Binisa-Fransa)