Erdoğan Kendisine Oy Verip AKP’ye Vermeyeceklere 'Münafık' Dedi
Hilmi Hacaloğlu 01 Ocak 1970
İSTANBUL —
Erken seçimlerin 24 Haziran’da yapılacağının kesinlik kazanmasının ardından AKP kulislerinde bir iddia dillendirilmeye başlandı.
Bu iddiaya göre, “bir grup AKP seçmeni partiyi cezalandırmak adına seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a atıp, milletvekili seçimlerinde iktidar partisine oy vermeyecek.”
Bu iddiayı Erdoğan’a yakın gazetecilerden Hilal Kaplan, 30 Nisan’da Sabah gazetesinde kaleme aldığı yazısında “16 yıldır yapılan hizmetlerden çok, tecrübe ettiği sıkıntılardan iktidarı sorumlu tutup, sandıkta Erdoğan'a oy verirken Ak Parti'ye mesaj verme amaçlı oy vermeme davranışı içine girilebilir. Bu, 24 Haziran'da Ak Parti'yi bekleyen en büyük tehlikedir. Zira eminim sizler de son dönemde ‘Erdoğan'ı destekliyorum ama Ak Parti'yi değil’ kalıbını duymuşsunuzdur” dile getirdi.
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan uzaklaşmasına yol açan Pelikan bildirisinin oluşturulmasında rolü olduğu iddia edilen Kaplan’ın yazısının ardından “Müslüman Roma” kitabının yazarı ve Davutoğlu’nun bir dönem danışmanlığını yapan gazeteci Atılgan Bayar’ın Twitter hesabından, “Bizi bu Pelikan iftiralarıyla baş başa bırakan AK Parti. Bunlar varsa, ben yokum. Oyum Erdoğan’a. Pelikan varsa oy yok” yazması iddialarda gerçeklik payı olduğunu gösteriyordu.
Erdoğan: “Birileri fitne fesat kaynatıyor”
Bu konu bugün Kayseri’de şehir hastanesi açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündemindeydi.
Cumhurbaşkanı, bu tarz bir oy verme davranışını gösterecekleri “münafıklar çetesi” olarak niteledi.
Erdoğan, “Birileri bir fitne fesat kaynatıyor. Bu ne biliyor musunuz? Oyumu Cumhurbaşkanına vereceğim ama parlamento da AK Parti'ye vermeyeceğim. Böyle bir şey olabilir mi? Bu oyunu tezgahı da bozacağız. 24 Haziran'da münafıklar çetesini yere gömeceğiz” dedi.
“Çatı dediler pencere dediler, sonuçta ‘İnce’ siyasette karar kıldılar”
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere katılacak olan AKP Genel Başkanı, ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak Muharrem İnce’yi belirlemesini de eleştirdi:
“Ana muhalefetin ve onunla birlikte hareket edenlerin cumhurbaşkanı adaylığı, milletvekili transferleri, ittifak arayışları konusundaki tavırlarına, hesaplarına, taktiklerine bir bakın. Oyun içinde oyun. Göreceğiniz tek şey tutarsızlık olacaktır, ilkesizlik olacaktır, millete saygısızlık olacaktır. Haftalardır milleti oyaladılar. Yok çatı dediler, pencere dediler. Sonuçta ‘İnce’ siyasette karar kıldılar.”
Erdoğan’dan Türkiye’nin kredini notunu BB-’ye çeviren S&P’ye “Haddini bil” çıkışı
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's’un, Türkiye'nin kredi notunu enflasyon görünümünde bozulma, TL'deki değer kaybı ve ülkenin bozulan dış pozisyonunu gerekçe göstererek, görünümü negatiften durağana çevirmesi de Cumhurbaşkanı’nın gündemindeydi.
Erdoğan, “Biz çalışırken birileri de durmuyor. S&P diye bir kredi derecelendirme kuruluşu siyasi kararlar alıp bizim gerilediğimizi söylüyor. Haddini bil! Türkiye nerede, siz neredesiniz? Biz zaten bunları dehledik. Artık onlara üyeliğimiz falan da yok. Ama onlar rahat durmuyor. Sen bu sınıfın öğretmeni değilsin. Öğretmeni olduğun yerlere bak” dedi.
Ekonomi Zeybekci: “Uyanık olmamız lazım”
S&P’nin Türkiye’nin kredini notunu düşürmesine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de tepki gösterdi. Denizli’de konuşan yaptığı konuşmada ekonomin büyümeye devam edeceğini ve ihracatın 170 milyar doları yakalayacağını belirten Zeybekci, bu konjonktürde kredi derecelendirme kuruluşunun not düşürme kararında ekonomik parametrelerin dikkate alınmadığını ima etti.
“Bu S&P’nin nedense biraz acelesi var. 2015 yılı seçimlerinde çok iyi hatırlıyorum. Aylar sonra yapacağı değerlendirme ve açıklamayı seçim öncesi yapmak gibi bir acelesi vardı. Siyasetin yeni bir döneme hazırlandığı, özel sektör yatırımlarının bu kadar yoğunlaştığı, ihracatın büyük bir coşkuyla gerçekleştiği bu dönemde Standard&Poor's gibi yaklaşımları bekliyoruz. Bunlara karşı uyanık olmamız lazım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra pazartesi günü sabahın köründe Türkiye'nin notunu düşürmekle ilgili adım atanlar da bunlardır.”
Şimşek: “Seçimlerden sonra köklü reformlar Türkiye’nin potansiyelini harekete geçirebilir”
2 Mayıs’ta S&P’nin not düşürme kararını “zamanlama olarak yanlış” ve “manidar bulan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bugün İstanbul’da Bilim Elçileri Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, seçim sonrası için “köklü reform” ihtiyacını dile getirdi.
Şimşek, “Bu seçimlerden sonra beş yıllık yeni dönemde 2000’li yılların başında olduğu gibi ikinci, üçüncü nesil köklü reformlarla birlikte Türkiye potansiyelini harekete geçirebilir. Türkiye dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle yakınsama sürecini hızlandırabilir” dedi.