HZ. EBUBEKİR HALİFE SEÇİLDİ
01 Ocak 1970
Hicri 11. yılı Rebûülevvel ayının 12. pazartesi günü akşamı, Merhum Üstad Necip FAZIL'ın ifadesi ile : "Güneş batı ufkuna yaklaşırken o peygamberlik güneşi, fânilik ufkundan gurup edip ebediyet âleminde doğdu ve sonsuzluğu ışıldatmaya başladı."
Peygamber Efendimizin vefat ettiği gün sahabe Benû Saide Sakife'sinde toplandılar. Devlet hayatında O'na kimin halef olacağını istişare ettiler ve tartıştılar... Veraset, iki halifelik, (biri
Medinelilerden, diğeri Mekkelilerden) ve seçim görüşleri ileriye sürüldü... Ortaya üç ayrı görüş çıkmıştı. Birincisi Ensar'ın yani Medinelilerin görüşü idi. Onlar, "Arap kabileleri bu dine bizim kılıçlarımızın sayesinde boyun eğdiler. Emirlik bizim hakkımızdır" diyorlardı. ikinciler, ki Peygamber Efendimizin arkadaşlarının çoğunluğu idiler, "Kureyş kabilesi bütün Arap kabilelerinin şereflisi ve kuvvetlisi ve etkilisi olup, Resûl-i Ekrem'in Kureyşli olması dahi onlarca bir özel üstünlük olduğundan, onların içinden en uygun birisinin seçilmesi gerekir", diyorlardı. Üçüncü bir fikirde olanlar ise Haşimiler ve taraftarları idi. Onlar, "Haşimoğulları, Kureyş kabilesinin en şereflisi ve Resûl-i Ekrem'in yakın akrabaları olmakla,
halifenin Haşimi olması gerektir" diyorlardı. Tartışma alevlendiği bir sırada Hz. Ömer, "Ya Ebubekir, sen insanların en hayırlısısın. Çünkü sen mağaradaki iki'den birisin. Peygamber namaz kıldırmak için sana emir verdi. Bu işe sen lâyıksın" diyerek Hz. Ebubekir'e biat etti.
Hz. Ömer'den sonra, orada bulunanların biatıyla Hz. Ebubekir halife seçildi. Hz. Ebubekir sünnet gereği, diğer Müslümanların da biatını istedi, onlar da biat ettiler. Yani, Hz. Ebu Bekir'in halife olması hususunda, sahâbe, görüş birliğine ulaştılar. Bu konuda icma ve
ittifak ettiler.
Kendi iradesiyle, altı ay kadar bir süre, tevakkuf eden ve geri duran Hz. Ali daha sonra, bir çok şahidin hazır bulunduğu bir mecliste, Hz. Ebu Bekir'e biat etti ve halifeliğinin meşrûluğunu kabul etti.