Baykal ne demişti istifa ederken?
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
Arkadaşımız Selcan Taşçı, hiç öyle iddia edildiği gibi Erdoğan'ın her adımda MHP'yi ikna etmeye mecbur olmadığını belirttikten sonra, bir tek Muharrem Sarıkaya'nın işin doğrusunu yazdığını aktardı.
Sarıkaya, "AK Parti, seçim ittifakı ortağı MHP ile koalisyon içinde hareket edebileceği gibi, bazı zamanlar İYİ Parti, bazı şartların gerektirdiği durumlarda da HDP ile hareket etme serbestisini kazandı." diye yazmıştı.
Nitekim, Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden hemen önce, "Erdoğan'ı biz kurtardık. MHP'lilerin hepsi Genel Başkan'ın emrine uymuş ve Erdoğan'a oy vermiştir. Bundan sonra Meclis'te siyaseti MHP yapacaktır. Biz ne dersek o olacaktır" diyen Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan'ı görevden aldı.
***
Peki işin aslı nedir? 16 Şubat 2017'de bu sütunda "AKP ve MHP'nin merdiven yöntemi" başlıklı yazımda Kübra Par'ın 9 Ocak 2017 Pazartesi tarihli Habertürk gazetesinde yayınlanan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ile röportajından alıntılar yapmıştım.
Uçum, o röportajda diyordu ki, "Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yeni anayasal sistem ihtiyacı tam olarak karşılanmıyor. Bu reform süreci devam etmek zorunda. Yeni Anayasa ihtiyacımız bu değişiklikten sonra çok daha güçlü hale gelecek. Sayın Bahçeli, 'merdiven teorisi' açıklaması yaptı, 'Türkiye'nin hukuk ihtiyacını adım adım karşılayalım' dedi. Bu bir iş birliği çağrısıdır. Bu iş birlikleri devam ettirilirse MHP ile birlikte yürünebilir. Gelecekte çok farklı siyasi aktörler de yeni anayasal sistem değişikliğinde rol alabilir."
Bahçeli, 22 Kasım 2016 Salı günü grup toplantısında "Anayasa değişikliğini dar kapsamlı tutmanın yararlı olacağı kanaatindeyiz. Merdiven usulü ile basamakları adım adım çıkarak Türkiye'yi büyük bir sorundan kurtarabiliriz." demişti!
Bizim yorumumuz ise şöyleydi:
"Farklı aktörlerle yeni anayasa yapmak", "İlk dört maddeyi MHP ile değiştiremedik ama bütün yetkileri bir kişide topladıktan sonra onu da başka bir parti ile yaparız" anlamına gelir. Artık CHP ile mi HDP ile mi yaparlar, hiç belli olmaz!
Gündeme geldiği için hatırlattım. Yeni adımların, kimlerle nasıl atılacağı, çok önceden kararlaştırılmış hatta ilân edilmiş; bu sütunda da incelenmiştir!
***
Elbette, yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın KHK yetkisi var ama Erdoğan, "reformlara devam" dediğine göre yeni bir Anayasa yapmak hedefine doğru yürümeye kararlı. Meclis'in önemi burada!
Anayasa'yı değiştirmek için MHP'nin desteği yetmiyor. Zaten MHP'nin ilk dört maddenin değiştirilmesine evet demesi mümkün değil. En azından biz öyle biliyoruz.
Tek başına HDP'nin desteği de gerekli olan 360 sayısını bulmaya yetmiyor. Bir kişi eksik kalıyor! 295 ile 64'ü toplarsanız 359 ediyor. Bir kişi bulurlar elbette ama fire de verebilirler!
CHP ise reformlara karşı değil! Cumhuriyeti kuran parti, şimdi o çizgiden çok uzakta!
CHP'de Deniz Baykal'ın istifasından sonra ne olduğu bellidir. Baykal ne demişti istifa ederken hatırlayalım:
"Bu komplonun hedefi sadece ben değilim, aynı zamanda CHP'dir. CHP de bu kirli tezgâhlar karşısında yolunu seçmek zorundadır. Benim istifa kararım hem Türkiye siyasetini hem CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere bir imkân tanıyacak hem de CHP'ye bu komplo ile hesaplaşma fırsatı verecektir.''
Baykal'ın istifa etmesinden sonra CHP de Türkiye siyaseti de yeniden tanzim edilmedi mi? Bugünkü tablo, Baykal'ın istifası sağlanarak hazırlanmadı mı?
***
İki seçimdir, "Sandıkları koruyacağız emin olun" diyorlar, seçim gecesi ise ortadan kayboluyorlar! Halkı aldatıyorlar!
Şimdi ülke için millî bir strateji ortaya koyan ve bu yolda kararlılıkla yürüyen sağlam bir iradeye ihtiyaç var!