Piyasalar Yeni Kabineyi Nasıl Karşıladı?
Hilmi Hacaloğlu 01 Ocak 1970
İSTANBUL —
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni sistemde kuracağı ilk kabinede en fazla merak edilen konuların başında ekonominin dümenini kime emanet edeceği geliyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la özellikle Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, faiz politikaları konusunda ters düşmelerine rağmen ulusal ve uluslararası finansal çevrelerin gözde isimleri olan önceki hükümetlerin başbakan yardımcısı Ali Babacan, Yıldırım hükümetinin başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek gibi isimlerin yeni kabinede görev alıp-almayacağı çok tartışıldı.
Ancak Cumhurbaşkanı, Babacan ve Yıldırım’ı tercih etmemekle kalmadı, bir önceki hükümette görev almış Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi de “cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin” ilk kabinesine almadı.
Erdoğan, birçoklarını şaşırtarak ekonomin iplerini Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve 24 Haziran seçimlerinde İstanbul milletvekili olan damadı Berat Albayrak’a teslim etti. Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanı görevine getirildi.
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanı Mustafa Varank da Sanayi ve Teknoloji Bakanı oldu.
Piyasaların kabineye ilk tepkisi pozitif olmadı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yönetimi tercihine piyasaların ilk tepkisi döviz kuru üzerinden oldu. Kabinenin açıklanmasının üzerinden geçen iki saat içinde 4,60 olan dolar kuru, Türk Lirası karşısında 4,73’e tırmandı. Dolar kuru, sabah İstanbul borsası açıldığında 4,65 iken gün içinde 4,73 gördükten sonra borsa kapanışında 4,70’e indi.
Kurdaki dalgalı seyir piyasanın kapanışından sonra da devam etti.
Borsa İstanbul’un BİST 100 Endeksi ise günü %2,93 düşüşle 96,341 puandan kapadı.
2 yıllık tahvil faizi de %20’yi aştı. Gün içinde %20,50’yi gören faiz, piyasa kapandığında %20,30 idi. 10 yılık tahvil faizi ise %3,16 artışla %17,61’e yükseldi.
Albayrak: “Yeni Bir Türkiye hikayesi yazacağız, küresel finansal sistemle entegre olacağız”
Ekonominin “yeni patronu” olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’ten görevi devralırken piyasaların tereddütlerini gidermeye gayret etti.
Albayrak, "Önümüzdeki dönemde enflasyonu tek haneli rakamlara indirme noktasında yoğun mesai harcayacağız. Yapısal değişim konusunda adımları çok daha hızlı atacağız. Bağımsız kurumların küresel politikalarla uyumlu şekilde eskiden daha başarılı performans göstereceğine şahit olacağımız bir döneme gireceğiz. Mali ve bütçe disiplini noktasında dünyaya örnek teşkil edecek, para politikasında da güçlü ve diri bir döneme girilecek. Piyasa ekonomisiyle daha uyumlu ve güçlü olacağız. Enflasyonu tekrar tek hanelere indirmek için çok yoğun mesai harcayacağız. Yapısal değişim konusunda adımları çok daha hızlı atacağız. Küresel finansal sistemle daha entegre olacağız. Yeni bir Türkiye hikayesi yazacağız” dedi.
Mehmet Şimşek’ten veda mesajı: “Geride bir hoş seda bırakmaya gayret ettim”
Kabinede olmaması finans çevrelerinde sürpriz olarak karşılanan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek twitter’dan yaptığı açıklamada Türkiye’ye hizmet etmesine vesile olarak babasının vasiyetini yerine getirmesini sağladığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükranlarını sundu.
Merrill Lynch'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanı iken 2007 yılında Adalet Partisi’nden Gaziantep milletvekili seçilen Şimşek, “Siyasete adım attığım 2007’den beri geride bir hoş seda bırakmaya gayret ettim. Ülkemiz ve milletimiz için gece gündüz çalıştık. Bugün görevimi yeni arkadaşlara onurla devretmenin huzuru içindeyim” dedi.
S&P: “Türkiye’de karar almak merkezileşiyor, büyüme nereden gelecek?”
Türkiye’nin “BB” olan kredi notunu ve “negatif” olan not görünümünü 17 Ağustos’ta değerlendirmesi beklenen Uluslararası derecelendirme kuruluşu Standart&Poor's yeni kabine hakkında yaptığı ilk yorumda Türkiye’nin merkezileştiği saptamasında bulundu.
Reuters’a konuşan S&P'nin kıdemli analistlerinden Frank Gill, Reuters'a yaptığı açıklamada, “Çıkarımda bulunmak için biraz erken, ancak karar almanın giderek merkezileştiği açık. Olağanüstü hal politikasının, maliye politikası genel duruşunun ne olacağını yakından izliyoruz. Kredi Garanti Fonu mekanizması daha da geliştirilecek mi? Bankaların fonlama kapasitesinin tamamına yakınının kullanıldığı gözönüne alındığında büyüme nereden gelecek?" dedi.
Türkiye'nin çok büyük bir cari açığı olduğuna ve geçmişte bankaların temelde dışarıdan borçlanarak buna aracı olduklarına dikkat çeken Ruters analisti, Türkiye’nin hızla büyümeyi sürdürebilmesinin ancak dış borcun artması sonucunu doğuracağını ifade etti.
TÜSİAD: “Yapısal, mali ve finansal tedbirleri içeren kapsamlı bir program bir an evvel hayata geçirilmeli”
Türk iş dünyası ise arka arkaya yaptığı açıklamalarla Erdoğan’ı ve yeni kabineyi tebrik ederken yapısal, mali finansal tedbirlerinin bir an evvel alınması çağrısında bulundu.
Dünyada ve Türkiye'de demokrasi, ekonomi ve teknolojiyle ilgili çok önemli sınavların verildiği bir dönemden geçildiğine dikkat çeken TÜSİAD Yönetim Kurulu, yayınladığı açıklamada “Güçlü bir Türkiye ekonomisi için hukuk devleti ilkeleri, başta Merkez Bankası olmak üzere denetleyici kurulların bağımsızlığı, AB'ye uyum sürecinin hızlanması, çağdaş bir eğitim sistemi, teknoloji temelli ve sürdürülebilir kalkınma politikaları son derece önemlidir. Ekonomide, özellikle makroekonomik dengelerimizi sağlamlaştıracak yapısal, mali ve finansal tedbirleri içeren kapsamlı bir programın bir an evvel hayata geçirilmesini temenni ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Hisarcıklıoğlu: "Yeni kabinesiyle Türkiye'nin sıçrama göstereceğine inanıyoruz"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise milletin iradesiyle kabul edilen Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin fiilen başlamasının istikrarı ve güveni daha da güçlendireceğinin altını çizdi.
Hisarcıklıoğlu, "Özellikle iş dünyamızdan kişilerin hükümette yer almasını çok önemli görüyoruz. Yeni Ticaret Bakanımızın TOBB camiasından çıkmasından ayrıca gurur ve mutluluk duyduk. İş dünyamızın temsiliyeti karar alma süreçlerini hızlandıracak ve yapısal reformların hayata geçirilmesini sağlayacaktır. Türk iş dünyası olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde ve çok değerli isimlerin yer aldığı yeni kabinesiyle Türkiye'nin yeni bir sıçrama gerçekleştireceğine ve 2023 hedeflerine emin adımlarla ilerleyeceğine inanıyoruz" dedi.
DEİK Başkanı: “Türkiye son altı çeyrekte ortalama %6,6 büyüdü, ekonomiye güven sürüyor”
Dış Ekonomik Kurul Başkanı Nail Olpak ise Türk ekonomisinin yatırımcı için güven vermeyi südüreceğini dile getirdi.
Yazılı bir açıklama yayınlayan Olpak, “(Ekonomi) 2016 yılının dördüncü çeyreğinden bu yana güçlü bir büyüme performansı sergiledi. Geçen 6 çeyrekte ekonomimiz reel bazda ortalama yüzde 6,8 büyüdü ve küresel çapta bu performansıyla dikkati çekti. Bu dönemde yatırım harcamalarındaki ortalama büyüme oranı ise yüzde 6,6 oldu. Ayrıca, bu süre zarfında net doğrudan yatırım 12 milyar doları aştı. Tüm bu gelişmeler Türkiye ekonomisine olan güvenin sürdüğünü, ülkemizin güçlendiğini ve bunun sonucunun da yatırımcılara yüksek büyüme oranları olarak döndüğünü gösteriyor” dedi.