TL'de rekor değer kaybı sokağa nasıl yansıdı: '55 yıllık esnafım, iflasın eşiğine geldim'
Fundanur Öztürk 01 Ocak 1970
Hafta başında 5,42'yi aşarak rekor kıran Dolar/TL, tarihi zirveye yakın seyrini sürdürüyor. Peki Türk Lirası'ndaki bu değer kaybının sokağa yansıması nasıl oldu?
Ulus, orta gelirli ailelerin aradığı her ürünü nispeten daha hesaplı olarak bulabileceği, başkent Ankara'nın en semtlerinden biri.
Ulus esnafı benzer şikayetleri dile getiriyor: 'Piyasa giderek daha kötüleşiyor, alım gücü her geçen gün azalıyor.'
Esnaf TL'deki değer kaybının fiyatlara tam yansımadığını söylüyor
Elektronik ürünlerin satıldığı Konya Sokak'ta toptancılık yapan Kadir, satışlarının ciddi anlamda azaldığını ve esnaf arasında 'dükkan kapatma' fikrinin giderek daha fazla telaffuz edildiğini söylüyor.
Elektronik cihazların montajı Türkiye'de yapılsa da ara malları yurtdışından Dolar ile ithal ediliyor.
Gıda sektöründe de durum benzer. Ulus meyve sebze halinde esnaf, en çok petrole bağlı olarak lojistik giderlerin artmasından şikayet ediyor.
Öte yandan esnaf Metin Pehlivan'a göre, piyasada gıda ürünlerinin fiyatı, henüz Dolar ile doğru orantılı bir biçimde artmadı.
Esnafın, daralan piyasayı canlı tutmak için, olabildiğince kendi kar payından feragat ettiğini ancak bu durumun da sürdürülebilir olmadığını söylüyor.
Pehlivan, maliyetlerin özellikle 24 Haziran seçiminden bu yana okul tatili ve bayram etkisiyle giderek arttığını anlatıyor:
"Yazın bu pazara giren müşteri sayısı düşer. Ama özellikle seçimlerin ardından okulların tatil olması ve peşi sıra bayram tatilinin gelmesi de pazara giren müşteri sayısını etkiledi.
"Diğer yandan lojistik giderleri arttığı için, doğal olarak her şeyin fiyatı artıyor. Üretim yerimiz buraya yaklaşık 50-55 km uzaklıkta. Daha önce 100 kilo malı 100 liraya getiriyorsanız, şimdi 120-130 liraya getiriyorsunuz.
"Et ürünlerinde üretici biz olduğumuz için maliyetlerin artmasına rağmen tüketiciye yansıtmamaya çalıştık. Ama örneğin tavuk kanadında kışın 12 liraya sattığımız aynı ürün, şu an 22 lira."
'Müşteri faturayı bize kesiyor'
16 yıldır Ulus'ta baharat satıcılığı yapan Ahmet Acar ise ambalaj fiyatlarının Dolar'a bağlı olarak arttığını ve bunun da baharat fiyatlarına yansıdığını söylüyor:
"Bizim sattığımız ürünlerin çoğu zaten ithal ve ithalatçı mecburen vadeyi düşürüyor. Bu da bizi olumsuz etkiliyor.
"Yerli ürünlerin de hepsi Dolar ile fiyatı artacak ürünler. Ayrıca elektrik ve su faturalarına da hissettirmeden gelen zamlar var. Bunlar üreticiyi direkt etkiliyor."
"Türkiye'de zaten çoğu şey ithal ediliyor. Petrolümüz, enerjimiz yok. Dünyanın her yerinde bir ülkenin para birimi değer kaybetse bundan olumsuz etkilenir. Venezuela en yakın örneği. Umarım sonumuz ona doğru gitmez."
Pehlivan ve Acar, devamlı olarak artan fiyatlardan dolayı şikayet eden tüketicinin serzenişine hedef olduklarını söylüyor.
Pehlivan, "Müşteri burada faturayı bize kesiyor çünkü bizimle muhattap oluyor. Keyfimize göre fiyatları artırıyormuşuz gibi bir algı var" diyor.
'55 senelik esnafım, şu an iflasın eşiğindeyim'
55 yıldır Ulus'ta tekstil sektöründe esnaflık yapan Mehmet Nuri Doğan, iflasın eşiğinde olduğunu anlatıyor.
Doğan'a göre tekstil sektörünün dolardan etkilenmesinin temel nedenleri arasında, kumaş üretiminde pamuğun yerini endüstriyel ipliğin almış olması yer alıyor.
Türkiye'nin eskisi gibi pamuk üretemediğini ve petrol hammaddeli kumaşların yaygınlaştığını söyleyen Doğan, Dolar'ı 'bütün dünyanın belası' olarak görüyor:
"Bizim girdilerimizin hepsi dolar ile... Şu an Türkiye'de dolar ile yürümeyen hiçbir şey yok. O yüzden biz de etkileniyoruz. Biz şimdi uzun ve kısa vade ödemelerle bu işi çevirmeye çalışıyoruz.
"Dolar dünyanın da başına bela, bizim de başımıza bela. Dolar büyük ülkelerin siyasi bir amacı oldu. O yüzden biz ekonominin gidişatından ötürü hiç kimseyi suçlamıyoruz."
Doğan'ın dükkanında daha çok düğünler için hazırlanan abiye kıyafetler ve takımlar satılıyor. Fakat düğün sezonu olmasına rağmen, siftah yapamadığı günler olduğunu söylüyor.
Öte yandan Türkiye'nin tüm kriz dönemlerinde esnaflık yapmış Doğan, "Sabretmemiz lazım" diyor:
"Biz çok kötü günler de gördük. O günlerle bugün arasında değişen hiçbir şey yok. Yine zenginler bir gecede dünyanın parasını kazanıyor, küçük esnaf zarar ediyor.
"Ama şu anda girdilerimiz çok pahalı. Biz bu dükkana dünyanın kirasını ödüyoruz. Yani bu durum böyle giderse, 55 senelik esnafım, iflasın eşiğindeyim."
Nargile satışları artıyor
İthal ürün olmasına rağmen henüz piyasadaki daralmadan etkilenmemiş sektörler de bulunuyor. Özellikle son yıllarda kafeleri dolduran nargileler, bu ürünlerin başında geliyor.
Nargilenin cam gövdesinin yapımında yüksek ısı gerekiyor. Bu nedenle yakıtın ucuz olduğu Orta Doğu ülkelerinden ithal ediliyor.
Ancak esnaf, nargile kullanımının son yıllarda gözle görülür biçimde arttığını ve hem nargilenin hem de yan ürünlerinin fiyatı artsa bile sektörün bu artışın etkilerini henüz hissetmediğini söylüyor.
Nitekim Ulus esnafını ziyaretim sırasında en çok nargile dükkanlarında müşteri olduğunu fark ediyorum.
Esnaf Musa Acıhan, "Türkiye'de isanlar üzüldüğünde de, mutlu olduğunda da sigara ve nargile içmek istiyor. Gerekirse yemeğinden kısıyor ama bu zevkinden ödün vermiyor" diyor.