« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Ağu

2018

SEYYİD KUTUB (9 Ekim 1906, Muşa – 29 Ağustos 1966, Kahire)

01 Ocak 1970

İslam Coğrafyası'nın işgal sonrası maruz kaldığı sömürü ve asimile politikalarının her alana yayıldığı bir dönemde düşünceleri ve kaleme aldığı yazılarıyla dünyaya damgasını vuran Seyyid Kutub 49 yıl önce bugün idam edildi. İhvan-ı Müslim'in en etkili önderlerinden olan Seyyid Kutub kimdir?

1906 yılında Mısır'ın Asyut kasabasısında dünyaya geldi. Orta ve lise tahsilini el-Ezher de bitirdi. Kahire Üniversitesi'nin Darul Ulum fakültesine girdi. 1933 yılında mezun olduğu fakülteye aynı yıl öğretim görevlisi olarak tayin oldu. 1939 yılı sonrasında, oryantalist fikirlerle sürdürdüğü hayatını geride bırakarak İslami düşünceye yöneldi.

Seyyid Kutub'un Mısır üzerinde oluşturmaya başladığı İslami uyanışın, İngiliz etkisi altındaki yönetimi rahatsız etmesi üzerine ABD'ye gönderildi. ABD'de kaldığı 2 yıl boyunca, Amerika'nın yaşam tarzını, kültürel hayatını ve fikri perspektifini eleştirmiş, ABD'nin hedonist, tüketimci ve bireyci yaşantısın, toplumu sürüklediği buhranı analiz etmiştir.

Seyyid Kutub'un ABD'ye gidişi esnasında henüz gemideyken Mısır'a gönderdiği bir yazısında, "Ben diğerleri gibi ABD'ye gidip rahat bir yaşam, güzel bir uyku halinde olmayacağım" sözleri yer almıştı.

Kutub ayrıca yine Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğu süre içerisinde, daha önce kaleme almış olduğu edebi makale ve eserleri eleştiriyor, o dönemlerde sahip olduğu seküler edebiyat anlayışından ziyade edebiyatın da kaynak olarak en başta İslam'ı alması gerektiğini söylüyordu.

Mısır'a döndüğünde, kamu hizmetinden ayrılıp Müslüman Kardeşler teşkilatına katılmıştır. Teşkilatın gazete ve dergilerinden devamlı olarak düşüncelerini aktarmaya çalışırken, teşkilatın genel düşüncesiyle kendi fikirleri arasındaki bazı farklılıklar ortaya çıksa da, Müslüman Kardeşler ile olan ilişkisi devam etti.

Cemal Abdül Nasır'a düzenlenen 1954 tarihli suikast girişimi nedeniyle birçok Müslüman Kardeşler üyesi gibi o da tutuklandı. Yargılama sonunda Seyyid Kutub'a onbeş yıl ağır hapis cezası verilmiştir. Hapiste ileride büyük bir önem ve üne kavuşacak iki eseri olan, Kur'an tefsiri Fi zilâl-il-Kur'an ve Kutub'un siyasi ve düşünsel görüşlerinin en son ve bütününü ifade eden Yoldaki İşaretler`i kaleme almıştır.

1964'te serbest bırakıldıktan sonra, 1965'te tekrar tutuklandı. Bu kez de birçok Müslüman Kardeşler üyesi ile birlikte tutuklanmıştı ve tutuklanma nedeni devlete karşı bir darbe girişimi idi. 21 Ağustos 1966'da hakkında idam cezası verildi. Böylelikle Seyyid Kutub 29 Ağustos 1966'da idam edildi.

Seyyid Kutub'un tarihe mal olmuş sözlerinden bazıları şöyle;

Mahkeme heyeti onu idama mahkûm ettiğinde Kutub'un ağzından şu sözler dökülmüştü:

“ Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.

Kutub'un 21. yüzyıla da ışık tutabilecek bir başka sözü de; "Amerika'dan nefret ediyorum ama Amerika'nın vicdanına sığınan Müslümanlardan daha çok nefret ediyorum"dur.

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 16540

ulkucudunya@ulkucudunya.com